Türk Tabipler Odası Birliği geçtiğimiz günlerde Suriye'nin Afrin kentinde Türk askerlerinin gerçekleştirmiş olduğu "Zeytin Dalı Harekâtı" ile ilgili yapmış olduğu "Savaş bir halk sağlığı sorunudur!" şeklindeki açıklamasının ardından birçok yerden eleştirilere maruz kalmıştı. Yapılan eleştirilerin ardından Türk Tabipler Birliği'nden yeni bir yazılı basın açıklaması yapıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi;

"Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 24 Ocak 2018 Çarşamba günü kamuoyuna bir açıklama yapmıştır.

Açıklamayı izleyen iki gün içerisinde tarafımıza farklı tepkiler ulaşmıştır. Açıklamamızı olumlayan ve destekleyen birçok geri bildirimin yanında, metinde yer almayan ifadeler eklenerek hedef gösteren ve adeta bir linçe davetiye çıkaran söylemler ve tehditler de söz konusudur.

TTB Merkez Konseyi gerek hekimlerin gerekse de vatandaşlarımızın tepkilerini dikkatle dinlemektedir.

Öncelikle tekrarlanması gereken TTB Merkez Konseyi'nin açıklaması halen sınır ötesinde bulunan çocuklarımızı, onların ana, baba ve yakınlarını da gözeterek, büyük bir özenle, hiçbir insana hürmetsizlik etmeyen bir üslupla kaleme alınmıştır. Orada görevli bulunan insanlar tepki gösterenler kadar bizim de canımızdır. TTB Merkez Konseyi bu anlamda kendisi hakkında yapılan çarpıtmaları reddetmektedir.

TTB Merkez Konseyi bu süreçte bir hekim birliği tutumu ve sorumluluğuyla görüşlerini ifade etmiştir. Savaş, çatışma, terör operasyonu ve benzeri durumlarla ilgili hekimlik değerleri ve yıllar boyunca geliştirilen tutum bildirgeleri hiçbir farklı yoruma yer bırakmayacak kadar açıktır. TTB Merkez Konseyi'nin 24 Ocak tarihli açıklaması bütünüyle bu birikime sadık kalarak yapılmıştır.

Yukarıdaki gerçeklere rağmen tepkilerin kimi provokatif saldırılara da meydan verecek çağrılara, hedef göstermelere dönüştüğünü üzülerek duyuyor, görüyor, yaşıyoruz.  Son olarak devletin en yetkili makamlarının açıkladıkları görüşler kimileri için TTB Merkez Konseyi'nin hedef olarak algılanması tehlikesini de içermektedir.

TTB Merkez Konseyi bu bilgiler ışığında kamu otoritesine herkesin can güvenliğini güvence altına alacağı ve hiç kimseyi dışlamadan görüşlerini ifade edebileceği bir ortamı tesis etme görevini yerine getirme sorumluluğunu hatırlatır, bu vesileyle özgür, demokratik ve barış içerisinde bir Türkiye ve dünya özlemimizi bir kez daha paylaşırız."

Editör: TE Bilisim