Kütüphanesinde 2 binin üzerine kitap bulunan ve kitap yazmak için Osmanlıca öğrenen Erol Çatma, "İnsanlar gerçekten ekmek parasını hayatlarını ortaya koyarak yapıyor. Bunu yaparken ölen, hasta olan ve erken yaşta hayatını kaybeden arkadaşlarıma böyle faydam olsun istedim. Yazmaktan mutluyum" dedi.

İlkokul mezunu Erol Çatma, 1970 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TKK) maden işçisi olarak iş başı yaptı. Evli ve 3 çocuk babası Erol Çatma, bazı sorunlar nedeniyle bir süre ayrıldığı işine daha sonra geri dönerek 1995 yılında emekli oldu. Gençliğinden beri kitaplara olan ilgisi emekli olunca daha da artan Erol Çatma, 'Zonguldak madenlerinde hükümlü işçiler' adlı ilk kitabını yayınladı. Ardından 1997 yılında ‘Kömür tutuşunca’ ve bir yıl sonra da ‘Asker işçiler’ kitabını yazan Erol Çatma, kentteki taşkömürü tarihini araştırmak için Osmanlı’ca da öğrendi. TTK Maden Dairesi’nde Osmanlı Devleti’nden kalan taşkömürü tarihi belgelerini de incelemeye başlayan Erol Çatma, 3 yıl üzerinde çalıştığı ‘Zonguldak Taşkömürü havzası tarihi (1840-1865)’ kitabını yayınladı. Erol Çatma son olarak 2018 yılında ‘Zonguldak taşkömürü havzası tarihi, Ereğli Maden-i Hümayun (1865-1908) kitabını yayınladı. Erol Çatma’nın kitapları, taşkömürü tarihine tuttuğu ışıkla birçok tarih araştırmacılarının makalelerinde kaynak gösterilmeye başlandı. Birçok üniversite de kütüphanelerine Erol Çatma’nın kitaplarına yer verdi.

KİTAPLARI ÜNİVERSİTELERDE VE MAKALELERDE KAYNAK GÖSTERİLİYOR

Zonguldak taşkömürü havzası tarihini anlattığı serinin üçüncü kitabını yazmaya devam eden Erol Çatma, çalışmalarını 2 binin üzerinde kitabının bulunduğu evinde sürdürüyor. Ömrünün çoğunu okumak ve araştırmakla geçirdiğini anlatan Erol Çatma, şöyle dedi:

"Yazmak değil de çeviri biraz yorabiliyor. Dünyam benim kitaplığımın bulunduğu oda. Şimdi bilişim çağındayız. Bilgiye ulaşım daha kolay ama önce çalışacaksın. Mesela taşkömürü tarihini yazmak gerekiyorsa ilk önce Osmanlıcayı bilmek gerekir. Burada Fransızların hakim olduğu bir dönem var. Fransızca da bilmek gerekir ama bu işin ana tarihi Osmanlıcadan geçiyor. Özellikle asker ve mahkum işçiler kitabı Amerika, Almanya, Avusturalya’da olduğunu biliyorum. Birçok üniversitede var. Bir kişi Amerika’daki makalede ismini gördüğünü bana mail olarak atmış. ODTÜ ve Zonguldak’taki üniversitede sempozyum ve dersler verdim."

'YAZMAYA DEVAM EDECEĞİM'

Kitaplarında maden işçilerinin çalışma şartları, yaşamları, hayat hikayelerini ve havza tarihini ele aldığını anlatan Erol Çatma, "Ben okumaya başlayınca çok değiştim. Eski Erol Çatma değilim. Bunu ailemde yakınlarımda söylüyor. Hepsini okuma ve yazmaya borçluyum. Beni en çok mutlu eden madende çalışmak faklı insanlarla tanışmak. Kitapta yazdığım bir kişinin torunu beni buluyor ve dedemi yazmışsın diyor. Oda çok mutlu oluyor o zaman bende mutlu oluyorum. İnsanlar gerçekten ekmek parasını hayatlarını ortaya koyarak yapıyor. Bunu yaparken ölen, hasta olan ve erken yaşta hayatını kaybeden arkadaşlarıma böyle faydam olsun istedim. Yazmaktan mutluyum. Ölene kadar yazmaya da devam edeceğim" dedi.

Editör: TE Bilisim