Gazeteci Adnan Küçükvar, Üzülmez TOKİ projesinde kaçak su kullanıldığı iddialarının ardından zabıtanın yaptığı operasyonun perde arkasını yazdı.

İŞTE O ANALİZ;

 

"766 Konut, bir cami ve dört ticaret merkezinden oluşan, TOKİ'nin 150 milyon liralık Zonguldak'taki; TTK lojmanları Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi'nin 2017 başında temelinin atılması şehir de heyecan yaratmıştı.

63 bloktan oluşacak inşaatlar için verilen bitiş süresi 650 gün olarak belirtilmesi bu heyecanı daha da arttırdı. Üç bin kişiyi barındıracak böyle bir site bu güne kadar ilk kez yapılıyor  Zonguldak'ta ..

Bir başka detay ise yüklenici firmanın, aynı anda 6-7 ayrı şehirde TOKİ ye konut inşaatlarını yapıyor olması...

 Çakırlar İnşaat, endüstri projelerinden konut inşaatlarına kadar çok geniş bir alanda faaliyet gösteren, üreten ve sürekli büyüyen bir şirket ...

 

KAZMA VURULDU, KULİS BAŞLADI

TOKİ'nin Zonguldak- Üzülmez projesi inşaatları başladı ve binalar hızla yükseldi.

Ancak, inşaatla birlikte yöneticilerle ilgili dedikodularda…

Muhtardan siyasetçisine, konut bekleyeninden gazetecisine kadar, ‘üzerine vazife olmayan' herkes inşaatla ilgili ahkâm kesmeye başladı.

Ortaya ilk çıkan Çınar tepe Muhtarı Okan Girgin oldu.

‘İnşaat hızla ilerliyor ancak, Müteahhit firma çevreye zarar veriyor. İnşaat başladığında derdimizi sıkıntımızı anlattığımız bir şef vardı. Yeni yönetim atandı. Onlarla görüşemiyoruz' dedi yerel medya da.

Girgin, derdini sıkıntısını dinleyen eski yönetime teşekkür ediyordu da; hangi derdinin halledildiğini(!)anlatmıyordu.

 

OPERASYON BAŞLIYOR

Zonguldak Belediyesine bağlı Zabıta Müdür Yardımcısı (!) Ayhan Mercan ve ekibi, Asıl işlerini bir kenara bırakıp Üzülmez TOKİ çalışma alanında her nasıl oluyorsa ‘Kaçak Su' tespiti(!) yapıyor ... 

Bu hadise Belediye tarihinde ilk kez yaşanıyor. Yani Zabıta kendisi ile hiç ilgisi olmayan ve yetki alanına girmeyen bir konuda işlem yapıyor.

Daire müdürleri ve üst yöneticiler hepsi şaşkın ve ne olduğunu anlamaya çalışır haldeler... Ve bu olay basına sızdırılıyor..

Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'in ‘Evet, kaçak su kullanıldığına dair bize gelen ihbarlar var. Bu konuda evraklar elimize geldiğinde gereği yapılacaktır' açıklaması da basında yerini alıyor...

 Akabinde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu düşünülüyor ki; bu seferde  yerel medya da ‘Belediye ekipleri boruları söküyor' başlığı ile  olay ayrı bir yere yönlendirilmek isteniyor.

Ardından konu, birden bire sıradan bir kaçak su olayı olmaktan çıkıyor ve Türkiye'nin en büyük firmalarından biri olan ‘Çakırlar İnşaat',  su hırsızı' olarak lanse edilip, karalamaya dönüştürülüyor.

 

İŞİN İÇİNDE İŞ VAR

Olay Çakırlar İnşaatı karalamak mı, yoksa Belediye içinde başka bir hesaplaşmanın yolunu açmak mı?

Bu olay Belediye içinde hızla tartışmaya açıldı. Aynı anda karalanan, su hırsızlığı ile suçlanan Çakırlar İnşaat hemen ilgili yayın kuruluşuna ‘basın özgürlüğünün kullanımı ile bağdaşmayan, müvekkil şirketin haklarını zedeleyici, istismar edici, gerçekleri yansıtmayan yazı' ile ilgili ‘tekzip'i gönderdi ve bu tekzip yayın yapan medya sayfalarında aynen yayınlandı.

 

PERDE ARKASI

Olaya sebep olan Zabıta Müdür Yardımcısının(!) TOKİ alanında çalışan kamyonların resimlerini çekmek üzere oraya gittiği ortaya çıktı.

Zabıta vazife yönetmeliğine göre, üzerine elzem olmayan ‘su kaçağı' işine talimatla mı, keyfi mi giriştiği ‘şimdilik' belli değil.

Ancak, tuttuğu rapor, Zabıta Müdürü Murat Yanık tarafından İlgili birim olan ‘Su İşleri Müdürlüğü'ne havale edildi.

 Akla takılan o kadar çok soru var ki, her biri ayrı bir cevap istiyor.

Belediye Başkanı Akdemir ‘Evet, Kaçak su kullanıldığına dair bize gelen ihbarlar var' demesine rağmen neden aylardır konuyu su işlerine haber vermemiştir?

En önemlisi, ‘üzerine vazife olmamasına' rağmen, Zabıta Müdür yardımcısı (!) olayı neden doğrudan  Belediye Başkanı'na iletmiştir.?

Ve olay ‘alelacele' neden basına aktarılmıştır?

Hedef, TOKİ'nin yüklenici firmasını ayağa getirmek mi, yoksa Belediye içindeki aylardır süren makam - yetki çekişmesini ayrı bir boyuta taşımak mı?

 Belediye içinde herkesi açık açık konuşuyor.

 "- Başkan Yardımcısı Şenol Şanal'ın göreve gelmesiyle birlikte, su ile ilgili kurumda hiç bir şaibeli iş olmadığı gibi, Belediye'nin su gelirlerinin de 13 milyon liradan 23 milyon liraya yükseltilmiş durumda. Su kaçağı konusunda ise Belediye Meclis Üyeleri de dâhil olmak üzere hiç kimseye taviz verilmiyor."

Şimdi şu kadarını söylemek gerekir ki;

Şehirde caddeler seyyarların adeta işgalinde iken…

 İmara aykırı bu kadar yapı yaptırılırken…

 Binaların ortak kullanım alanları kapalı mekanlara dönüştürüp milyonlarca lira rant/gelir sağlanırken…

 Kaldırımlar, yayalara adeta yasaklanıp her türlü sebze-meyve tezgâhları ve araçlara otopark haline getirilirken…

 Tonlarca kaçak et'in şehir'e sokulmasına adeta kör gözle refakat edilirken…

 Fevkani köprü üstünü otopark olarak kullanılmasına engel olunamazken…

 Belediye binasının arkasının kâğıt deposu olmasını önleyemezken…

 Her pazartesi açılan sosyete pazarının bütün Acılık Caddesi'ni işgaline ses çıkarılamazken…

 AVM (esas burda) önünde zabıtaca tutulan işgal raporlarının gereği yapılamazken,

 Kentte yüzlerce ruhsatsız iş yeri fütursuzca çalışıyorken…

Ne olduğu ve nasıl oluştuğu bir türlü anlatılamayan katı atık gibi bir rezalet ortada dururken…

Ve bunlar gibi daha onlarca sorun varken: Zabıtanın bu asli işlerini bir kenara bırakıp hayalen uydurulan " bir kaçak su masalı" ile bu kadar cansiperane bir çalışma içine girmesi oldukça garip değil mi?

 İşinizi yapın beyler işinizi…!!!"

Editör: TE Bilisim