Atatürk, şahlanmış bir at üzerinde, mareşal üniforması ve sırtında peleriniyle, dimdik oturur biçimde betimlenmiştir. Sol eli ile atın dizginlerini sıkıca kavramıştır. Sağ eli pantolonunun cep hizasında durmaktadır. Duruşu ve giysisi ile Atatürk'ün, bu anıtta, zafer kazanmış kumandan kimliğini taşıdığı söylenebilir. Beyaz mermer kaide üzerine bronz’dan yapılan heykelin kaide inşası 23 Mayıs 1946 tarihinde, düzenlenen bir törenle Vali tarafından ilk harcın konmasıyla başlamıştır. Anıt kaide ve heykel olmak üzere iki bölümden oluşur.

İLK HEYKEL GİRİŞİMİ…

Zonguldak’ta Atatürk heykelinin yapılması için ilk olarak Alman heykeltıraş 
Profesör Jozef Thorak ile görüşülmüş ve Thorak bu amaçla 21 Haziran 1937 yanında ressamı ile Zonguldak’a gelerek Atatürk heykelinin yerini belirlemiştir. 
Zonguldak belediye başkanı ve valisini de ziyaret eden Thorak ve yanındakiler 
Zonguldak’ın çeşitli yerlerini de görmüş, Kozlu ve Üzülmez maden bölgelerini de ziyaret etmişlerdir. Bu gezi sonucunda Atatürk heykelinin Memleket hastanesi önünde ve deniz karşısında bulunan alana dikilmesi uygun görülmüştür. Thorak, heykel sahasını eni ve boyu yüz metre ve heykel kaidesi on, heykel kısmı yirmi metre yükseklikte olacak şekilde tasarlamıştır. Aynı gün içinde etütlerini bitirerek 
İstanbul’a dönen Thorak, Atatürk heykelinin açılışının demir yolunun Zonguldak’a kavuştuğu gün olmasını kararlaştırmıştır. Ancak, Thorak’ın Zonguldak’ta heykel 
yapma projesi yaşama geçememiştir.

ATATÜRK VE İNÖNÜ HEYKELLERİ…

1947 yılında, Vilayet binası önündeki Zonguldak Cumhuriyet meydanına dikilen Atatürk heykeli ve Halkevi meydanına dikilen İnönü heykellerinin, Profesör Zühdü Müridoğlu ve yardımcısı Ali Hadi Bara tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
28 Mayıs 1946’da, şimdiki yerine taşınmadan önce eski vilayet binası önü Cumhuriyet meydanında, halk, memur, asker, belediye, halkevi mensupları, EKİ genel müdür ve memurları, il içindeki resmi özel esnaf kurumları, hayır dernekleri, bütün okul öğretmen ve öğrencilerinin hazır bulunduğu törende dönemin Vali Halid Aksoy tarafından temel atma töreni gerçekleştirilmiş ve 1947’de her iki heykel halkın ve resmi erkanın huzurunda törenlerle açılmıştır.

Zonguldak Atlı Atatürk Heykeli, Zühtü Müridoğlu ve Ali Hadi Bara’nın birlikte gerçekleştirdikleri ilk heykel değildir. Türk sanatçılara anıt uygulamaları 
konusunda şans tanınmamasından yakınan Müridoğlu ve Bara, Zonguldak Atlı 
Atatürk ve İnönü heykellerinden iki yıl önce, İstanbul’da tam anlamıyla bir 
“meydan heykeli”ne imzalarını atmışlardır.

Valilik binasının yıkılıp yenisinin inşa edildiği 1990 yılından sonra Atlı Atatürk Heykeli şimdiki yerine taşınmış, İnönü heykelinin yeri değişmemiştir…

Zühdü Müridoğlu kimdir: 
(1906-1992). Türk heykeltıraş. İstanbul'da doğdu. Sanayi-i Nefise Mektebi'nde heykel eğitimi aldı. Paris'te Collarossi Akademisi'ndeki Marcel Gimond atölyesinde çalıştı. Samsun Lisesi'nde öğretmenlik, Arkeoloji Müzesi'nde heykeltıraşlık yaptı. Bir yıl süreyle Ankara Üniversitesi Gazi Eğitim Enstitüsü'nde öğretmenlik yaptı. Daha sonra Akademi'nin öğretim üyesi oldu. 1969'da profesör oldu. 1974'te de emekliye ayrıldı. Ali Hadi Bara ile Beşiktaş'taki Barbaros Anıtı'nı, Zonguldak'taki atlı Atatürk ve İnönü heykelini o yaptı. Anıtkabir'deki kabartmalar, Büyükada'daki, Sivas'taki, Muş'taki, Eyüp'teki Atatürk heykelleri de onun yapıtlarıdır. Yurt içinden ve dışından çok sayıda ödül almıştır. 1979'ta Simavi Ödülü'nü aldı. Çok sayıda sergi açmıştır. Birçok yapıtı İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde sergilenmektedir.

Ali Hadi Bara kimdir: 
(1906-1971)9 Eylül 1906’da Tahran’da doğdu. 1923 yılında Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi’ne kaydolan sanatçı, bir ay sonra buradan kaydını almıştır. Okulu bıraktıktan sonra, demiryollarına memur olarak girdi. Bu görevini 3 yıl sürdürdükten sonra 1925 yılında sınavları başararak tekrar Akademi’ye kaydoldu. 1927 yılında açılan Avrupa Bursu yarışmasını kazanarak Paris’e gitti. Önce Julian Akademisi’nde Bouchard’dan, daha sonra da o yıllarda geniş ün sahibi olan Despiau’dan özel dersler aldı. 1930’da yurda döndü. Bir süre kütüphane memurluğu yaptıktan sonra 1932 yılında heykel öğretmenliğine başladı. 1941 - 1943 yılları arasında Zühtü Müridoğlu ile birlikte, içlerinde Zonguldak Atatürk ve İnönü heykelleri olmak üzere bir çok esere imza attı.
Paris’e gidişine kadar figüre ve doğaya bağlı kalan sanatçı, Avrupa’da görmüş olduğu non-figüratif (soyut) sanat anlayışından oldukça etkilenmiş ve yurda döndükten sonra figüratif çalışma yapmamıştır. 1950 yılında tekrar Akademi’de göreve başlayan sanatçı, 30 Ağustos 1971 yılında vefat etmiştir.

Alıntı: Yüksel Yıldırım
Zonguldak Nostalji

Editör: TE Bilisim