Cumhuriyetimizin ilk şehri olan Zonguldak her geçen gün algı oyunlarının bir parçası olurken, insanlar gerçeklerden her geçen gün uzaklaşıyor, her gün bir algı oyunuyla yüzleşmek zorunda kalıyor.

Yapılan algı operasyonları ile Zonguldak halkı kandırılıyor, Zonguldak halkı aldatılıyor!

Yapılan algı operasyonları neticesinde itibar cellatlığı, bugün mücadele etmemiz gereken sorunların en başında geliyor.

Bu sorunlar neticesinde bezen diyorum ki; “Ne olacak söyle gitsin!” Sonra diyorum ki, “Söyleyince ne olacak sus bitsin!”

Ama susmak, konuşmamak sorunların daha büyüyerek çoğalmasından başka bir işe yaramıyor!

Hani Mehmet Erdem şarkısında diyor ya;

“Sussan olmuyor, susmasan olmaz
Dil dursa hâkim bey tende can durmaz
Yazsan olmuyor, yazmasan olmaz
Kaleme tedbir koma, tek durmaz!”

İşte bu yüzden yazmaya devam!

Ak Parti İl Başkanı Zeki Tosun ve kardeşi olan Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Hasan Tosun’u toplumun önünde bir buçuk haftadır itibarsızlaştırmaya çalışan bel altı ve şantaj kokan yazılarıyla ünlü Pusula Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Rıza Tığ’ın ne yapmaya çalıştığını hepimiz iyi biliyoruz ama biz yine de yazarak açıklayalım.

Hani diyor ya; “Eline kamera verdiğimiz, bizi eleştiriyor” diye!

Bakın bu kamera konusunda size bir anımı anlatayım.

O zamanlar Pusula Gazetesi’nde muhabir olarak çalışıyorum.

Zonguldak Kemal Köksal Stadyumu‘nun kapalı tribününün inşaatı nedeniyle yol çöktü.

Bende olay yerine giderek, durumu haberleştirirken birkaç kişi “Çekemezsin” diye üzerime yürüdü!

Neyse ki olay yerinde bulunan polislerin araya girmesiyle olay yatıştı.

Sonra haber merkezine geldim.

Ali Rıza Tığ bana; “Benim kameram ile kimseye bir daha artistlik yapma” dedi.

Ben de kamerayı alıp önüne koydum.

“Eğer senin kameransa bundan sonra gidip sen çekersin” dedim.  

Gerçek bir muhabir kamerasını kendi cesareti ve azmiyle tutar.

Ona o kamerayı kimse vermez!

Ama o muhabir patronuna çok şey verir.

Kimse kimseyi babasının hayrına yanında çalıştırmıyor!

Bir dönem Pusula Gazetesi’nde çalışmam o gazetenin patronunu ömür boyu eleştirmeyeceğim anlamına gelmez.

Doğru bir tane!  

Şimdi o dönemde hangi şartlarda çalıştığımızı, içerideki elemanlara nasıl mobing baskı yapıldığı konularına buradan girmeyeceğim.

Bugün, Ak Parti İl Başkanı Zeki Tosun üzerinden yapılan her algı operasyonu sonrası, Ali Rıza Tığ’ın kardeşi Sabri Tığ’ın nasıl yükseldiğini ve bunları neden kimsenin konuşmadığını gelin konuşalım.

Bel altı ve şantaj kokan yazılarıyla ünlü Pusula Gazetesi sahibi Ali Rıza Tığ’ın Kardeşi Sabri Tığ siyasete girdiğinden bu yana hızlı yükselişi ve mal varlığının artışının ne denli yükseldiğini ve bunu nasıl yaptığını kimse sormuyor!

Yine bir dönem Zonguldak Belediyesi’nde belediye meclis üyeliği yapan Sabri Tığ’ın su hırsızlığı sebebiyle 1. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandığını kimse konuşmuyor!

Sabri Tığ’ın 2014 yılında 3 tane farklı firma adı altında, aynı adres gösterilerek kamu kurum ve kuruluşlarında ihaleye girdiği ve kamu kurum ve kuruluşlarının zarara uğratıldığı iddiaları hiç gündeme gelmiyor!

Kilimli ilçesinde inşaatı devam eden 16 Milyon TL değerindeki Kredi Yurtlar Kurumu inşaatının ihalesinde başrolde Sabri Tığ’ın olmasını, her ihaleden Sabri Tığ’ın nasıl çıktığını, çıkıp da bir Müslüman sorgulamıyor!

Şimdi bu Sabri Tığ sorgulanmıyor, ama Pandemi dönemini başarıyla geçirmiş, zorlu süreci en iyi şekilde atlatmış bir başhekim yerden yere vuruluyor!

Ne güzel Zonguldak değil mi?

Ne demiş Bob Marley;

“Parmağınla beni işaret etmeden önce, ellerinin temiz olduğundan emin ol!"

Hadi hoşça kalın!

Günün sözü (Ömer Hayyam)

Kendi içmez, içeni kınamaya bayılır,

Yüzünden aldatmaca, sahtekarlık yayılır.

Şarap içmiyor diye kasılıp gezer ama

Yedikleri yanında şarap meze sayılır!