Basın Konseyi, her yıl İstanbul dışında düzenlediği etkinlikler kapsamında bu yıl Zonguldak, Bartın ve Karabük illerini kapsayan Batı Karadeniz Medya Buluşması’nı gerçekleştirdi.

Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Lokali’nde düzenlenen ilk toplantıya, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Basın Konseyi Yüksek Kurul üyeleri, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği başkan ve yöneticileri ile bölgedeki gazeteci cemiyetleri başkanları, kurum temsilcileri ve çok sayıda gazeteci katıldı.

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, burada yaptığı konuşmada, medyanın içinde bulunduğu durumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Basın İlan Kurumu (BİK) aracılığı ile televizyonlara ve gazetelere uygulanan ağır sansürü anlattı. Türenç, iktidarın seçim öncesi muhalif sesleri tamamen kesmek için ‘Dezenformasyonu Önleme Yasası’ adı altında gerçekte ağır bir ‘Sansür Yasası’nı TBMM’den geçirmek için acele ettiğine dikkati çekti. Bu girişimin geçtiğimiz aylarda basın meslek örgütlerinin direnişi sayesinde önlendiğini anlatan Pınar Türenç, 1 Ekim’de açılacak Meclis’in gündeminde ilk maddelerden birinin bu olacağı duyumlarının  alındığını hatırlattı.

Basın meslek örgütlerinin görüşe alınmadan çıkarılacak bir yasanın kimseye yarar getirmeyeceğini kaydeden Pınar Türenç, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının gaspına yönelik bu girişimin diretme anlamını taşıdığına dikkat çekti. Basın meslek örgütleri arasındaki dayanışmanın çok değerli olduğunu, ‘sansür Yasası’nı engellemede bunun öneminin daha iyi görüldüğünü söyleyen  Türenç, hem ulusal hem yerel medyadaki gerçek gazetecilerin artık birlikte hareket etmeleri gerektiğini belirtti. Medyanın içinde bulunduğu durumun hiç iç açıcı olmadığını, ancak umutsuz olmadıklarını  kaydederek, bu konuda da özetle şunları söyledi:

“Medyanın yüzde 95'i iktidarın kontrolü altında bulunuyor. Ancak yüzde 5’i eleştirel ve bağımsız yayın yapabiliyor. İktidar, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile Basın İlan Kurumu’nu muhalif medyanın üzerinde kılıç gibi sallıyor. RTÜK, bu yılın ilk 7 ayında hükümeti eleştiren kanallara toplamda 11.5 milyon lira ceza kesti. Dayanılması zor bir durum  bu. Hükümet yanlısı kanallara ise sadece 1.5 milyon lira ceza verildi. Yüzde 5’e 11.5 milyon, yüzde 95’e sadece 1.5 milyon. Basın İlan Kurumu da aynı şekilde gazetelere resmi ilan kesme cezaları yağdırıyor. Ayrımcılığın ve eşitsizliğin karşısında hep birlikte elele  olmalıyız. Devlet imkanlarının yandaş medyaya aktarılması ile karşı karşıyayız. Yüzde 95'e milyonlar akacak, devlet ilanları, bu yüzde 95'i besleyecek. Olmaz böyle şey. Basın İlan Kurumu' benim medyam senin medyan' diye bir ayrım yapamaz.. Kaynağı eşit olarak dağıtmalıdır. Onların içerisinde değilseniz iktidar yanlısı yayın yapmıyorsanız bütün bu ayrımı yaşatıyorlar. Yerel basında görev yapan meslektaşlarımız büyük sıkıntı içinde. Hem ulusal hem yerel basın var olma- yok olma mücadelesi veriyor. Tüm bunların farkındayız. Bu ağır sorunların çözümü için basın meslek kuruluşları olarak güç birliği içinde mücadele etmek zorundayız.”

Toplantıda konuşan Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal Aktaş da “Zorlu bir süreçten geçiyoruz. İktidar rövanşist bir yaklaşım içinde. Cumhuriyetin 100’üncü yılında bu sürecin finalini göreceğiz. Cumhuriyet, birilerinin söylediği gibi ‘bir reklam arası’ mı değil mi göreceğiz. 1 Ekim’de Meclis açılıyor, medya üzerinde baskının artmasına yönelik sosyal medya yasası görüşülecek. Bunun doğru olmadığını, sansür anlamına geldiğini, çok sakıncalı bir düzenleme olduğunu belirtmek istiyorum” dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş da yaptığı konuşmada “Türkiye genelinde 50 bin gazeteci var. Yazılı, görsel ve işitsel basında 15 bin gazeteci işsiz. Medya, demokrasinin teminatı olan bir sektördür. O yüzden gazeteciler hedef alınıyor, gazeteciler yok edilmek isteniyor. Şu anda 38 gazeteci hapiste yatıyor” dedi.

Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık da yerel basının sorunlarını dile getirdi ve Basın Konseyi’nin, yerel basınla daha sıkı iş birliği içinde olması ve yerel basını desteklemesi talebinde bulundu.

''FİLYOS VADİSİ YOK OLUYOR''

Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyesi Ali Ayaroğlu’nun yönettiği toplantı, konukların soru- cevap bölümüyle tamamlandı.

Basın Konseyi’nin 23- 25 Eylül günlerini kapsayan Batı Karadeniz Medya Buluşması, Zonguldak’tan sonra Bartın ve Karabük illeri ile Çaycuma, Amasra ve Safranbolu ilçelerinde yapılan toplantılarla devam etti. Heyet, Çaycuma İlçesi’nde Filyos Vadisi’ni dolaştı. Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, bu projenin Filyos Vadisi’ni betonlaştıracağını, verimli tarım alanlarını yok edeceğini dile getirdi. Öztürk, “'Filyos için tehlike çanları çalıyor. İmdat dediğimiz noktadayız. Çevreye duyarlı herkesin, FİLYOS vadisinin doğasının değiştirilme çabalarına duyarsız kalmamalarını istiyoruz. FİLYOS için herkesi yardıma çağırmak görevimizdir. Bu seslerin duyulması  gerek.'' diye konuştu.

Editör: TE Bilisim