Erdem, Karadeniz Ereğli'de eğitim veren özel bir okulda düzenlenen konferansta "girişimcilik" konusunda öğrencilere bilgi ve deneyimlerini aktardı. Türkiye'de girişimciliğin yeterince gelişmediğini bunun da eğitim sistemiyle ilgili olduğunu ifade eden Erdem özetle şunları söyledi: "Bütün ülkelerin ve hükümetlerin en temel problemlerinden birisinin işsizlik oranları olduğu düşünüldüğünde bu probleme en etkin çözümün girişimcilik olduğu bilinen bir gerçektir. Girişimcilik, ekonomik büyüme ve kalkınmanın dinamosudur. Yenilik ve yaratıcılığın kaynağıdır. Bir ülkede girişimcilik ne kadar gelişirse o ülkede ekonomik refah düzeyi de o ölçüde yükselir, girişimciliğin artırılması istihdam hacminin genişletilerek işsizliğin önlenmesini, Ekonomik büyümenin hızlandırılmasını, Yeni endüstrilerin doğmasını, Refah düzeyinin yükselmesini sağlar.  

"BİRBİRİNİN KOPYASI FİKİRLER AŞILAMIYOR"

Türkiye'de ne yazık ki girişimcilik tam anlamıyla gelişemiyor. Hem girişimcilerin önünde birçok engel bulunmakta hem de bu konuda yeterli seviyede bilgiye sahip değiller. Girişimcilerin karşılaştığı sorunlar ve yetersiz kaldığı noktalar çok. Türkiye'deki ticari ortam büyük oyuncular için dizayn edilmiş şekilde. Küçüklere ya yer yok ya da şartları çok zorlu. Yaratıcılık, inovasyon ve buluş kültürü oldukça az ve bu durum ticarileştirilemiyor. Birbirinin kopyası fikirler veya teknoloji transferi ile iş yapılmaya çalışılıyor. Ülke insanının ticari yaratıcılığı taklidin ötesine gidemiyor. Yurtdışında gördüklerini uygulama mantığından başka bir şey yok. Eğitim sistemi girişimci yetiştirmek üzere tasarlanmamış. Kopyaya bulaşmayan insanlar çok nadir. Tamamen hazırcı ve kopyacı bir nesil yetiştiriliyor.  

"SORUN CEVHERDE DEĞİL, İŞLEYENDE"

Girişimcilik, dışarıdan görüldüğü gibi bir şey değil. Çok fazla çalışma, inanç, sabır ve motivasyon gerektiriyor buda eğitimle olur. Baktığımızda Dünya devi şirketleri yöneten Türklerin tek farkı, çoğunun Türkiye'de eğitim görmemiş olmaları. Demek ki sorun cevherde değil, işleyende. Üzgünüm. ' İlköğretim ve lise seviyesinde temel ekonomi, temel girişimcilik dersleri eklenmeli. İş ahlâkına da yer verilmeli. Japonya da işçi işe girdiği yerde emekli olur. İş değiştirirse bu duruma iyi bakılmaz. Buna çalışma hayatında iş ahlaki denir. 

"EĞİTİM VE GİRİŞİMCİLİK İKİ ÖNEMLİ KALDIRAÇ"

Girişimcilik kültürü, gençlere küçük yaşlardan itibaren girişimcilik anlayışlarını geliştirebilecek derslerin verilmesi ve ilgili deneyimlerin kazandırılması yoluyla yaygınlaştırılabilir. Büyüyünce "girişimci olacağım!" diyen çocuklar yetiştirmeli. Bunun için ise girişimci öğretmenler. Bir nesil yetiştirmekten daha büyük bir girişim olabilir mi? Türkiye' de girişimciliği kuvvetlendirmenin Türk ekonomisini kuvvetlendirmek olduğuna inanıyorum. eğitim ve girişimcilik uzun vadede Türkiye'yi olumlu yönde etkileyecek en önemli iki kaldıraç. Başarılı girişimcilerin hep inandıkları bir işi yaptıklarından dolayı girişimci olduklarını gözlemledim. Başarılı bir girişimci olmak için hayatınızın bir döneminde bir ilham sayesinde girişimcilik kulvarına girmeniz ve yaptığınız işe inanmanız benim açımdan başarılı bir girişimci olmak için en önemli şartlardan biridir. Bunu bilimsel bir tez olarak değil, sadece şahsi bir deneyim ve gözlem olarak kabul etmenizi istiyorum.  

"ÇOCUKLARA BAŞARISIZ OLMALARI İÇİN ŞANS VERİN"

Başarılı girişimde iş hızı büyür, büyümelidir. Ancak hızlı büyümek kadar sağlıklı büyümek de önemlidir. Ülkemizde 10 girişimciden 8'i 18 ay sonra batıyor. Aslında başarısız olmak, girişimlerin doğasında var. Önemli olan bu başarısızlıktan ders alıp, aynı hataları yapmadan ve pes etmeden yola devam etmek. Özellikle çocuklar için de bu konu önemli. Çocuklara her şeyin mükemmel olmadığını, hayatta bazı durumlarda başarısız olunabileceğini de öğretin, ancak bunu kötü bir durum olarak göstermeyin. Onlara başarısız olmaları için şans verin!"

Editör: TE Bilisim