Zonguldak Belediye Başkanı dün akşam Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Emen’in sunduğu "Sinyal" programına konuk oldu.

Bu sıralar Show TV’de yayınlanan Aile dizisini izliyorum.

İkisinin aynı saatte gelmesinden dolayı programı izleyememiştim.

 Bugün tamamını izleme fırsatım oldu.

“İyi ki diziyi erteleyip de Ömer Selim Alan’ı dinlememiş” dedim.

Programdan önce bir tanıtım videosu çeken Ömer Selim Alan; “Sakın kaçırmayın önemli açıklamalarda bulunacağım” deyince açıkçası ne açıklayacağını merak etmiştim.

Neyse, Ömer Selim Alan’ın konuştuklarına gelmeden biraz programın moderatörü Mustafa Emen’e geleyim.

Aslında Programda Kanal Z Genel Yayın Yönetmeni Simge Kırlı’da olacaktı ama gribal enfeksiyondan dolayı katılamamış.

Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, “Keşke programda oda olsaydı” dedik.

En azından soru sorardı!

Çoğu konuda eleştirilen bir belediye başkanı olsam ve bana “Zonguldak’ta kiminle programa çıkmak istiyorsun?“ diye sorsalar kesinlikle Mustafa Emen derim.

İnsan bir tane muhalif soru soramaz mı?

Ömer Selim Alan anlatıyor, Mustafa Başkan noter gibi; ”Evet başkanım, çok güzel olmuş başkanım, çok güzel yapmışınız başkanım” diyerek onaylıyor.

Bir ara Ömer Selim Alan konuşurken ayağa kalkıp başkanı alkışlayacak zannettim!

Madem bir tane muhalif soru soramadın sayın Mustafa Başkan!

İnsan Karaelmas Gazeteciler Derneği'ne Zonguldak Belediyesi tarafından gönderilen doğal gaz faturalarını sorardı!

Karaelmas Gazeteciler Derneği hangi baskılarla BKM’den çıkarıldığını tüm kamuoyu da öğrenmiş oldurdu.

Ben Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin BKM’den taşındıktan sonra özgürleşeceğini düşünüyordum ama Ömer Selim Alan’ın gölgesinde olan bir başkanla bu işin olmayacağını dün akşamki programda bir kez daha anladık!

Neyse, Zonguldak Belediye Başkanı programın ilk bir buçuk saatinde Muharrem Akdemir’in yapamadıklarını, kendisi seçildikten sonra devletin Zonguldak’a neler yaptığını anlattı.

Bakın Zonguldak Belediyesi’nin yaptığı demiyorum, devletin diyorum.

Çünkü Ömer Selim Alan’ın yaptık diye anlattığı bütün projeler devlet destekli projeler.

Ömer Selim Alan iktidarın belediye başkanı olmasaydı sizce bu anlattığı projelerin hangisi gerçekleşirdi.

Bence hiçbiri!

Çünkü belediyenin öyle bir bütçesi yok!

Ömer Selim Alan’ın anlattıklarından şunu net bir şekilde anlıyoruz ki, Ak Parti hükümeti Zonguldak’ta her seçilemediği dönemde Zonguldak insanını cezalandırmış.

Yatırımların önü kesilmiş, Zonguldak insanı yok sayılmış

Ömer Selim Alan öyle bir anlatıyor ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Zonguldak’a yatırım yapmak istedi, CHP’li Muharrem Akdemir, İsmail Eşref istememiş gibi!

Başkan Selim Alan Toki tarafından devlet destekli yapılan projeleri öyle bir anlatıyor ki sormayın.

Ama projenin içindeki usulsüzlükleri hiç konuşmuyor.

Mesela sahilde esnafın ecrimisil usulü yani haksız bir şekilde dükkanları işgal ettiğini konuşmuyor.

Burada yasayı yok saydıklarından bahsetmiyor.

Tabi moderatör ve aynı zaman KGD Başkanı Mustafa Emen’de kendisine sormuyor.

SGK’ya olan prim borçlarının çok fazla olduğunu, o yüzden Alaborina, Demirpark ve Lauvar Alanının bir kısmını satacağız diyor ama belediyeye aldığı işçilerin neden alındığı ve ne iş yaptığından hiç bahsetmiyor.

Hani seçim öncesi vaatlerinde söylüyordu ya; “Yapılan tüm işleri belediyenin kapısına asacağız, makam kapısını kaldıracağız” diye!

Gerçekten ne oldu o iş!

Bırakın kapıyı kaldırmayı, kapıya gelen vatandaşı azarlamasalar bari!

İşe bakar mısınız?

Kendisine TOOG almak için meclisten yetki isteyen Ömer Selim Alan, belediyenin borcunu ödemek için yine belediyenin öz varlıklarını satmak için aynı meclisten yetki istiyor.

Ömer başkana tavsiyemiz!

Böyle programlara çıkmaktansa kendi sosyal medyanızdan canlı yayın yapın anlatın!

Nasıl olsa kendiniz çalıyor, kendiniz söylüyorsunuz.

Dinlemesi güzel oluyor ama bizden söylemesi hiç inandırıcı değilsiniz!

Başarılı olduğunuzu düşünüyorsunuz ama değilsiniz!

EEE DAHA DAHA NASILSINIZ?

İki yüzlü yayıncılık yapanların ipliğini nasıl çıkarıyoruz ortaya!

Dün ne yazıyorlardı, bugün ne yapıyorlar öyle değil mi?

Bunların kentini değil kendini düşünen gazeteciler olduğunu artık herkes anladı.

Kendi çıkarları söz konusu olduğunda babalarına edilen hakaretleri bile yutar bunlar.

Birine “Şantajdan ceza aldın mı? diye soruyoruz!

Cevap vermek yerine bize hakaret ediyor!

Diğerine; “Eşine işe gitmeden mesai ücreti yazılıyormuş. Hakkında soruşturma açılmış. Terlemeden olmaz bu işler” diyoruz.

Sorulan soruya cevap vermek yerine bize Ömer Selim Alan’ın avukatlığını yapıyor.

İkisine birden, “İki yüzlüsünüz, bir öyle bir böylesiniz” diyoruz!

Utanmadan hala cevap veriyorlar!

Ama uyguladığımız tedavi işe yaramaya başladı.

Kilolu olanın ilk saldırganlığı yok artık!

Yumuşadı!

Pamuk olacaklar sonunda pamuk!

Öyledir bu işler!

Biri gelir alfabenin 29 harfinden 14’ünü kullanarak sizi hallaç pamuğuna çevirir, gider anlayamazsınız!

Ya birde 29’unu kullansa ne yapacaklar acaba?

Ama daha yeni başlıyoruz.

Çok eğleneceğiz çok!