Uzun yıllar Zonguldak Belediye Basın bürosunda ve Cumhuriyet Gazetesi Zonguldak temsilcisi olarak görev yaptıktan sonra İzmir'e yerleşen fotoğrafçı Birol Üzmez Terakki Mahallesi'nde geçen çocukluk yıllarının özlemini paylaştı. Üzmez şunları yazdı;

"Zonguldak'ı ortadan ikiye bölen Kömür Yolunda vagonlar maden ocaklarından doldurdukları kömürleri, gün boyu Lavuar adı verilen Kömür Yıkama Fabrikası'na taşırlardı. Evimiz de bu fabrikanın hemen yanı başındaydı. Ben, her sabah kömür silolarına vagonları yanaştıran makinistin haber düdüğü ile uyanırdım kömür kokulu sabahlara.

Kömür yüklü vagonlar silonun içine yanaştığında makinist treni durdurur, vagonlar birer birer ‘dan, dan, dan' diye birbirlerine çarparlardı. İçimden sayardım bu çarpma seslerini, tıpkı gözleri görmeyen ocak katırları gibi. Bum, bum, bang, bang. Her çarpış sesinde siloya kaç vagonun yanaştığını kömürle ısıtılmış evimizin sıcak yatağının içinde anlardım. Sonra büyük bir gürültüyle açılırdı vagonların kapakları, kömürler silonun altındaki karanlık dehlize kayarken ben kendi içime dökülürdüm. Hiç bir zaman göremedim o dehlizi."

Editör: TE Bilisim