İşte o yazı!
11 Haziran 1868 tarihinde Osmanlı Devleti'nin de imzaladığı Cenevre Sözleşmesi gereğince Kızılhaç adında uluslararası bir yardım derneği kurulur. Ancak  ‘Kızılhaç’ olarak kurulan Uluslararası yardım kuruluşunun Osmanlı tarafından da aynı anda kabul görmesi biraz sürüncemede kalmıştır.
 Osmanlı Cenevre Sözleşmesini imzalamasına ramen gereğini yerine getirmemesi sebebi ile savaşlarda Kızılhaç Örgütü Osmanlı askerlerine müdahale etmiyordu. Zira sözleşmenin ana maddesinden biri idi. Osmanlı’daki çekincenin sebebi de bu örgütün aynı zamanda misyonerlik faaliyetinde bulanması endişesiydi.  Bunun üzerine 
14 Nisan 1877'de Kızılhaç kurallarına bağlı kalmak sureti ile "Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti adı altında Marko Paşa önderliğinde  kurulur. Ancak cemiyetin kurumsallaşması 
93 Harbi sırasında Osmanlı Devleti İsviçre hükümetine ambulanslarda Kızılhaç değil, Kızılay amblemini kullanacağını bildirdi. Kızılay sembolünün kullanılmasına bu çatışma süresince geçici olarak izin verildi. Sembolü devamlı kullanma hakkı, 1907'de Londra'da düzenlenen 8. Uluslararası Konferansta verildi. Ancak Hilal-i Ahmer Cemiyeti nin resmileşmesi 1911 yılından sonra gerçekleşir.  Amblem ise 1929’da resmen tanındı. 
Kızılhaç taraf tutmaksızın savaşta insan hayatına odaklı örgüt olma özelliği taşımaktaydı. Aynı şekilde Kızılay`ın da amaçlarından biri oldu. Düşman askeri de olsa yaralıya müdahale insani bir görev olarak adlandırıldı.
Cemiyet I. Dünya Savaşı Milli Mücadele yıllarında şehit ailelerine ,esirlere, savaşta kaybolanlara ve ihtiyaç sahiplerine yaptığı yardım çalışmalarıyla halkın gönlünde iz bırakır. 
1914’de Rusların Zonguldak’ı bombalaması sırasında Fransız askerlerinin Kızılhaç Bayrağını göndere çekmesi ile oluşan krizde , Enver Paşa Zonguldak’a bir telgraf yollamıştır. Telgrafta ‘Neden Kızılay değilde Kızılhaç bayrağı çekildiğini ‘sormuştur. Enver Paşa’ya verilen cevapta ; Fransızların Hastaneye Kızılhaç bayrağı çekmesinin kendilerinin koruma amaçlı olduğunu belirtirler. Fakat aynı zamanda Zonguldak’ta Hilal-i Ahmer Cemiyetinin  olmadığını da farkına varırlar.
Rusların Zonguldak'ı sürekli bombalaması ile Zonguldak Şubesi 23 Temmuz 1916 tarihinde kurulur. Zonguldak şubesi Zühtü Bey’in gayretleriyle faaliyete başlamıştır. Ardından diğer kazalarda ve nahiyelerde teşkilatlanmasını sürdürmüştür. Kuruluşunda 2 Ekim 1915 yılında Kozlu’da yaşanan yıkımında etkisi olduğu düşünülüyor.
Cumhuriyetin ilanından sonra ise savaşların yaptığı tahribatı ve halkın yaralarının sarılması için Hilal-i Ahmer Cemiyeti var gücüyle çalışır.  Bartın, Devrek,  Ereğli,  Safranbolu, Kozlu ve Kurucaşile şubelerinin kurulduğu ve  yardım faaliyetleri yaptıkları vurgulanmaktadır.
Kızılay 1939 Erzincan depremi ile ilk büyük depremle karşılaştı. Bartın’da 3 Eylül 1968 tarihindeki saat 08:19'de 6.5 büyüklüğündeki deprem  sonrasında Zonguldak Kızılay Şubesi ; Devrek, Bartın civarında çadır kentler kurar. 
Depremde 24 kişi yaşamını yitirmişti. 
Kızılay halktan ve kurumlardan aldığı bağışlar ile halkın barınma ısınma ve ihtiyacına göre görev yapan gönüllü kuruluştu. 
Kızılay adı üstünde İnsani bir kuruluştur. Eski Türklerde  kutsal bir semboldür. Bugün bunu çocuklara farkında olmadan ‘Ay Dede’ olarak anlatarak sürdürüyoruz aslında . 
Ay kutsal olduğu için kurumun sembolü de Ay olmuştur. Hilal Ay yıldızlı bayrağımız gibi ayın şekillerinden biridir.  Ahmer ise ; ‘Kırmızı’ anlamındadır veya kandır.

Editör: TE Bilisim