Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) Rödevanslı Sahalar Şube Müdürü olarak görev yapan Atatürkçü Düşünce Derneği Zonguldak Şube Başkanı Mustafa Coşkun bir kişinin yumruklu saldırısına uğradı. Baştarla Mahallesi'nde rödevanslı bir sahada yapılan şikayeti değerlendirerek rapor tutan Coşkun gibi aynı görevi yapan Tevfik Baş da geçtiğimiz yıl aynı kişiler tarafından saldırıya uğramıştı.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi Yönetim Kurulu, 02 Ocak 2016 tarihinde Tevfik Baş'ın saldırıya uğramasının ardından şu açıklamayı yapmıştı.

"Türkiye Taşkömürü Kurumu İşletmeler Daire Başkanlığı Sözleşmeli Sahalar Şube Müdürü olarak görev yapan meslektaşımız Tevfik BAŞ`a 28 Aralık 2015 günü Kurumun Üzülmez Müessesindeki 5 Nolu sahada (Eski Kok Fabrikası Karo Sahası Önü) denetim görevini yaparken birisi TTK Emeklisi 2 kişi tarafından hunharca ve insanlık dışı bir saldırı düzenlenmiştir.

Meslektaşımız bu insanlık dışı saldırı sonrası hayati tehlike yaşamış; kafasında ve yüz bölgesinde meydana gelen kırıklar nedeniyle 2 kere ameliyat geçirmiştir. Halen hastanede tedavisine devam edilmektedir.

"Cana ve mala yönelik olarak her türlü tehdit ve tecavüzü yasalar çerçevesinde önlemek, mütecavizleri yakalayarak kolluk kuvvetlerine teslim etmek, Kurumun ve Kurum Çalışanlarının güvenliklerinin aksamadan sürdürülmesini sağlamak" şeklinde görevleri tanımlanmış olan Türkiye Taşkömürü Kurumu Güvenlik Görevlileri ise meslektaşımıza saldırı yapıldığında her nedense olaya ilgisiz kalmıştır!

Bilindiği gibi Üzülmez Müessesinde daha önce de Asma-Dilaver İşletme Müdürlüğü görevini yürütürken uğradığı saldırı sonucu kaybettiğimiz meslektaşımızı bir kez daha üzüntüyle hatırlatmak istiyoruz. Benzer olayı/olayları bir kez daha yaşamak istemiyoruz.

Meslektaşlarımız TTK adına görevlerini icra ederken sürekli olarak tehditlere ve şiddete maruz kalmaktadırlar. Yaşanan bu olaylara rağmen yetkililer tarafından gerekli önlemler alınmamakta meslektaşlarımız hayati tehlikelerle ile baş başa bırakılmaktadır. Durum; meslektaşlarımızın görevini ifa etmesi veya hayati tehlike yaşaması ikilemine gelmiş dayanmıştır.

Bugüne kadar meslektaşlarımızın yaşadığı saldırılara karşı gerekli tedbirlerin alınmadığı, saldırıyı düzenleyenlerin yanlarına kâr kaldığı, meslektaşlarımızın hayati tehlike içinde kamusal görevlerini yapmaya mahkûm edildikleri aynı zamanda da hedef gösterildikleri görülmektedir. Buradan bu olayların son olması için gerekenlerin yapılması konusunda yetkilileri bir kez daha göreve çağırıyoruz. Saldırganların gereken cezaya çarptırılmalarını talep ediyor ve meslektaşımıza yapılan bu hunharca saldırıyı kınıyoruz. Olayın sorgulama sürecinin takipçisi olacağımızı da ayrıca belirtmek istiyoruz."

 

 

 

Editör: TE Bilisim