Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, ikinci makas mevkiindeki bozuk yolun onarılmasıyla ilgili olarak sorumluları göreve davet etmesinin ardından, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yetkililerden gelen karalayıcı ifadelere ilişkin bir açıklamada bulundu. Yavuzyılmaz: Bu İstanbul yalanıyla o çukurlar dolmaz! “Şehrimizin Ankara yolu girişinde bulunan, çevre illerden gelen vatandaşlarımıza çirkin bir karşılama yapan bozuk yolu ve yolda bulunan çok sayıdaki çukuru bir video kaydı ile eleştirdim, sorumlu AK Partili yetkilileri göreve davet ettim. Ardından Zonguldak Valisi Sayın Mustafa Tutulmaz'la yaptığım görüşmede, ulaşımda sorunlara yol açan, taşıt trafiğini tehlikeye sokan, araçların hasar görmesine neden olan bu çukurların doldurulmasını talep ettim. Talebimiz üzerine Sayın Vali Bey, en kısa sürede bu yoldaki çukurları kapatacaklarını ifade ettiler. Ancak yapılan eleştirilerle, rahatı bozulan AK Partili siyasetçiler bu ayıbı bir an önce sonlandıracak çalışmaları planlamak yerine, son zamanlarda sıkça başvurdukları bir yalan kampanyasına başvurdular. Ben bu organize kara çalma kampanyasına, bu son olaydan esinlenerek “çukur ve çamur” kampanyası diyorum. Bu organize kara çalma çerçevesince kendilerini eleştiren muhalefet partili siyasetçileri, başka illerde yaşıyor, Zonguldak’ta otellerde kalıyor, komşusu yok, yeri yok, yurdu yok yalanları ile yaftalamaya çalışıyorlar. Bu tezgâh çerçevesinde benim İstanbul’da yaşadığım algısını oluşturma gayretindeler. Net olarak söylüyorum ki; bu bir yalandır. Bu İstanbul yalanını ortaya atan ve AK Parti’nin kurumsal sosyal medya hesaplarından paylaşan parti yöneticileri her kimlerse müfteridirler. Tıpkı, İyi Parti İl Başkanı Sayın Yavuz Erkmen örneğinde olduğu gibi yine bir kara çalma senaryosu piyasaya sürülmüştür. Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda Yavuz Erkmen, Ak Partili yöneticilerin bam tellerine basmış, usulsüz yapılan kiralamaları eleştirmiş, hemen sonrasında da bu organize tayfanın benzer iftiralarına maruz kalmıştı. Ama Sayın Erkmen, devlet adamlığının verdiği hoşgörü ve akılcı nezaketle bu tayfayı Kozlu’da bulunan evine kahve içmeye davet etmişti. Bende benzer bir davette bulunacağım. Ancak ben çay severim ve bu arkadaşları çay içmeye davet ediyorum. İster Zonguldak’ta bulunan, ister Ankara’da bulunan ikametime gelebilirler. Gelirler ise çayımı içer, özürlerini diler kalkarlar. Şayet gelmezler ise bu aşağılık yalanlarının altında her gün ezilirler. Buradan ayrıca bir çağrı daha yapıyorum. Bakın bu İstanbul yalanları ile o çukurlar dolmaz. Enerjinizi organize kötülüklere değil, bu şehri yaşanabilir kılmaya, düzeltmeye verin.”