Memur-Sen'e bağlı Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Sadettin Dede sık sık kendilerini eleştiren Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Şahin Ören'e isim vermeden çok sert eleştirilerde bulundu.

Dede, Şahin'i; ‘Züccaciye dükkanına girmiş bir fil'e benzettiği açıklamasında aynen şunları yazdı. (Not: yazı aynen aktarılmıştır)

İŞTE O AÇIKLAMA…

Arkadaşımın biri uyardı Başkanım, bir şahıs sizinle ilgili sürekli sağda solda konuşuyor ve sosyal medyada aleyhinizde yazılar yazıyor dedi. Bazı arkadaşlar da yazılan hakaret ve saçmalıkları kopyalayarak bana gönderdiler. Başlarda ciddiye alınacak bir tarafı yok deyip gülüp geçtim ama saçmalıklar devam edince artık bu şahıscığa bir cevap vermenin şart olduğunu düşündüm. Bir Sendikanın başkanlığını yapıyor bu şahıs. Ama başkandan ziyade Züccaciye dükkanına girmiş bir fil gibi, girdiği yeri dağıtıp çıkıyor mübarek. Ikide bir Memur Sen ve Eğitim Bir-Sen'i de diline dolayarak adeta kendi sendikalarının zavallılığını ifade ediyor. Yıllardır sendikacılık yapmalarına rağmen, hatta yetkili oldukları dönemler de dahil memur kesimine, eğitim camiasına ve üyelerine özlük hakları anlamında herhangi bir kazanım sağlayamamış zavallılar memur-sen'in ve Eğitim Bir Sen'in başarılarından o kadar etkilenmiş ve başları dönmüş ki adeta kendi çaresizliklerini, attıkları iftiralarla kapatmaya çalışıyorlar. Milliyetçi olamayıp geçindiklerinden dolayı, Devletin her kademesini kendi makamları zannediyorlar. Zavallılıklarından dolayı kaybettikleri yetkiler ve makamlar karşısında çaresiz kaldıkça adeta çılgına dönüyorlar. Kendi başarısızlıklarını bizim başarılarımızı gölgeleyerek örtmeye çalışıyorlar. Toplu sözleşme masası arefesinde daha önce yaptığımız üç başarılı toplu sözleşmeyi bildiklerinden, dördüncü toplu sözleşmenin de başarılı olacağını biliyorlar, şimdiden kılıf bulma telaşındalar. Tarihlerinin her döneminde gemilerini yürümeye alışmış Bu arkadaşlar karşılarında Memur - Sen, Eğitim Bir- Sen gibi sert bir kayaya çarpınca ne yapacaklarını şaşırdılar.

Bizi habura alkış tutmakla suçlayan zavallı; terör örgütünün çukur siyaseti izlediği günlerde Memursen ve Eğitim Bir Sen, Doğu ve Güneydoğu'da kardeşlik projeleri çerçevesinde elini taşın altına koyarken bütün imkânlarıyla bu ülkenin birlik beraberliği ve kardeşliği için seferber olurken Siz Doğu ve Güneydoğu'da nerelerdeydiniz? Milliyetçi geçinip Bu ülkenin Doğu ve Güneydoğu'suna giremeyen sizler çaresizce olayları batıdan seyrederken biz doğu ve Güneydoğu'da elimizde Türk bayraklarıyla her zaman meydanlarda olduk. Siz 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu saatlerde evinizde televizyon başında, bu bir tiyatrodur diye olayları seyrederken, Bizler bütün iş kollarımızla darbe girişiminin başından itibaren Sokaklarda olduk ve darbecilere karşı gerçek bir mücadele ortaya koyduk. Sizler ise o saatlerde, üyelerinizi niye sokağa çağırıyorsunuz diye suçlayıcı twitler atarken(genel başkanlarının o saatlerde ki paylaşımların​a bakabilirsiniz), ertesi gün olayın vehametini anladıktan sonra dilinizin ucuyla ancak, bu bir darbe girişimidir, diyebildiniz ama darbenin de başarısız olmasından adeta çok üzüldüğünüz her halimizden belliydi. Çünkü daha sonraki nöbet süreçlerinde sizlerin hiçbirini maalesef meydanlarda göremedik. Bu da sizin darbenin başarısız olmasına ne kadar üzüldüğünüzün adeta göstergesi gibi. Gerçi Sizin darbe öncesinde de onlarla beraber meydanlarda kol kola beraber eylemler yaptığınızı herkes bilmiyor mu? 15 Temmuz sürecinde ortalarda görünmeyeceksiniz ve hatta daha sonraki süreçlerde terör unsurlarıyla kol kola olacaksınız, liderinize bile ihanet edip Feto beslemeleri ile hareket edeceksiniz, referandumda hayır diyeceksiniz, sonra da kalkıp Yenikapı ruhundan bahsedeceksiniz. Pes doğrusu.

Bu günlerde yapılan, idareciler için mülakatları dillerine dolayan bu zatı kiram ve ağa babası yavuz hırsız misali yine bize saldırıyor, hem küfredeceksiniz, hem makam mevki için yeni kapı ruhu deyip çalmadık kapı bırakmayacaksınız ve hala bizim namazımızı ve abdestimizi de dilinize dolayıp küfretmeye devam edeceksiniz öylemi? Bilin ki bu zamana kadar nasıl darbelerin karşısında olup vesayeti deşifre etmiş isek, bundan sonra da devam edeceğiz. Siz ise...

Biliyoruz aslında çapınızı, bu yazdıklarımı da yayınlasammı diye düşünmeden edemiyorum. Şunu da tekrar hatırlatıyorum.

Bre...

İkide bir bizi abdestimizle, namazımızla yargılamaya ve tehdit etmeye kalkma. O yargı Allaha aittir. Sen taşlanarak kovulmuş olarak defol aradan"

Editör: TE Bilisim