Ülkemizde yaşanan asrın felaketinin yaraları sarılıyor.

Devlet millet tek yürek oldu.

Birlik beraberliğimiz tüm dünyaya örnek oldu.

Zonguldak’ta TTK ve özel sektör madencileri yüz akımız oldu.

Yardım konusunda da birçok tartışma yaşandı.

AFAD ve sivil toplum kuruluşları elinden geleni yaptı.

Zonguldak’ta Valilik yardımları koordine ederken birçok sivil toplum kuruluşu ve hatta şahısların hazırladığı yardım tırları birbiriyle yarıştı.

Böyle bir ortamda üzülerek Kızılay’ın adının ne kadar arka planda kaldığını gördük.

1877'de "Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti" adıyla kurulan ve günümüze kadar gelen Türk Kızılay’ı yıllarca milletin en zor zamanlarında ilk koşan oldu.

Asrın felaketinde de ortaya çıktı ki Kızılay’a olan güven de bir nebze olsa düşüş var.

Kızılay için Zonguldak’ta son 15 yılda Nihat Aygün ve Aydın Ergenç yönetimde ortaya atılan iddialar ne yazık ki böylesine önemli bir kurumun adına halel getirmiştir.

Kızılay bu milletin kuruluşudur.

Zonguldak’ta malı mülkünü satıp ölmeden Kızılay’a bağışlayan insanlar var.

Zonguldak’ta Kızılay hakkında iddialar o kadar çok ki; pandemi döneminde şişirilen ekmek faturaları,

kendi çocuklarına tahsis edilen dükkanlar, daha neler neler…

Kızılay bizim gözümüzün nuru, kim Kızılay’ın bir kuruş parasına sahip çıkmadıysa Allah’ından bulsun.

Yeni yönetimin daha dikkatli olup, Zonguldak’ta Kızılay’a olan güveni eski günlere geri getirmesi gerekiyor.

Bu doğal afet ne ilk ne de son olacak!

Kızılay Türk Milletine lazım, Kızılay’ın malına yan bakanların başına neler geldiğini hepimiz görüyoruz!

POSBIYIK

Bill Clinton ve Ross Wilson’a barış ödülü vermeye kalktı.

“Michael Jackson’ı ölmeseydi Ereğli’ye gelecekti” dedi.

Tarkan’a laf attı, Gülşen’e sataştı…

Tek amacı sansasyonel olaylar ile kendini gündemde tutmak.

35 yıldır hizmetten çok reklam yapmayı amaçladı.

Sahile makyaj yaptı, seçim zamanında söylediklerini inkar etti.

Her dönem kendine bir düşman yaratıp kavga etti, çıkan kaosu kendi lehine çevirmek için çalıştı.

Kurt siyasetçinin en iyi bildiği şey algı yönetimi.

Kapısına güvenlik diktiği villadan Ereğli’yi yönetti.

Belediyenin atıl durumda olan malına sahip çıkmadı.

Alınan arsalar, tarlalar daha neler neler…

Hele ki cüruf meselesi…

Dönen dolapları bilip, Ereğli’nin hakkını savunmak yerine sağıra yattı.

Yaşı gereği kulakları ağır işitebilir o normal ama konu cüruf olunca hiç duymaz oldu.

Sevgi dedi sevmedi…

Barış dedi küstü…

Dostluk dedi kavgayı kendi başlattı…

Takdir Ereğli halkının.