GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil’in Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada; “TÜRK-İŞ Konfederasyonu üyesi ve aynı iş kolunda örgütlü olduğumuz Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul’un ülkemizin gözbebeği stratejik kurumlarından biri olan Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ve bu kurumda büyük bir özveri ve gayretle çalışan maden işçilerine yönelik kullandığı haksız ve talihsiz ifadeler kabul edilemez.

Sayın Akçul, Zonguldak-Bartın-Karabük halkı ve TTK’da çalışan madenciler başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanında büyük özveriyle alın teri döken tüm maden işçilerinden özür dilemelidir” denildi.

Açıklama şöyle;

Örümcek adam Zonguldak'ta! Örümcek adam Zonguldak'ta!

“Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Manisa’nın Soma ilçesinde yaptığı bir konuşmada “Zonguldak TTK'da kömür mü üretiliyor da paralarını ödüyorsunuz” ifadelerini kullanmıştır.

Bu ifadeler sendikacılık tarihine kara bir leke olarak geçecektir.

Zonguldak ve bölge halkı ile tüm maden işçileri; ithal kömüre karşı özel sektör eliyle üretimi savunan sendika başkanının Zonguldak ve TTK'yı diline dolamasını ve talihsiz açıklamalarını tepkiyle karşılamıştır.

TÜRK-İŞ Konfederasyonu üyesi ve aynı iş kolunda örgütlü olduğumuz Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul’un ülkemizin gözbebeği stratejik kurumlarından biri olan Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ve bu kurumda büyük bir özveri ve gayretle çalışan maden işçilerine yönelik kullandığı haksız ve talihsiz ifadeler kabul edilemez.

Sayın Akçul’a öncelikle hatırlatmak isteriz ki Zonguldak Havzası’nda taşkömürü üretimi 1848 yılında başlamıştır. Yani havzada 176 yıldır taşkömürü üretilmektedir ve daha uzun yıllar üretilmeye de devam edecektir.

Maden işçileri ve bölge halkı, üretim tarihi boyunca 5 bin maden şehidiyle ağır bedeller ödeyerek ülkesine ve milletine hizmetini sürdürmektedir.

78 yıllık şanlı mücadele tarihiyle maden işçilerinin temsilcisi, Türk işçi sınıfının öncü Sendikalarından biri olan Genel Maden İşçileri Sendikası olarak kamu-özel demeden tüm maden işçilerinin ve işçi sınıfının haklarını savunma geleneğine sahip bir sendikayız.

Biz GMİS ve madenciler olarak her platformda TTK, MTA, TKİ ve Eti Maden gibi ülkemizin gözbebeği kurumlarının korunması ve geliştirilmesi gerektiğini anlatıyor, mücadelesini veriyoruz.

Yakın dönemde özelleştirme girişimlerine karşı 2016 ve 2017 yıllarında maden işçilerinin Sendikamız öncülüğünde verdiği kararlı mücadele ortadadır.

Sadece TTK’nın değil Türkiye Kömür İşletmelerinin (TKİ) kamuda kalan işletmelerinin de özelleştirilmesinin önünü açan torba yasa tasarısının 58’nci maddesine karşı Sendikamız öncülüğünde mücadele veren maden işçileri bu mücadelelerini kazanımla sonuçlandırmış ve TTK ile TKİ’nin kamu işletmelerinin özelleştirilmesinin önüne geçmiştir.

Bugün tekrar gündeme getirilen Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın KİT Reformu adı altında hazırladığı tasarıyla sadece TTK ve TKİ değil, kamunun elinde bulunan yani halkın malı olan toplam 19 Kamu İktisadi Teşebbüsü’nün (KİT) kapatılmalarının, daraltılmalarının ve satılarak özelleştirilmelerinin önünü açan girişimlere karşı Sendikamızın öncülüğünde maden işçileri ile bölge halkının başlattığı mücadele dönemindeyiz.

GMİS, maden ve MTA işçileri ile bölge halkı olarak halkın malı olan TTK’nın yanı sıra aralarında TKİ’nin, Eti Maden’in, TPAO’nun da bulunduğu tüm kamu kurumlarına sahip çıkma mücadelesi verirken, bu mücadelede yanımızda olması gereken ve bu konuda bir tek kelime dahi etmeyen Türkiye Maden-İş Sendikası Başkanı Akçul, TTK ve Zonguldak Havzası maden işçilerine yönelik kullandığı bu haksız ve talihsiz ifadelerle özelleştirmeci anlayışın değirmenine su taşımaktadır.

İthal kömüre karşı yapıldığı belirtilen açıklamada Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Akçul, Türkiye’nin kömür ithalatına yılda 5 milyar dolar ödediğini söylemiştir.

Sayın Akçul’a hatırlatmak isteriz ki biz yıllardır GMİS olarak yerli ve milli rezervlerin değerlendirilmesini, kömür üretiminin daha da artırılarak ithalatın azaltılması gerektiğini savunuyoruz.

Sadece 2023 yılında Türkiye 37,6 milyon ton taşkömürü ithal etmiştir. Bunun bir bölümü demir-çelik sanayisinin ana hammaddesi olan koklaşabilir taşkömürüdür.

Biz Genel Maden İşçileri Sendikası ve maden işçileri olarak; ülkemiz sanayisinin, başta demir-çelik sektörünün vazgeçilemez ana hammaddesi olan ve sadece Zonguldak Havzası’nda bulunan taşkömürü üretimini artırarak yüksek kalorili ve koklaşabilir taşkömürü ihtiyacının büyük bölümünü karşılayabilmenin mücadelesi içindeyiz.

Biz GMİS olarak gerek TTK ve gerekse TKİ’nin işlettiği alanlar dışında üretim yaparak ülke ekonomisine katkı sağlayan özel işletmelerin istihdam ve üretimi artırmaya yönelik çalışmalarına da destek vermekteyiz.

Ancak Genel Maden İşçileri Sendikası olarak öncelikli ve önemli olan maden işçilerinin hak ve hukuklarıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin öncelikli olduğu şartlarda çalışma koşulları yaratan ve maden işçilerinin hak ve hukuklarını eksiksiz karşılayan tüm kamu ve özel sektör işletmelerini ayrım yapmaksızın destekleme, ülkemizin kurumlarına sahip çıkma, maden işçilerinin ve tüm işçi sınıfının hak ve hukuklarını koruma ve geliştirme yolundaki kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz.

Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, TTK ve maden işçilerine yönelik kullandığı haksız ve talihsiz ifadeleri nedeniyle, başta Zonguldak-Bartın ve Karabük halkından, TTK ve fedakar çalışanları olan maden işçileri başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında emek veren, alınteri döken tüm maden işçilerinden özür dilemelidir”.

Kaynak: Haber Merkezi