TAŞDELEN: EĞİTİMCİYE SALDIRI TOPLUMA VE TOPLUMUN GELECEĞİNE YÖNELİK SALDIRIDIR. ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ İTİBARSIZLAŞTIRMAK SEBEP, ÖĞRETMENE ŞİDDET  SONUÇTUR!”

Eğitim Mil Sen Zonguldak İl Temsilcisi Halim Taşdelen, Eğitimde şiddet yasasını istediklerini belirterek şunları söyledi;

İlme, âlime ve öğretmene saygıyı esas alan bir medeniyetin bakiyesi olan ülkemizde, geleceğimizi emanet ettiğimiz eğitimcilere yönelik saldırılar, gerekli tedbirler alınmadığı için, her geçen gün artarak devam etmektedir. İzmir'in Ödemiş ilçesinde lise müdürü Ayhan Kökmen öldürüldü ,  Ankara'nın Pursaklar ilçesinde  müdür yardımcısı Sadettin Dinçer öğrencisi tarafından okulda bacağından bıçaklanarak yaralandı, İstanbul Başakşehir'deki ilkokulda 3 aylık hamile olan öğretmen Esin Çabuk, 13 Aralık'ta bir veli tarafından dövüldü ve son olarak İstanbul'un Eyüp ilçesinde bulunan özel bir okulda görev yapan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan emekli öğretmen İbrahim Oktugan  bir öğrencisi tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonrasında hayatını kaybetmiştir. Bu durum daha ne kadar devam edecek. Yetkililer her geçen gün öğretmenler şiddete maruz kalırken ve öldürülürken daha ne bekliyor.
 Son menfur saldırı sonucu hayatını kaybeden meslektaşımıza Eğitim Mil Sen Zonguldak temsilciliği olarak,  Allahtan rahmet kederli ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyor ve bu menfur saldırıyı kimin yaptığına ve kime yapıldığına  bakmaksızın lanetliyor eğitimciye yönelik olarak şiddet içeren her türlü eylemi kınıyoruz. Eğitimciye saldırı topluma ve toplumun geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Bu durum bizleri derinden üzmekte ve geleceğe yönelik endişelerimizi daha da artırmaktadır.
Eğitim sisteminde öğretmenler, ülke genelindeki şiddet sorununun çözülmesinde kritik bir noktada yer alması gerekirken ,  uygulanan yanlış politikalarla, öğretmenlerin eğitimin edilgen öğesi haline getirildiği, öğretmenlik mesleği ve öğretmenler hakkında kullanılan ve öğretmeni itibarsızlaştıran söylemler ; öğretmenin toplumdaki yerini değersizleştirmektedir ve öğretmenler şiddete maruz kalmaktadır. İnsanlar bugün gelinen son durumda,  bu öğretmenler ne iş yapar? Sürekli tatil yapıyorlar , çalışmıyorlar ama hep ağlıyorlar aldıkları maaş nelerine yetmiyor diyerek adeta toplumun tüm kesimleri tarafından öğretmenlik mesleği ve öğretmenler yok sayılmaktadır. Öğretmene şiddet konusunda öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırmak sebep , öğretmene  şiddet sonuçtur.
Eğitim sahasındaki karar alıcıların tehlikenin ciddiyetini kavrayamamış görünmeleri ve kullanmaya devam ettikleri söylemler ise vahim bir durumdur. Daha iyi bir eğitim için,  daha iyi bir müfredat, daha geçerli ve etkili pedagojik yöntemler, daha ileri amaçlar üzerine kafa yormamız gerekirken, bugün eğitimciler olarak, Türkiye genelinde iş bırakarak, öğretmene şiddet konusunda bir basın açıklaması daha yapmak mecburiyetinde kalışımızın ana sebebi, şiddetin ağırlaşan toplumsal maliyeti karşısında, ilgililerin bugüne kadar çözüm üretmede yetersiz kalmaları ve adeta isteksiz davranmalarıdır. İçinde bulunduğumuz hal hem üzücü hem de düşündürücüdür.
İnsanın şiddet eğilimini ortaya çıkaran birçok sebep vardır. İçinde yaşanılan kültürel durum, yoksulluk, sınıf çatışması, ideolojik sebepler, genetik durumlar, kişisel saplantılar, yasaklar, konuşma zemininin olmayışı, kendini ifade imkânı bulamamak, iletişimsizlik, kötü alışkanlıklar, yanlış çevre, provoke edilmiş aşırı duygular bu sebeplerin bazılarıdır. Eğer şiddetin önüne geçmek istiyorsak, salt eğitime odaklanarak değil, bütün faktörleri dikkate alarak bir politika geliştirilmesi gerekmektedir.
Psikolojik danışmanlık hizmetleri etkin hâle getirilmelidir. Disiplin yönetmeliklerindeki yetersizlikler giderilerek öğretmene verilen değer hususunda veli bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Okullarda güvenlik önlemleri artırılmalı, bu tür saldırılara karışanların kamu hizmetlerinden faydalanmalarına yönelik kısıtlamalar getirilmelidir. Hayatlarını, çocuklarımızın daha iyi olmasına vakfeden eğitimcilere yönelik şiddet olaylarının önü alınmazsa, gereken tedbirler ivedilikle hayata geçirilmezse, öğretmene iade-i itibarda bulunulmazsa, şiddet hastalığı bütün toplumu saracak, bu cennet vatan cinnet ülkesine dönüşecek, dolayısıyla yarınlarımız karanlık olacaktır.
Kadim tarihimizden  günümüze kadar,  her daim inancı gereği mazlumun diline ve dinine bakmaksızın mazlumun hamisi olmuş medeniyetin ve milletin fertleri olarak, eğitimcilere yönelik olarak uygulanan şiddetin ve bunun engellenmesine yönelik olarak alınacak tedbirlerin gündem olması gerekirken,  son menfur saldırının failinin sadece ırki temeli üzerinden manipülasyon yapıp,  toplumda kin ,nefret ve düşmanlık oluşturmaya yönelik her türlü ayrıştırıcı anlayışlardan da beri olduğumuzu belirterek mazlumlara yönelik  her türlü ırkçı anlayışı da kınıyoruz.
Eğitim Mil Sen Zonguldak Temsilciliği olarak, okullarımızda yaşanan şiddet olaylarının tekrar etmemesi, eğitimcileri şiddetin hedefi haline getiren uygulamaların son bulması, somut ve kalıcı çözümler üretilmesi için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye ve gerekli yasal önlemleri ivedilikle almaya davet ediyoruz” 

Zonguldak'ta şifa arayan prenses Zonguldak'ta şifa arayan prenses

Whatsapp Image 2024 05 10 At 10.39.49 (2)Whatsapp Image 2024 05 10 At 10.39.49 (3)

Kaynak: Ercan Demir