Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Bilim, Kültür Sanat ve Spor etkinliği kapsamında düzenlenen Kariyer Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı gazeteci Saadet Oruç öğrencilerle buluştu.

Doç.Dr. Seda Tapdık Terzioğlu moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gazeteci, Saadet Oruç öğrencilerine üniversite yaşamı sonrası iş ve kariyer planımız hakkında önemli bilgiler aktardı ve sorularını cevaplandırdı.

Üniversitenin Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde düzenlenen Vali Vekili Turgut Subaşı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nedim Sözbir, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Ak Parti il başkanı Mustafa Çağlayan ve davetliler katıldı.

FİLİSTİN ATKISIYLA SÖYLEEŞİYE ÇIKTI VE KATALİAMKARA TEPKİ GÖSTERDİ

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gazeteci, Saadet Oruç, İsrail tarafından Filistin Gazze’de ve refah mülteci kampında gerçekleştirilen katliamlara tepki olarak söyleşiye Filistin atkısıyla çıktı.

Başdanışman Oruç Öğrencileri kariyer yapmaktan daha çok iyi şeyler yapmaya odaklanmalarını tavsiye etti.

Yaşanan katliamlarda tepki gösteren Cumhurbaşkanı başdanışmanı Saadet Oruç şunları ifade etti:

KARİYER DEĞİL İYİ ŞEYLER YAPIN

Saadet Oruç, Konuşmasında şunları söyledi.

“Hayatımın en büyük şansı var Sayın Cumhurbaşkanımızla böyle ömrümün en heyecanlı ya da en derin yıllarını onun mücadelesinin tam ortasına denk getiren Rabb'ime şükürler olsun.

BAKKA Yönetim Kurulu toplandı BAKKA Yönetim Kurulu toplandı

Benim hayatımda gazetecilik yaparken birçok ülkeyi dolaşıyordum ve Sayın Cumhurbaşkanımız da benim gazeteci, onun başbakan olduğu dönemde habercilikte tanıştık.

Şimdi onun öncesinde ben aslında konuşmaya başlamadan hani kariyer, yani nasıl denir? ya biz böyle bir dünyada yaşıyoruz ki. Yani derdimiz kariyer, üzerinde değil iyi bir şeyler yapmış olmalıyız diye düşünüyorum. Yani bir işe girdiğinizde ben kariyer yapmalıyım gibi bir ifade gibi geliyor insanın ilk aklıma. Yani mesela dün Refah’ta İsrail'in yaktığı çadırların olduğu bir dünyada insanlar mesleki başarılarıyla ya da hayattaki kazançlarıyla sevinmeli mi? Ya da mutluluk duymalıymışız. Hani orada olanlara yüreğimiz zaten o kadar yanıyor ki yani kendi başarılarınızı ya da hayatta başardıklarınızı yeniden bu kavramları konuşmak gerekiyor.

Bir de biraz önce söylediğim gibi hani öğrenmektir ama belli bir yaştan sonra da tevekkül mü? Nasıl ki? Belli bir yaşlanmış olduğu teslimiyettir. Yani bu isim değilse oturttuğunuzda baktığınızda ben başardım demek ya da ben kazandım demek benim kişiliğime göre çok şey gelir. Utanırım ben böyle bir şeyden. Mesela ben başardım. Mesela bir insan ben oldum dediğinizde aslında hiç olmamıştır. Yani güne her sabah ben gazetecilik yaparken bugün aslında hiçbir şey bilmiyorum. Bugün ne öğrenmeliyim diye. Çünkü eğer gazetecilik yaparken

Hayat yolculuğunu çizerken kariyer, başarı. Bunlar önemlidir ancak Şu an yaşanılan katliam acılar bunun hepsini geri plana atıyor. Bütün bu acı ve vahşete tanıklık ediyor olmak dünyanın böyle bir olay bir taraftan çok acı bir şey gerçekten.

Refah’ta Gazze’de Bu çağda, bu kötülükte, bu vahşette, bu adaletsizlikle bu adaletsizlikle nasıl başa çıkacağım diyen Tek liderle, Hakikat yolculuğu, hakikati savunan bir liderin ekibinde çalışıyor olmak gurur verici.

Kaynak: Ercan Demir