Ereğli'de son günlerde ilginç şeyler yaşanıyor.
Sahilde bulunan Bozhane Hamamı Restorasyonu uzadıkça uzadı.
Restorasyon, Ereğli Belediyesi tarafından yaptırılıyor.
Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ise işi takip ediyor.
Ereğli'nin tarihi M.Ö 550 yılına kadar dayanır.
Bozhane Hamamının tarihi ise Osmanlı döneminden günümüze kadar uzanıyor.
Restoran yapılırken, Ereğli'de bulunan Fetih Çınarlarından birinin kökünün zarar gördüğü fotoğraflara yansıyor.
Biraz araştırınca restorasyon işini yapan firmanın, Fazlı Erdoğan'a ait olduğunu öğrendik.
Fazlı Erdoğan, 22.ve 23. dönem AK Parti Milletvekiliydi.
İlginç bir kariyer öyküsü var.
Edebiyat öğretmeni iken bir anda Sanayici oldu.
Cenabı Allah'ın yürü ya kulum dediği Fazlı Erdoğan'ın hayalinde Ereğli Belediye başkanlığı olduğu konuşuluyor.
Buraya kadar yazılan her şey normal.
Eski milletvekili Fazlı Erdoğan'ın, restorasyon ihalesini almasında bir art niyet tabi ki aramıyoruz.
Ama bize ilginç gelen şu, 
Fazlı Erdoğan başta Karayolları Genel Müdürlüğü olmak üzere bir çok kuruma büyük işler yaptı.
Milyon dolarlık şirketleri yönetiyor.
Ereğli’de fabrikaları var
Eşi, kızı, damadı üzerine bir çok şirket var.
Bu kadar büyük ve güçlü firma neden küçük bir restorasyon işini bu kadar geciktirdi?
Bunun sorumlusu firma mı?
Ereğli Belediyesi mi?
Yoksa Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu mu?
İş uzadıkça dedikodular artıyor Ereğli'de.
Kimi define aranıyor diyor, kimi Fazlı Erdoğan kendi belediye başkanı olunca işi bitirmeyi hayal ediyor diyor. 
Bunlar dedikodu tabi.
İşin gerçek nedeni elbet ortaya çıkacaktır.
Bu konu üzerinde araştırmalarımız devam edecek.
Vekilliği döneminde kamudan aldığı işlerle servetine servet katan Fazlı Erdoğan’ın başkanlık hayalleri gerçek olur mu bilinmez ama herkes gittiği yola dikkat etmeli.

HIRSIZLIK YAPANIN İKİ YAKASI BİR ARAYA GELMEZ
Zonguldak’ın şehir olarak varoluşunun en büyük sebebi kömür.
Tüm kentin Taş Kömürüne vefa borcu var.
Günümüzde kömür stratejik önemini bir nebze kaybetmiş olsa da.
Zonguldak için hala çok önemli.
Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nun eski gücünü kaybetmesinin ardından,
Rödövaslı saha işletmecileri daha fazla önem arz eder hale geldi kent için.
Binlerce kişilik istihdamdan bahsediyoruz.
Son zamanlarda ithal kömürün artan teşvik oranları Rödövanslı saha işletmecilerine zor günler yaşattı.
Sorunun çözümü için siyasiler devrede.
Bir çok Rödövaslı saha işletmecisi iyi niyetli şekilde çalışıyor.
Fakat arada çürük elmalar da yok değil.
Milyonluk araçlara binen bazı saha işletmecileri hala devleti soymanın peşinde.
Çıkan kömürünü kayıt dışı depolara satan bu zatlar, küçük hesaplar peşinde.
Kömür sayesinde şehirde nüfus kazanan adamlar, hala nereden çalarım diye hesap yapıyor.
Çıkan kömürü kayıt dışı elinden çıkartıp, Rödövas ücretini az ödemenin peşinde olan bu kelli felli adamlar, lüks araçlara binmeyi marifet sayıyor.
Kömürü kayıt dışı depolara satarak, oradan naylon faturalar ile şirketlere verilmesinin en büyük zararı devlete oluyor.
Bu hırsızlığı kimse görmese Allah görüyor elbet.
Bu paralar kiminin işinden çıkıyor kiminin eşinden.
Sonra karım beni neden bıraktı diye sağda solda ağlıyorlar!