Recep Akdağ'ın 2006 yılında Sağlık Bakanı olarak geldiği Zonguldak'ta; "Yer bulun hemen yapalım" dediği hastane için uzun yıllar yer arandı. Kamuoyunda uzun süre devam eden tartışmaların ardından yer bulunamayınca Atatürk Devlet Hastanesi'nin hemen yanında bulunan poliklinikler ve lojmanların olduğu yere yapılmasına karar verildi. Mevcut polikliniklerin yıkılması acil servis ve polikliniklerde yaşanan sorunları adeta patlattı. İhaleyi CHP Milletvekili Şerafettin Turpcu'nun aile şirketi Turyapı kazandı. İnşaat ise 2014 yılı sonunda başladı. Yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle hastane inşaatını tamamlayamayan Şerafettin Turpcu, Sağlık Bakanlığı'nın aldığı tasfiye kararı ile projeden el çekti. 900 günde bitmesi planlanan hastanenin 2017 sonunda teslim edilmesi gerekiyordu ancak 2015 ortasında hastane inşaatı tamamen durdu. Bu gelişmenin ardından Ak Partili siyasetçiler ve bazı bürokratlar tarafından hastane yerinin zaten yanlış yerde olduğu belirtilerek yeni yer arayışlarına başladı. Ancak 2016 yılı başından itibaren aranan o yer bir türlü bulunamayınca Turpcu'nun başlattığı ancak tamamlayamadığı alanda devam ettirilmesine karar verildi. Yapılan açıklamaya rağmen yeniden ihale edilmesiyle ilgili süreç tamamlanamadı. Sonuç olarak; Zonguldak dışındaki tüm kentlerde 2-3 yılda tamamlanan hastane inşaatları Zonguldak'ta tam 14 yıldır gündemde olmasına rağmen tamamlanamadı. Atatürk Devlet Hastanesi acil servisinde ve polikliniklerde her gün yaşanan rezalet sona ermezken hasta ve hasta yakınları hem hastane sürecini tamamlayamayan iktidar ve iktidar partisinin milletvekillerine hem de başladığı işi bitirmeyen ve sürenin uzamasında etkili olan CHP Milletvekili Şerafettin Turpcu'ya ateş püskürüyor. Bazı hasta ve hasta yakınlarının; "Bizi bu duruma düşürenlere yazıklar olsun. Bizi bu duruma düşürenler makam odalarında poz vereceklerine acil servise gelsinler. Polikliniklere gelsinler. Gelsinler de neler çektiğimizi görsünler. Bu hastalara, hasta yakınlarına, bizlere, doktorlara, hemşirelere, diğer görevlilere yazık. Yazıklar olsun. Koridorlarda, ayakta serum yemek zorunda kalıyoruz. Hastane personeli canla başla çalışıyor ama vatandaş olarak perişanız. Hakkımızı helal etmiyoruz" diyerek tepki gösterdiler.
 |
 |
 |
