Bir dönem Ak Parti Zonguldak İl Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan Mehmet Baş sosyal medya hesabı üzerinden ifşalara devam ediyor. Daha önce sosyal medya hesabı üzerinden her Perşembe ve Pazar günleri saat 22:00’da bir bilgi açıklayacağını belirten baş, Pazar gününün gelmesiyle ilk  paylaşımını yaptı. Baş yapmış olduğu paylaşımdan eski Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan’ın Alman şirket tarafından Ak Parti’ye yapılan bağış adı altındaki parayı kendi hesabına nasıl aldığını ve o dönemde neler yaşandığını tek tek anlatırken, diğer yazısında ise Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın Mustafa Çağlayan’ı görevden aldırmak için Yaşar Gök’ü araya koyarak olaylara nasıl katıldığını anlatacağına vurgu yaptı!

İŞTE NOKTASINA VİRGÜLÜNE DOKUNMADAN MEHMET BAŞ’IN SOSYAL MEDYADAN YAPMIŞ OLDUĞU PAYLIŞIMI AYNEN YAYINLIYORUZ!

Mustafa Çağlayan ile yollarımız nasıl ayrıldı?

Ak Parti İl Başkanlığı Yönetim Kurulu ve Ak Parti İl Başkan yardımcılığı görevinden Çatalağzı Belediye Başkanlığı için İl Başkanı Zeki Tosun ile görüşerek ayrıldım. O dönemde Mustafa Çağlayan ile bir sorunum yoktu. Çağlayan o dönemde Merkez İlçe Başkanıyken bende İl Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekteydim. Hiçbir zorumuz yoktu. Mustafa Çağlayan o dönem beni aradı, kendisi ile ilgili çıkan dedikodular ile ilgili İl Yönetim Kurulu üyesi birisi hakkında sorular sordu. O dönem kendisi ile ilgili çıkan dedikoduların o isimden kaynaklandığını belirtti. Bende kendilerine; “Ben partideki görevimden istifa ederek ayrıldım. Dedikodu ve gıybetle işim olmaz. Çağırın kendisini oturun. Parti içerisinde bu konuyu çözün. Bu konu dışarı sızmasın. Parti zarar görür.” dedim. Ondan sonra bu kişiyi çağırıp konuşup, konuşmadıklarını bilmiyorum. Ama bana o kişiyi çağırıp gerekli konuşmaları yapacaklarını söylediler. Aradan geçen 2 aylık bir aradan sonra beni İstanbul’dan T.A aradı. İsmini şimdi vermek istemiyorum ama gerekirse, inkâr ederlerse vermediğim her iki ismi de açıklarım. Başkanım Mustafa Çağlayan’da konferansta, diyerek Çağlayan’a; “Bak kardeşim seninle ilgili çıkan dedikoduları benim ve Mehmet Başkanımın yaptığını sağda solda konuşuyorsun. Benim ve Mehmet Başkanımın bu konularla ilgimiz alakamız yok. Mustafa Çağlayan’da bu sözlerin üzerine bize; “Şu anda Vali Bey, milletvekilleri ile toplantıdayım müsait değilim. Ama bu görüşme için dışarı çıktım” dedi. T. A’da bunun üzerine; Başkanım madem dışarı çıktın fazla vaktini almayacağım. Bu konuyu konuşup bir daha açılmamak üzere kapatalım” dedi. Mustafa Çağlayan’da kendisine “sen kimsin lan” dedi. Bende bunun üzerine söze girerek; “Mustafa, Mustafa bu konferansta bende varım. Az sözlerine dikkat et” dedim. Bunun üzerine Mustafa Çağlayan’da bize singaflı laf etti. Bende misliyle kendisine cevap verdim. Telefon kapandıktan sonra İl Başkanı Zeki Tosun’u arayıp olup biteni olduğu gibi il başkanına anlattım. İl Başkanına Mustafa Çağlayan konusunda Zonguldak ve Türkiye’de beni durduracak kimse yok” diyerek telefonu kapattım. Kısa bir süre sonra Mustafa Çağlayan beni arayarak,            Ben senin konferansta olduğunu bilmiyordum” diyerek benden özür diledi. T.A içinde ağır Singaflı sözler kullandı. Bende özrü nü kabul etmedim. Kendisine yeminli bir şekilde peşini bırakmayacağımı, kendisini görevden aldırıncaya kadar çalışacağımdan şerefim ve namusum üzerine yemin ederek telefonu kapattım. İşte bizim Mustafa Çağlayan ile olayımız böyle başladı.  

Mustafa Çağlayan’ın hesabına Alman Şirket tarafından para nasıl yatırıldı?

Benim Mustafa Çağlayan ile aram bozulduktan sonra bir dedektif gibi, tüm gücümle Mustafa Çağlayan ile ilgili çıkan söylentilerin peşine düştüm. O dönemde Mustafa Çağlayan ile ilgili en büyük söylenti, Alman bir şirketin Ak Parti’ye bağış adı altında yaptığı parayı kendi şahsi hesabına havale edildiğiydi.  Bunun üzerine Ankara ve İstanbul‘da ki dostlarımla irtibata geçerek şirket yetkilileri ile temasa geçtim.  Bunun üzerine Alman şirket bana dostlarımın aracılığıyla Mustafa Çağlayan’ın hesabına yatırmış olduğu paranın banka dekontunu gönderdiler. Siyasetin içerisinde uzun yıllar yer aldığım için Merkez İlçe Başkanının partiye gelen bağış adı altındaki parayı kendi hesabına alamayacağını biliyordum.  Bunun üzerine İmza Gazetesi’nde isimsiz olarak, ”Zonguldak’ta hangi Merkez İlçe Başkanı kendi şahsi hesabına partinin parasını geçirdi?” başlıklarıyla haber yapıldı. Bu haberleri İmza Gazetesi birkaç kez yaptı.  Bunun üzerine telaşa düşen Mustafa Çağlayan apar topar partinin orijinal makbuzu yerine kırtasiyeden alınan uyduruk bir makbuz kesip, partinin kaşesini basarak firmaya gönderdi. Firmada dostlarım aracılığıyla aynı anda o makbuzu bana gönderdi. Bende bunu Zonguldak’ta görev yapan basın mensubu arkadaşlarla paylaştım. Yine Ankara ve İstanbul’da ki dostlarım aracılığıyla firma yetkilileri Almanya’dan Türkiye’ye geldiler. Ankara’da buluşup röportaj yapmak için anlaştık. Bende Zonguldak’tan basın mensubu olan Alev Uzunbaş ve Gamze Soydaş ile beraber Ankara’ya hareket ettik. Ankara gelmeden ‘Kocalar Dinlenme Tesisleri’nde firma yetkilileri ile bir araya geldik. Firma yetkililerinin Ak Parti Genel Merkezde de randevuları olduğu ve geç kaldıkları için orada sadece tanıştık ve beraber Ankara’ya Genel Merkez’e gittik. Genel merkezde firma yetkilileri ile birlikte bende toplantıya katıldım. Toplantı sonrası bir yerde oturup, benimle gelen basın mensuplarına görüntülü basın açıklaması yapacaklardı. Fakat oradan çıkınca Alman Firma Yetkilileri İstanbul’dan beraber geldikleri insanlar tarafından bizden adeta kaçırıldı. Bizde bunun üzerine 4 saat Ankara’da kaldık. Benim yoğun telefon trafiğimden sonra, Çankaya’da bize bir restaurantta sadece ses kaydı almak şartıyla bize randevu verdiler. Orada Alman Firma Yetkilileri ile Gazeteci Alev Uzunbaş ve Gamze Gayret röportaj yaptı. Bu röportaj sonrası İmza Gazetesi tam sayfa olduğu gibi röportajı gazetesinde ve internet sitesinde yayınladı. Bir süre sonra bu haberler ve daha önceden isimsiz bir şekilde yapılan haberler İmza Gazetesi’nin internet sitesinden kaldırıldı. Neden ve niçin kaldırıldığını bilmiyorum. Bunun üzerine bende bu haberleri diğer gazeteci arkadaşlarımla paylaşmaya devam ettim. Bu haberlerde zaten yerel medyada yer aldı. Bu haberlere gönüllü destek veren gazetecilerle birlikte, benden maddi destek alarak haber yapan gazeteciler oldu! İşte Mustafa Çağlayan’ın Alman Şirketten kendi hesabına geçirmiş olduğu 5000 Euro’nun tüm detayları böyle. Bir sonraki yazımda ise Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın Mustafa Çağlayan’ı görevden aldırmak için Yaşar Gök’ü araya koyarak olaylara nasıl katıldığını anlatacağım.

Editör: TE Bilisim