Ali Rıza Tığ'dan bir itibar cellatlığı daha! Ali Rıza Tığ'dan bir itibar cellatlığı daha!

Zonguldak “Varagel Sistemi” olarak bilinen, orijinal adı “Füniküler” olan insan taşıma sistemini konu alan Hayati Yılmaz yine gündem yarattı.
İŞTE HAYATİ YILMAZ’IN YAZISI
Orijinal adı "füniküler" olan , Zonguldak'ta bilinen adı "Varagel Sistemi" , Dünya'da ilk olarak Avusturya'da 1515 yılında kullanılmış. 1777 yılında ise su gücüyle çalıştırılmaya başlamış. Dünya'da ilk insan taşıyan füniküler İtalya'da 1861 yılında kullanılmaya başladıktan 20 sene sonra Zonguldak'ta kullanılmaya başlandı. 
Şehrimiz için yaklaşık 150 yıllık bir tecrübe bu.
Zonguldak'ta kullanılan varagel sistemi , neredeyse Osmanlı'da ilk kez kullanılan Taksim füniküler sistemli tramvay ile aynı tarihe denk gelmektedir.
"Varagel" adından da anlaşıldığı üzere : yokuş aşağı kurulan sistemde ; biri giden , biri gelen olmak üzere iki vagonun karşılıklı ağırlık dengesi ile çalışma sistemidir. Bir vagon ağırlığı ile aşağı doğru inerken , diğer vagonu aşağıdan yukarı çeker. Bu aynı su kuyusundan su çekme sistemi gibidir. Bir ucuna taş bağlayıp aşağı sarktığında , sistem su dolu kovayı yukarı çıkmasını sağlar.
İstanbul'da adı Füniküler idi , Zonguldak'ta varagel. 
Biri "varan" biri "gelen" anlamında "varagel" adı ile yöremize ait bir isim olabilir. Zonguldak ağzında bir yere ulaşmak "varmak" anlamındadır." eve ulaştın mı ? " yerine "Eve vardın mı ? " denirdi. 
Osmanlı'da ilk kez kullanılmaya başlanan ilk yer Zonguldak olduğundan , varagel (Var-gel) adı Zonguldak'ta verilmiş olduğunu düşünüyorum. En azından Türkçe bir isim olduğundan, ilk kullanılan yer Zonguldak’tır. Google’ a "varagel " yazdığınızda sadece Zonguldak varagel sistemi çıkar. 
Genelde yabancıların kurdukları sistem ,yabancı adlarla günümüze kadar gelse de " varagel " Türkçedir. Zonguldak limanında inşaa edilen Chargemet Rapide (Hızlı yükleme vinci ) gibi.
Her ne kadar sistemin icadı yabancı menşeli olsa da , Zonguldak'ta Dünya'da kullanılmaya başlaması ile eş zamanlı olduğundan, bu bizim kültürel mirasımız anlamına gelir.
Kültürel Miras; geçmişten gelen bir şeyi ,geleceğe taşımak anlamındadır. Bunun sorumluluğu günümüzdeki yöneticilerin üzerindedir.
Bu iki çeşit yapılır.
Biri geçmişte kullanılan sistemi restore ederek, bir anıt veya sembol olarak şehrin kültür mirasına kazandırılması , Chargemet Rapide (Hızlı yükleme vinci ) gibi; diğeri de bu sistemi geleceğe daha modernize ederek kullanılmasını sağlanması.
Bana göre ; Zonguldak‘ın dağlık ve dik yamaçları olduğu için, kömür ve işçi taşımada şehre özel kullanılan bu sistem , Zonguldak'ta taşımacılık alanında devam ettirilmesi gerekirdi. . "Merdivenler Şehri" olarak bilinen şehrimizde Fener, Yayla, Rüzgarlımeşe, Site, İncivez semtleri için kullanılabilecek bir sitemdir. Böyle bir sistem bu semtlerden birinde bile kurulsaydı , bu kentin kültürüne ve turizme ne kadar katkı sağlardı acaba ! 
Osmanlı zamanında Zonguldak ile aynı yıllarda kullanılmaya başlanan (Kırmızı Renkli) Taksim Tramvayı , 1966 yılında kapatılmış fakat kültürel miras olarak 1990 yılında açılmıştı.
Ben Zonguldak tarih sayfasında , Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı'nın bazı özellikleri doğrultusunda örnek teşkil etmesi için paylaşımlarda bulunuyorum. Bu benim siyasi yakınlığımdan kaynaklanmaz. Bülent Kantarcı'nın kent kültürüne ne kadar önem verdiğini gördüğüm içindir. Yanlış hatırlamıyorsam 2018 yılında yapımına başlanan, 2019 yılında faaliyete geçen Çaycuma Kent Asansörü (Varagel) Zonguldak’ta faal olarak çalışan tek sistem. 
Zonguldak'ın bir ilçesinde kurulan bu sistem , şehir merkezinde neden bu zamana kadar kurulmadı ?
İşte bunun cevabı ekonomi değil ,anlayış meselesi. 
Zonguldak'ın giderek kent kültüründen çıkması , sadece bir yerleşim yeri haline gelmesinin nedenleri var.
Son 30 yıldan beri Zonguldak "Kent Kimliği " üzerine bir asimilasyon uygulaması var. 
Asimilasyon her ne kadar insanın kimliğini değiştirme uygulaması olsa da, bu kentlerin kimliğini değiştirmekten ne farkı var ?
Biliyorsunuz “asimilasyon” bir insanlık ayıbıdır.

Kaynak: Haber Merkezi