Zonguldak maalesef derin çelişkiler memleketi.
Birbirine tezat uygulamalar.
Birbirine tezat projeler.
Bakın mesela, bir taraftan son 2 yıldır kentin turizm potansiyeli tartışılıyor.
Onlarca turizm projesi var ortada.
Kentin doğal güzelliklerine ciddi yatırımlar yapılıyor.
Diğer taraftan ise çevreyi, doğayı katleden, turizm yatırımlarını boşa çıkaran projelere yol veriliyor.
Mesela Alaplı ilçesine yapılması planlanan kimyasal atık deposu.
Mesela Kandilli'de yıllardır çevre katliamı yapan Borcam'ın silis kumu ocağı.
Yine Alaplı ilçesinde altın madeni aramaları.
Mesela termik santraller.
Mesela Erdemir.
Mesela Gülüç çayı üzerinde faaliyet gösteren fabrikalar.
Doğası cennet, havası rezalet bir memleketteyiz.
Kronik solunum hastalıklarında ülke birincisiyiz.
Kanser vakalarında ciddi artışlar var.
Tüm ülke koronavirüsle topyekün mücadele ederken, Zonguldak'ın bir de bu tür özel sorunları var.
İşte bu yüzeden Zonguldak'ın ciğerleri hassas.
Alaplı porsuk ağacı ve Gümeli yaylaları ile doğa turizmi açısından cazibe merkezi haline gelebilir.
Bununla ilgili ciddi çalışmalar da var.
Ama aynı Alaplı'da altın madeni aramaları yapılıyor.
Aynı Alaplı'ya ne üdüğü belirsiz bir kimyasal atık bertaraf tesisi kuruluyor.
Hem de yerleşim yerine 500 metre mesafeye.
Hem de tarım arazilerinin ve su göletlerinin yanı başına.
Çevreciler ayakta.
Mücadele ediyor.
Devlet bu projede ÇED raporuna gerek duymuyor.
Akıl almaz bir çelişki var ortada.
KAÇAK HALK OTOBÜSLERİ
Kozlu Belediyesi son günlerde yapılan usulsüzlüklerle gündemden düşmüyor.
Hem yerel hem de ulusal basında yer bulmayı başarıyor.
Yine Kozlu Belediyesi ve yine bir bomba haber.
Kozlu Belediyesi'nin toplu taşıma hizmetini üstlenen KOZTAŞ kooperatifi bünyesinde ticari taşımacılık yapan minibüs ve otobüslerin D4 belgesiz çalıştığı iddiasını gündeme getirdik.
Yasa ve yönetmeliklere göre; D4 belgesi olmayan hiçbir araç şehiriçi ve şehirdışı yolcu taşımacılığı yapamaz.
Peki, Kozlu Belediyesi Özel Halk Otobüsleri nasıl taşıyor?
30'dan fazla araçtan bahsediyoruz, binlerce yolcudan.
Yetkilileri bu iddayı araştırmaya ve gerekli yasal işlemleri yapmaya davet ediyoruz.
Yasa ve yönetmelikler, kişi ve kurumlara göre anlam değiştirmemeli.
Bir taraftan özel araçlarda maske takma zorunluğunu denetliyoruz.
Diğer taraftan, eğer iddia doğru ise onlarca araç, bir kamu kurumu adına onbinlerce yolcuyu yasal olmayan şekilde taşıyor.
Kamu zarara uğratılıyor.
Ysalar çiğneniyor.
Biz bu iddianın takipçisi olacağız.
Yetkilileri de duyarlı olmaya ve görevlerini yapmaya davet ediyoruz.
