Yılmaz açıklamasında; “Eğe Doğa AŞ yapmış olduğu basın açıklaması, gerçeği yansıtmamaktadır. Şöyle ki; Her ne kadar, sunmuş, oldukları, raporu göstererek cürufun zararlı bir madde olmadığını belirtmiş iseler de rapor iki kişi tarafından hazırlanmış ve özel olarak hazırlattırılmış bir rapordur.
TÜBİTAK raporu değildir. Kişilerin özel görüşlerini açıklar ve herhangi bir bağlayıcılığı yoktur.
TÜBİTAK raporu olabilmesi için, TÜBİTAK kurullarından geçip yetkili kişilerce imzalanması gerekir. Tübitak içinde çalışmak Kurumu bağlamaz. Temsil etmez. İsteyen herkes, bilim adamlarına, belli bir konu hakkında, görüş belirtmesi için rapor hazırlattırabilir.
Ancak, elimizde bulunan, TÜBİTAK TARAFINDAN RESMİ OLARAK HAZIRLANAN RAPOR , cürufun, ayrıştırma, işlenme ve depolanma aşamasında  ne kadar zehirli bir kimyasal  olduğunu hava ve su ile temas ettiğinde, halk sağlığı ve çevre açısından ne kadar zararlı olduğunu belirtmektedir.  Bu rapor, TÜBİTAK ‘ın, yetkili kurulları tarafından hazırlanmış, yetkililer tarafından imzalanmış bir rapordur.
Hiçbir karar, ruhsat, izin olmadan, cüruf depolamak, taşımak, yasalar önünde suçtur. ÇED Raporu ve atık yönetmelikleri bağlayıcıdır. Bir hukukçu olarak, bilimi ve bilimsel gelişmeleri, referans almaktayım. Ancak Ege doğanın sunduğu rapor bilim kurulu  olan, TÜBİTAK  RAPORUNA TERS DÜŞMEKTEDİR. Bilim adamı olmak demek çağına insanına hizmet etmek ve gerçekleri olduğu gibi yansıtmaktır. Bilim adamlarının sorumluluğu budur.

Editör: TE Bilisim