Aslında bende isterim,

İsterim ranta sessiz kalmayı,

İsterim menfaatime göre davranmayı,

İsterim rüşvet alıp susmayı,

İsterim vatani duygularımın olmamasını,

İsterim belediyelerin, kurumların yanlışlarını yazmamayı,

İsterim bürokratların, başkanların yanlışlarını yazmamayı…

İsterim duygusuz olmayı!

İsterim insanlara, vatandaşa karşı umursamaz olmayı!

İsterim kimin eli kimin cebinde ise bana ne? Demeyi!

İsterim tabi…

Zonguldakta maalesef işler böyle,

Ranta sessiz kal,

Usulsüzlüklere sağır ol,

Duygusuz ol,

Başkana, vekile yalaka ol,

Bürokraside işim olabilir ses çıkartma!

Gazetecisi isen parayı vereni yazma!

Yazacağız kardeşim…

Duygularımızı, düşüncelerimizi, yazacağız.

Yanlışı yazacağız, şerefsizlikleri yazacağız

Kim bu vatana ihanet ediyorsa, kuruşu kuruşuna yazacağız.

Tehdit, şantaj, rüşvet…

Yok arkadaş maçası yiyen gelsin…

Allahtan başkasını tanımam…

Hodri meydan,

Ben bu yola ilk çıktığımda da dedim,

Babam olsa yazacağım,

Trilyon verseler yazacağım…

Eş dost tanımam.

37 sene duygularımla hareket ettim,

Dürüst oldum,

Yanlışlarım olmuştur, bilmeyerek kırdıklarımda olmuştur,

Sevdiklerimi düzgün sevememiş de olabilirim, ilgisiz de olabilirim…

Ama asla ve asla yanlışa evet demedim,

Demeyeceğim de.

Ben duygularımla hareket ediyorum,

Sıkıntısını çektim, çekmeye de devam edecek gibi gözüküyorum.

Hiç fark etmez. Bunun öbür dünyası var!

Bazıları her ne kadar unutsa da var bu!

Zonguldak temiz olana kadar, ihaleler şeffaf olana kadar, yandaşlara devletin parası peşkeş çekilmeye kadar,

O pis lanet yapı bitene kadar, kaymakamlığın parasını dostuna telefon almayana kadar, yemek ihalelerini düzgün yapana kadar,temizlik maddesinin tam litresini alana kadar, imar rantı durana kadar, hırsızlık bitene kadar, belediyeye liyakatlı işçiler alınana kadar, belediye başkanları şeffaf çalışana kadar…

Son nefese kadar devam…

Editör: TE Bilisim