Bazılarınız “Sizin Ali Rıza Tığ’dan başka yazacak bir şeyiniz yok mu?” diyebilirler.
Bilakis yazılacak çok şey var…
Ama şunu bilmenizi isterim ki Ali Rıza Tığ’ın gerçek yüzünü birileri Zonguldak halkına anlatmalı…
Ne zaman ki biri bu rolü üstlenmeye kalksa Ali Rıza Tığ nefret diliyle ve iftiralar ile karşılık veriyor!
Bugün bizim için ‘şantaj’ algısı yapan Ali Rıza Tığ’a “Belediye başkanına fotoğraf ile şantaj yapıp ne kadar aldın” diye sorunca dili lal oluyor!
Daha dur, o fotoğrafın sana kimler tarafında ulaştırıldığını da biliyoruz!
Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi;
''Sana alçak diyemem; Çünkü alçakta bir seviye belirtir, sen çukursun çukur.''
Yazılarında AK Partili gibi gözüken bu zata dönüp baktığınızda gerçek yüzünü çok rahat göreceksiniz.
Çok eskiye gitmeye gerek yok, yakın tarihte  Ak Parti Milletvekiline, şehit cenazesine gitmeden cinsel gücü arttıran ilaç içti diyen, partililere cinsel gücü arttıran ilaç satıyor diyen, başka bir milletvekiline yalancı diyen, eski il başkanını yerden yere vuran, yeni il başkanı hakkında yalanlar ile algı yapan, merkez ilçe başkanı için ipe sapa gelmez yazılar kaleme alan, belediye başkanı hakkında özel hayatı hakkında iftiralar atan ve nefret dolu yazılar kaleme alan bu şahıs sizce Ak Partili olabilir mi?
Ömer Selim Alan hakkında yazdıkları da ortada sonradan yaptığı sert manevrada!
CHP’li Devrek Belediyesine yaptığı salvolar kısa sürede son buldu. Sebebini de, aracıları da, miktarları da biliyoruz elbet.
Aslında olay parti olayı da değil. Gelen fonun tutarı ile koruma kalkanı doğru orantılı. Yani ne kadar para o kadar köfte.
Yazıların bir çoğu meraktan okunurken, okunduğu hızla unutuluyor!
Bakın size açık açık yazarım, müşterek ülküleri kendi çıkarları olan bir gurup Ali Rıza Tığ ile hareket ediyor. Ali Rıza Tığ bunların sözcüsü. Öyle ki bürokratları ve siyasetçileri arayan Ali Rıza Tığ “Biz öyle istiyoruz” diyecek cesareti bu guruplardan alıyor.
Bu gurubun içinde bulunanların yakınları oturduğu koltuktan olunca, Ali Rıza Tığ köşesinden şuursuzca saldırıyor!
Bu yapılanlar yarına kalır ama yanına kalmaz!
Ankara’dan çok güzel haberler geliyor.
Son iki kişi kalmış tüm ülkede. Temizlik için start verilmiş.
O zaman tüm şehir görecek dönen kumpasları, küçük ayak oyunları ile şehrin önünün nasıl tıkandığını.
Liman sahası otoparkında gezen Ali Rıza, Muammer Avcı’nın aracını görmüş ama yeğeni üzerinden engelli aracı satın alan Mustafa Çağlayan’ın aracıda oradaydı, onu gözünden kaçırmış.
Bizim Televizyonun penceresinden çok net gözüküyor.
Sahi Zeki Tosun kendi raporundan engelli aracı alınca neler yazmıştın sen?

HAKAN KUTOĞLU
Son günlerde sistematik şekilde mütemadiyen adımız ile ‘şantaj’ kelimesini bir arada kullanıyorlar.
Kimler? Ahlak dışı fotoğraflar ile şantajı huy edinenler!
Oyunun son perdesinde Hakan Kutoğlu rol aldı.
Alenen bize iftira attı, hakkında soruşturma başladı!
Dünden beri düşünüyorum bir Profesör neden yalana başvurur, buna neden ihtiyaç duyar diye.
Bugün öğrendim…
İşin arkasında meğer cemiyet varmış, konsey varmış, kuyruk acıları varmış.
İçilemeden boğazda kalan kahvelerin kini varmış meğer!
Adli makamlar gereğini yapar!
Dört bir koldan saldırıyorlar ama bizler pabuç bırakmayacağız!