CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun; “Kadın aday bulamıyoruz kadınlar erkek ismi öneriyor” sözleri CHP içinde yeni bir tartışma yarattı. Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri CHP’den Ereğli için aday adaylığı başvurusu yapan ancak aday gösterilmeyen Buket Müftüoğlu ile bir önceki seçimde bazı CHP’li yöneticilerin aleyhte çalışmasıyla sonucu 200 oyla Devrek Belediye Başkanlığını kaybeden bu süreçte de aday adayı olan ancak aday gösterilmeyen Songül Saraç’ı hatırlattı.
Buket Müftüoğlu yaptığı son paylaşımda konuya ilşikin olarak şunları yazdı;
“Sevgili İsmail Küçükkaya, aday olarak adımın geldiği günün ertesinde hemen bir sabah programı sözü vermişti. Adaylaşma süresince kadın adaylar konusunda özellikle CHP’ye ciddi baskı unsuru oluşturdu, sağ olsun.
Herkes ile helalleştik, sevgili siyasi yoldaşım Şaban Sevinç ve genel yayın yönetmeni olarak Halk TV ailesine katılan Serhan yoldaşıma da buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Spor ve sanat ile iç içe büyümüş Kdz. Ereğli’nin 1980 gençliği olarak bilinen bizler, kız erkek ayırmadan her birimiz dört dalda profesyonel yüzer, en az 4metreden balıklama atlayarak denize girer, başta Erdemir olmak üzere amatör sporlarda, Türkiye çapında iddialı ve isim yapmış karekterleriz.
Hatta ben dahil bir çoğumuz, milli sporcu olmayı tatmış, Türkiye dereceleri ile bu yaşımızda dahi spora değer ve zaman ayıran yaşam biçimimizle, yaşıtlarımıza örnek hayatlar süreriz hâlâ birbirimizden kopmadan.
Erdemir Basketbol, Erdemir Kürek buluşmalarımız ve dayanışma içinde ki gruplarımız bunlara sadece birer örnektir.
Bu edinimlere bir de, çocuklarımızın da bizlerle bir araya geldiği zamanları, her birimizin mutlu ve köklü ailelere sahip olduğunu, başarılı iş ve sosyal hayat çizgisinin sürekliliğini düşününce, insan ortaya çıkan tablodan gurur duyuyor.
Bu yaşadığımız hayat biçimi, nispeten sevginin ve saygının yıprandığı bu yıllarda, bahsi geçen değerlere birde Cumhuriyet Halk Partisinde verilmiş örgüt emeği de eklenince, aslında kadın aday olmanın çok önüne geçen bir kıymetten söz ediyoruz...
Şahsım özelinde beşinci kuşak dedemin, yani Müftüzade Halil Kaptan’ın Kdz. Ereğli’nin ilk belediye başkanı olması, 130 yıldır Bozhane’ye, denizciliğimiz ile mal olmuş soy hikayemizi de düşününce içim acıyor.

Var olan haksızlığı, liyakati yok sayan adaletsizliği, taraflı ve içten pazarlıklı duruşu, karalama malzemesi bulamayınca, anket bahanesi ile ört bas etmeye çalışanlara da bir çift sözüm var:
“Bu millet, geçmişi temiz, sağduyusu yüksek, milli sporcu, halk oyunları oynarken ağlayacak kadar heyecanlı yüreğe sahip, 
27 yıldır ticari hayatında tek lekesi olmayan, gerçek altı okçu adayları, basında dürüst kalan gazetecilerin televizyoncularında desteği ile, merak etmeyin bir haftada tanırdı, hele bir de bu adaylar güler yüzlü iyi niyetli bir kadın, yüreği merhametli bir anne ise, partisine bakmaksızın, ilk hatasına kadar, koyduğu yerden asla indirmeden gönlünde yer açardı.

Tarihi güçlüler yazar, omurgalılar doğru yorumlar...
Benim ve dürüst, şaibesiz, kadın ya da erkek olsun, örgüt evlatlarının kurtuluşun 100 yılına girerken ki vebalini:Bu gerçeği göremeyenlerin, görmek işine gelmeyenlerin, susanların, şahsi çıkarlarından sebep bizlerin arkasında duramayanlar ödeyecekler...
Partinin öz evlatları başka partilere gitme tehdidini rakipleri öne sürerken bile utandıkları, asla böyle bir tehdide yeltenmeyecekleri için mi rahatsınız ?

Bu yüzden mi yalnız onların haklarını yediniz? Yarın tehdit ile iş başına gelmiş, en küçük göz kırpmada Cumhuriyet Halk Partisi’nden geldiği gibi gidecek adayların ihanetinde, yine bizler sizinle omuz omuza vereceğiz, şayet sizde terk etmemişseniz tabii...
Hayatım boyunca atalarımdan öğrendiğim en değerli ve kadim bilgi: Kirli galibiyet yerine, şerefli ikinciliğe sahip olmayı ilke edinmektir... Çok üzgünüm, tahmin bile edemezsiniz, zira etme ihtimaliniz olsaydı, bu üzüntüyü bizlere yaşatmazdınız...
O yüzden, partim ve ülkem adına anne ve babasını kaybetmiş bir evlat olarak itiraf ediyorum ki, onları toprağa verirken bile bu kadar nefessiz kalarak üzülmemiştim...
Bu günlerde geçecek, Allah kerim...”

Editör: TE Bilisim