*
Kaymakam Takdiri Hak Ediyor
Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketlerinden sonra, ülkenin birçok yerleşim biriminde olduğu gibi, Karadeniz Ereğli’de de yardım seferberliği başlatıldı.
Karadeniz Ereğli Kaymakamlığı ve Belediyesi’nin öncülüklerinde afet bölgesindeki depremzedelere yardım malzemeleri gönderilmesinin yanı sıra yine Kaymakamlığın öncülüğünde ilçeye getirilen ailelere en iyi ortamlarda barınma imkanı da sağlandı.
494 aileden toplamda bin 716 kişinin misafir edildiği kentte, devlet kurumları ve özel sektöre ait tesisler azami ölçüde kullanıldı. Hemen her kurum ve kuruluş taşın altına eline sokarak afetten kurtulan bu vatandaşlarımıza kol kanat gerdi.
Çalışmalara öncülük eden, vatandaşlarımızın barınma ve beslenme gibi ihtiyaçlarının sağlanmasında gayret gösteren Karadeniz Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı ile daire müdürlerinin bu gayretlerini takdir etmek gerekiyor.
*
Taktiklerimiz Öğreniliyormuş
“Bölgenin Elması” Elmas TV, 2022-23 sezonu boyunca, Zonguldak’ı Bölgesel Amatör Lig’de temsil eden Karadeniz Ereğli Belediyespor’un iç saha maçlarını naklen ekranlara getiriyordu.
Başta, Elmas TV’nin bu Ereğli ilgisini anlayamayanlar çıkmıştı.
Yayın hayatını Karadeniz Ereğli merkezli sürdüren Zonguldak televizyonu Elmas TV, bu hamlesiyle, başta Ereğlili vatandaşlar olmak üzere bölgenin sporseverlerini mutlu ediyordu.
Ta ki 5 Mart gününe kadar…
Elmas TV’ye telefonla ulaşan bir kulüp yöneticisi, maçlarının bundan böyle naklen ekranlara getirilmesini istemediklerini bildirdi.
Gerekçe olarak da rakip takımların teknik heyetlerinin, naklen ekranlara getirilen bu maçlar sayesinde takımımızın teknik ve taktik özelliklerini öğrenebilmesi gösterildi.
Söylenenlere göre de bu istek bizzat takımın teknik sorumlusu Taner Alpak tarafından dile getirilmiş.
*
Yıllardır bir şekilde futbolun içindeyizdir çoğumuz. Siz böyle bir gerekçeyle maç yayınlarına izin verilmemesi talebi gördünüz mü, bilmiyorum.
*
Bırakın Barcelona’yı, Galatasaray’ı falan bir tarafa, ülke genelindeki birçok amatör futbol takımına haiz olmayan bir “korku” Karadeniz Ereğli Belediyespor’un tepesine çökmüş(!).
*
Taner Alpak da dahil hiçbir teknik sorumlunun, böyle bir gerekçeyi öne sürerek, takımlarının maçlarının ekranlarda yayınlanmasını istemeyeceklerini düşünmüyorum.
Sanki mesele, bana göre, kulübün başkanının Elmas TV’ye olan yaklaşımı gibi geliyor.
En doğru yorumu yine halka bırakmak gerekiyor.
*
Geçtiğimiz hafta, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü’nün de dahil olduğu bir kötü görüntüyü yorumladığımızı ve haberleştirdiğimizi hatırlarsınız.
Rektör İsmail Hakkı Özölçer’in de davetliler(!) arasında yer aldığı, Zonguldak'a yerleştirilen depremzedeler için verilen moral kahvaltısında yaşanan yer skandalı haber konusu edilince aynı Rektör yaşananlara açıklık getirmeye çalışmıştı. Ancak kendisi nasıl bir açıklama yaparsa yapsın, kahvaltının düzenlendiği salonda fotoğraf makinelerine yansıyanlar herkesi utandırmıştı.

Temelde iyi niyet üzerine düzenlenen etkinlikte organizasyona katılan sözde protokolün tamamı masada otururken birçok depremzede yere oturtulmuştu.

Koskoca Zonguldak'ta böyle bir etkinlik için salon yokmuş gibi onca depremzede çadır yaşamını aratmayacak bir işgüzarlıkla yer sofrasına buyur edilirken fotoğraf karelerine yansıyan bu görüntüler kamuoyundan büyük tepki toplamıştı.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Medeniyet Araştırmaları ve Değerler Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (MEDEM) organizasyonuyla, depremzede çocuklarla kahvaltıda bir araya gelen BEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer şu bahaneleri sunmuştu:
"Farabi Caminin altındaki Araştırma merkezimiz depremzede çocuklarımız ve aileleri ile bir kahvaltı programı hazırlamış, bende davete biraz geç gittim. Ben gittiğinde kahvaltı başlamıştı bile. Yani organizasyon benim değil. Bende davetli olarak katıldım. İçeriye girdiğimde alanda yalnızca bir adet masa olduğunu gördüm. Keşke önceden haberim olsaydı, bu alandaki tertip düzenin hazırlanmasını sağlayabilirdim. Ama olmadı maalesef…” 
*
Bu cümleler çoğumuza; “özrü kabahatinden büyük” dedirtirken, konuyla ilgili haberlerin yayınlandığı portallar birkaç kendini bilmezin hakaretlerine maruz kaldı.
Onca hakaret içinde aklı başında bir insanın yazabildiği mantıklı gerekçelere rastladık mı derseniz, hayır!
*
Bize E.B. ismiyle ulaşan ve kısa bir araştırma sonrasında BEÜ’de çalıştığını öğrendiğimiz bir şahıs ise, kaleme aldığı nefret söylemlerinin arasında; “Biz etkinliği camide yaptık. Siz camide bir masa adabı olmadığını bilmiyor musunuz?”, sorusunu sorabilecek kadar da saçmaladı.
Habercilere bu adabı bilip bilmediklerini soran E.B. adındaki şahsa, bu güzel dine mensup insanların camide kahvaltı gibi davetler verilmesi gibi bir adaba sahip olmadıklarını hatırlatmaya, camilerin gösteriş amaçlı sahnelerin yaratabileceği bir mekan olamayacağını anlatmaya gerek var mıydı, onu da bilmiyorum.
Neticede denedik.
*
Hiçbir güç, afet gibi toplumsal olaylardan sonra yapılan ve kutsiyeti olduğuna inandığımız yardım çalışmalarının ardından, o yardımları yapan şahıslara istedikleri hataları yapma özgürlüğü vermez!