Namlunun ucundaki yaşam..

Çok değil,
Daha,
Hafta başında,
Yazmıştık,
Zonguldak’ta,
Silahların patladığını,
Teksas’ı geçtiğimizi,
İnsanların öldürüldüğünü,
Silahla canlarına kıydığını.
Ramazan Bayramı’nda patlayan silahların,
Kurban Bayramı’nda da patlayacağını.
Magandalar,
Keyif yapacak,
Stres atacak,
Egolarını tatmin edecekler diye,
Masum insanların canları yanıyor,
Ocaklar sönüyor.
Her önüne gelen,
Beline silah koyar,
Racon keserse,
Devletin,
Vatandaşına karşı sorumlu olduğu,
Can güvenliği ne olacak?
Dün sabah,
Sözde işadamı,
Belindeki silahı çıkarıyor,
Akın Kavi’ye sıkıyor.
Bu iş ya da işler,
Bu kadar kolay mı?
Ya da,
Bu kadar basit mi?
Şans eseri,
Sıkılan kurşun,
Akın Kavi’ye isabet etmedi.
Ya etseydi!
Ne olacaktı?
‘Silahlı saldırı,
Bir ölü’ diye,
Kayıtlara geçecekti olay.
Biri mezara,
Diğeri kodese girecekti!
Çok değil,
Birlik Mahallesi,
Ulubatlı Hasan Sokak’ta,
Ali K,
Sercan Kılıç ile Ferdi Gebedek’e,
Kurşun yağdırmadı mı?
Sercan Kılıç ile Ferdi Gebedek,
Toprak olmadı mı?
Ali K.,
Cinayet zanlısı olarak kodesi boylamadı mı?
Akın Kavi’ye yapılan saldırının,
Ali K.’nın,
Sercan Kılıç ile Ferdi Gebedek’e,
Kurşun yağdırmasından,
Ne farkı var ki?
Öyle her önüne gelen,
Aklınca,
Kendi adaletini,
Kendisi uyguluyorsa,
Nerede devlet,
Nerede emniyet,
Nerede adalet,
Nerede can güvenliği,
Nerede yaşam hakkı?
Buyurun,
Cevap verin…

Editör: TE Bilisim