Skandala gel!

Sözcü Gazetesi yazarlarından İsmail Saymaz bugün Zonguldak’a adeta bir bomba bırakırken, Zonguldak bugün, Türkiye Taş Kömürü kurumunda yaşanılan sahte raporlarla işe gitmeme haberi ile çalkalandı.

Hem de işin içinde Genel Maden İşçileri Sendikası yetkililerinde olduğu iddia ediliyor.

Genel Maden İşçileri Sendikası Armutçuk Şube Başkanı Ali Eşitmez’in bu işlerde baş rol oynadığı iddia eden Saymaz yolsuzluk iddialarını şöyle anlatıyor.

“Yolsuzluğun iki ayağı var.

Biri TTK'da örgütlü Genel Maden İşçileri Sendikası'nın (GMİS) yöneticileri.

Diğeri sahte sağlık raporu veren Karadeniz Ereğli Devlet Hastanesi ile Özel Anadolu Hastanesi çalışanları.

Hastaneye gitmeden rapor!

Her şey GMİS'in 2014'teki başkanlık seçiminden iki ay önce başladı. TTK Armutçuk İşletmesi'nde GMİS Şube Başkanı olan Ali E. ve yardımcısı Yılmaz Ç., seçimi kazanmak için iki hastane ile anlaştı. İşçilere "İstediğiniz zaman gidin, yardımcı olacaklar. İndirimli muayene olabilirsiniz" denildi.

Bu 'hizmet' zamanla sahte sağlık raporu alımına dönüştü.

Nasıl mı?

Üç yöntemle.

İlk grup, hastaneye gitmeden rapor aldı. Sendikanın görevlendirdiği Turgay K. ve üç işçi 40-50 TL karşılığında rapor temin etti. Şebekenin hastane bağlantısı başka hastalara ait protokol numaralarını ve doktor kaşelerini kullandı. Yani rapor verilen işçi, SGK kayıtlarında görünmüyordu. Bu yolla 1114 rapor yazıldı.

İkinci grup, 10 dakika da olsa hastaneye gitti. Ya kapıda bekledi ya da Acil Servis'te göründü. Ancak raporlarda 5-6 saat tedavi olmuş gibi gösterildi. Kısa bekleyişin ardından raporu eline ulaştırıldı. Bazen 20-50 TL, bazen sigara verdi.”

Düşünebiliyor musunuz yapılan iddiaları?

Eğer iddialar doğru ise mahkeme bu yönde karar verirse yaşanılacak skandalın boyutunu ben bile düşünemiyorum.

GMİS’in adının böyle bir şeye karışması bile aslında başlı başına bir skandal olarak yorumlanabilir.

Yine iddialar doğru ise GMİS, TTK’ya işçi aldırmak yönündeki emeğini nerelere harcandığını görebiliyor musunuz?

Tabi her şey şimdi mahkeme kayıtlarında.

Son kararı verecek olan yine adli mercilerdir.

Bu haberler üzerine Elmas Televizyon’u adına Ali Eşitmez’e mikrofonlarımızı uzattık!

Eşitmez ise kendini şöyle savunuyor; “2014 yılında bu olay başlamış, 2011 yılından beri görevdeyim. Hastanelerde anlaşmamız var, nasıl hastaneye gidebileceklerini biz işçilerimize anlatırız. Bizlerde hastanelerle, petrollerle anlaşmalar yaparız ve işçilere duyururuz. İddiaları kabul etmiyorum. Hukuki hakkımı arayacağım. Hukuki süreç devam ediyor. Suçumuz varsa adalet verecek. Siyasi çekişmelerden bunlar yaşanabilir. Daha önce ki seçimlerde karşıma aday olarak çıkanlar bu iddiaları yaptılar."

Türkiye’de her zaman adaletin geç işlediğini ama işlediğini yazdık söyledik. Adli mercilerin bu konuda da en doğru kararı vereceğinden şüphemiz yok. Ama iddialar doğru ise bu işin altında çok kişi kalacağa benziyor.

Hadi hayırlısı hep beraber izleyeceğiz ama gazeteciler olarak ta bu işin takipçisi olacağız.

ÖMER SELİM ALAN VE ZONGULDAK KÖMÜRSPOR OTOBÜSÜ!

Zonguldak Belediyesi’nin futbolcuları taşımak üzere Zonguldak Kömürspor’a almış olduğu otobüs, bir Zonguldak Kömürspor taraftarı olarak en çok “beni sevindirdi” diyebilirim.

İyi bir futbol sever olduğum için ortaokulda tuttuğumuz takımların arabalarıyla arkadaşlarımıza üstünlük yapmaya çalışır, kendi aralarımızda eğlenirdik. “Fenerbahçe’nin arabasını gördün mü? Sizin takımın böyle bir arabası var mı?” diye birbirimize takılırdık.

Çocukluk işte…

Bu çocukluktan kalan bir şey mi bilemiyorum ama Zonguldak Kömürspor’un eski arabalarla maça gelmesi hep canımı yakmıştır.

Bugün Zonguldak Kömürspor’un şanına yakışan bir arabası var. Bu anlamda Zonguldak Belediyesi’ne, emeği geçenlere teşekkür ederim. Fakat Ömer Selim Alan’ın bu işe siyaset bulaştırdığı için kendisini de kınamadan geçemeyeceğim.

Zonguldak Kömürspor’un otobüsünün arkasında Alan’ın fotoğrafı ne alaka gerçekten anlamadım. Zonguldak Belediyesi’nin amblemini anlarımda Başkan Ömer Selim Alan’ın fotoğrafını çözemedim. Lütfen şu futbola siyaset bulaştırmayın. Zonguldak Kömürspor tüm şehrin takımıdır. Bunu siyasetçilerin kendi reklamı için kullanmalarını kabul edemiyorum.

Ömer Selim Alan kendi cebinden bu otobüs alsa belki anlarımda, belediyenin bütçesi ile alınmış bir araca başkanın kendi fotoğrafını basması gerçekten bana komedi trajik bir olay geldi.

 Şimdi benimde bir önerim var! Bence tüm belediye meclis üyeleri ile başkan bir fotoğraf çektirsin onu assın! Daha iyi olmaz mı?     

“CEZA ALACAKSIN ALİ RIZA TIĞ!”

Pusula Gazetesi Ali Rıza Tığ, kendisini eleştiren gazetecilere ima yoluyla hakaret etmenin yanı sıra iftira atmaya da başladı. Ama ben buradan kendisine sesleniyorum. Benle ve ailemle ilgili ima yoluyla yazdığın tüm yazıların iftira olduğunu sana kanıtlayacağım ve ima yoluyla yazdığın yazılar da bu sefer mahkemede “ben ona yazmadım, alınganlık” etmiş dahi diyemeyeceksin.

İma yoluyla yazmak istesem, öyle imalar yaparım ki o zaman bakarız.

Ama ben sen olmayacağım.

Üstüne basarak söylüyorum.

Ben sen olmayacağım!

Bak adam gibi, deli kanlı gibi ismini vererek yazıyorum.

Atmış olduğun iftiralardan, “Ceza alacaksın!” diyorum.

Adalet önünde hesaplaşmamıza az kaldı!

Sen adalet önünde hesap vereceksin!

Sen bir kadına “Genelev O…u” yazacaksın!

Bir genç kızın kaderi ile oynayacaksın!

Birilerine şantaj yapacaksın! 

Kadın meslektaşını tehdit edeceksin!

Seni eleştiren kadınlara; “Milletin yatak odasından çıkın” yazacaksın!

Seni eleştiren kadınlara, “IQ’leri göğüs bedeninden küçük” yazacaksın!

Bizde susacağız sana öyle mi?  Ve sen bu işlerden "ben ona yazmadım" diyerek kurtulacaksın öyle mi?

Sana biz bugün susarsak!

Yarın hangi mazlum ile uğraşacağını bilemiyorum ya, mazlumların sesi için, adalet için seninle adli mercilerde savaşacağım.

Ama yine diyorum!

Ceza alacaksın!

Hodri Meydan!

Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık susabilir!

Karaelmas Derneği Başkanı Mustafa Emen susabilir!

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Zonguldak Temsilcisi Atilla Öksüz susabilir!

Ama ben bu sefer hiç susmayacağım!