Sivas Katliamı'nın 28. yıldönümünde Çaycuma Öğretmenevi önünde anma ve basın açıklaması yapıldı.

Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliğinin çağrısıyla yapılan basın açıklamasına Eğitim Sen üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Saygı duruşunun ardından konuşan Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği Yürütme Kurulu Üyesi Orhan Çakmak şunları söyledi: "Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen Sivas Katliamı’nın üzerinden 28 yıl geçti. 28 yıldır hiç durmadan kanayan yaramız olan Sivas Katliamı’nı bugün bir kez daha lanetliyoruz. Sivas Katliamı, 28 yıldır temel insani değerlerini yitirmemiş herkesin yüreğini acıtmaya devam etmektedir. Geçmişte Çorum’da, Maraş’ta yaşanan vahşetlerin bir devamı olarak gerçekleşen Sivas Katliamı, ülkemizin ve halklarımızın umudu ve aydınlık geleceği aydın, yazar ve sanatçıların da içinde olduğu 35 insanın ırkçı-gerici ve derin güçlerce katledilişiyle sonuçlanmıştı. Sivas Katliamı, tıpkı Malatya, Maraş, Çorum, 1 Mayıs 77, Beyazıt, Gazi katliamları gibi karanlıkta bırakılmış, arkasındaki güçler kasıtlı olarak ortaya çıkarılmamıştır. Sivas’ta saldırganların engellenmemesi, katliamın üstünün örtülmesi ve sadece birkaç kişinin göstermelik cezalar alması, geçmişte yaşanan benzer katliamların ortak özelliği olarak dikkat çekmektedir. 2 Temmuz 1993 tarihi, insanlık tarihine büyük bir utanç, yüreğimizi yakan bir ateş olarak düşmüş ve yüreğimizdeki yangın hiçbir zaman sönmemiştir. 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin kuşatılıp ateşe verilmesinde seyirci kalan devletin ‘güvenlik güçleri’ ve bu güçlerin sorumlusu olan makamlarda oturanlar hakkında bugüne kadar hiçbir soruşturma açılmamıştır. Katliamın üzerindeki karanlık perde kaldırılmamıştır. Yıllarca katillerin ceza almaması için adeta seferber olan siyasi iktidarlar, Sivas Katliamı davasının zamanaşımına uğratılması için elinden geleni yaparak, katillerin cezasız kalmasını sağlamıştır. Adresi, ikametgâhı belli olan firari sanıklar yıllarca bulun(a)mamış, katillerin bazılarının Sivas’tan hiç ayrılmadan yaşamlarına devam ettikleri, hatta resmi olarak haklarında arama kararları olmasına rağmen evlendikleri, askere gittikleri, işe girip çalıştıkları, ehliyet aldıkları anlaşılmıştır. Katillerin avukatları mevcut iktidar tarafından milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirilmiştir. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamayacağı evrensel hukuk ilkesi ve bu ilkeye uygun olarak Türk Ceza Kanunu’nda yer alan düzenleme yok sayılmıştır. Katliamın firari sanıkları zaman aşımından yararlandırılmıştır. Toplumsal barışı tehdit eden her türlü girişim ve katliamlar, Anadolu’nun farklı renklerinin birlikte yaşama isteğini asla kıramamıştır ve buna güçleri yetmeyecektir. İnsanlık, kendisine karşı işlenmiş suçları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır. Türkiye’de geçmişte halkları birbirine karşı kışkırtarak, kitlesel katliamlara ve cinayetlere zemin hazırlayanlar, bugün ısrarla ayrımcı, tekçi, otoriter, ırkçı ve gerici politikalarını sürdürmekte, halkların barış içinde bir arada yaşama iradesini engellemek adına tehlikeli adımlar atmaya devam etmektedir. İnsan hak ve özgürlüklerinden, eşitlikten, barıştan ve kardeşlikten yana olan herkesi, demokratik kitle örgütlerini ve siyasi partileri Sivas katliamı başta olmak üzere, yaşadığımız tüm katliamları lanetlemeye ve gerici-ırkçı saldırılar karşısında dimdik ayakta olduğumuzu göstermeye davet ediyoruz. Sivas Katliamı’nda hayatını kaybedenlerin direnci, bilinci ve inancının hepimize ışık olacağına inanıyor, katliamda yaşamını yitiren canlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz. Katliamlara, ölümlere alışmayacağız, unutmayacağız, unutturmayacağız. Aydınlıktan, bilimden, laiklikten, seküler yaşamadan vazgeçmeyeceğiz. Karanlığa karşı aydınlığı, zulme karşı adaleti, zorbalığa karşı özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz."

Editör: TE Bilisim