İki kelimeyi alt alta yazıp, önüne atılan kemiği yalayınca kendini kurt zanneden ama aslında sırtlan olan yağ tulumu yine bizi dolamış diline!
Bunun ahlaksızlık seviyesi ar damarını çatlatmış olacak ki haysiyet, şeref gibi konular kendisi için artık önemli değil. 
İki ayaklı kurt görünümlü sırtlana bakar mısınız?
Omurgadan bahsediyor. 
Omurga, jöle gibi her tarafı bıngıl bıngıl oynayan, haysiyeti ve duruşu yağ tulumu gibi vıcık vıcık olan, akşam iki kadeh rakı içince kendini adam sananların anlayacağı bir durum değildir.
Omurga bir yaşam biçimidir.
Dün karısına küfür ettiğin adamın bugün kapısında kemik yalayarak bir omurga sergileyemezsin.
Dün aileni yazan, sana hakaretler eden pembe tezkerelinin bugün yellenmesini koklayarak bir omurgaya sahip olamazsın.
Bu kurt görünümlü sırtlan önce açacak arşivini ne yazmış ona bakacak sonra dönecek pembe tezkereli sahibine; “Biz ne ahlaksız adammışız” diyecek, sonra gelip omurgadan bahsedecek.
Öyle ya!
Karısını erkeklerin cinsel zevklerine sunan ve bunu meslek haline getiren bir pembe tezkerelinin yellenmesindeki ortaya çıkan gazı soluduktan sonra bize sallamayacak!
Bakın sırtlanların en büyük özelliği çenelerinin güçlü olmasıdır.
Aç kaldıklarında kemikleri bile kırarak yiyebilirler.
Bizim bu iki ayaklı sırtlanın da çenesi çok güçlü ama dişleri kesmiyor.
Bizimkisi sadece yalıyor.
Bakalım daha ne kadar yalayacak!
Dedik ya…
“Zonguldak büyük, Gazipaşa Caddesi küçük“ diye…