Geçtiğim gün Eczacılar Odası Birliği’nin konferans salonunda, Zonguldak Kent Konseyi Başkanı Hakan Kutoğlu’nun düzenlediği toplantıya basındaki arkadaşlarla birlikte katıldık.

Güzel bir toplantı oldu.

Kent Konseyi Başkanı Kutoğlu’nun Zonguldak’ın durumu konusunda tespitlerini dinledik ama sorunların çözüm noktasında muhatabın yüzde seksen basın sorumluymuş gibi düşüncelerini doğru bulmadım.

Evet basının görevi büyük, ama sadece basın yoluyla da bu işler olmuyor.

Çözüm odaklı fikirlerin ortaya atılması gerekiyor.

Kent Konseyi’nin en büyük görevlerinden biride bu değil midir?

Sorunlara çözüm yolu bulmak.

Yaklaşık iki saat süren toplantıda Zonguldak basının yakından bildiği sıkıntıları, Kutoğlu yeniden Zonguldak basınına anlattı.

Basın mensuplarının, Zonguldak’ın sorunları konusunda kamuoyu baskısı oluşturması gerektiğinden bahseden Kutoğlu Zonguldak sorunlarının böylece azalacağını belirtti.

Ama en büyük düşüncesi ise basın içinde ki kavgaların bitirilmesi, bu kavgaların Zonguldak’a zarar verdiği yönünde oldu.

Belki de basın mensuplarını toplamasında ki amaçta buydu. Çünkü Zonguldak’ın sorunlarını çok iyi bilen Gazetecilere, tekrardan aynı sorunları anlattı. Arada da “Siz içinizde anlaşamıyorsunuz” deyip lafı çaktırmadan basın içindeki anlaşmazlıklara getirdi.

Peki basınında yakından bildiği, Kutoğlu’nun üzerinde durduğu Zonguldak sorunları nelerdi?

  1. Zonguldak şehri her geçen gün neden kan kaybediyor?
  2. Üniversite en kötü dönemini yaşarken, BEÜ’ye geçen yıla göre 4500 öğrenci daha az kayıt yaptırdı. Neden Üniversite öğrenci kaybediyor?
  3. Maden şehri olan bir şehirde, Maden Mühendisleri Fakültesini tercih eden bir tane dahi öğrenci yok. Bunun sebebi nedir?
  4. Zonguldak’ta sosyal alanlar kısıtlı, bunun için neler yapılabilir?
  5. Öğrenciler marka şehir veya burs alacağı bir şehir istiyor. Zonguldak bu kritere neden uymuyor.
  6. Zonguldak’ın büyük firmaları hem öğrencilere hem şehre arkasını dönmüş durumda. Bunun sebebi nedir?
  7. Basın içindeki kavgalar Zonguldak’ın gelişmesine engel oluyor. Basın içindeki kargaşaya nasıl son verilir?
  8. Zonguldak her geçen gün yanlış bir şehir planlaması doğrultusunda yol alıyor. şehrin planı neye göre nasıl yapılıyor?
  9. Hastane ve okullarımızda neden doktor ve öğretmen durmuyor?

İşte düzenlenen toplantının 9 ana maddesi ve sorusu diyebiliriz. Sorunlar burada, şimdi herkes biliyor. Çözümü bulacak kişiler aranıyor?

Anlayacağınız sorunlar belli ama çözüm yolları bilinmiyor!

Bu da sadece gazetelerin aynı manşeti atmasıyla olmuyor!

Somut fikirlerin gün yüzüne çıkartılarak raporlu bir şekilde sunulması gerekiyor.

ETNİK KÖKENCİLİK YAPANIN…

Ben ne Zonguldaklıyım, ne Trabzonluyum, Ne Antalyalıyım, Ne İzmirliyim, Ne Ankaralıyım ne de Niğdeliyim. Ben Türk'üm, Türkiyeliyim. Saydığım iller zaten benim ana vatanım olduğu gibi yine Türkiye'nin toplam 81 ili yine benim vatanım. Zonguldaklıyım deyip de Gazipaşa Caddesi'nde elini arkaya atıp gezemeyenler, askerliğini sahte raporlarla çürük olarak tamamlayanlar, yapmış olduğu yayınlarda bize etnik kökenden gelmesin. Ben Türk oğlu Türk'üm. Ermeni yavrularıyla işimiz yok. Ermeni yavruları caddede dolaşamazken, biz bedenimizi siper eder bu vatan için ölürüz. Azdan az, çoktan çok gider. Kimse etnik köken üzerinden algı yapmasın! Çünkü Zonguldak’a en büyük ihaneti yine bu etnik köken üzerinden kendilerini korumaya çalışanlar yapıyor.