Dr.Güner yapmış olduğu açıklamada, “  Ülkemizde her yıl 3-9 Eylül tarihleri arasında Halk Sağlığı Haftası kutlanmaktadır. Bu haftanın amacı halk sağlığının ve koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini vurgulamak ve yürütülen çalışmaları daha görünür kılmaktır. Özelikle doğurganlık çağındaki kadınlar ve gebelikten itibaren bebek ve çocuklarımıza yönelik sağlık hizmetleri itina ile sürdürülmekte ve yakından izlenmektedir.

Çocuklar, bir ülkenin geleceği ve umudu olmalarının yanı sıra, toplumun en kırılgan grubunu da oluşturmaktadırlar. Bu nedenle en iyi koşullarda dünyaya gelmelerinin sağlanması, büyümeleri ve gelişmeleri için en uygun ortamın hazırlanması, geleceğe dönük fiziksel, ruhsal ve zihinsel donanımlarının en üst düzeyde oluşturulması ülkenin geleceği açısından yaşamsal önem taşımaktadır. Bu amaçla yürütülen çalışmalardan birisi de çocuk izlemleridir. Çocuk izlemlerinde temel öngörü, hastalık ortaya çıktıktan sonra iyileştirmek için uğraşmak yerine, hastalığa zemin hazırlayan koşulların önceden tespit edilerek önlenmesidir. Tüm çocukların büyüme ve gelişmelerinin izlendiği, sağlıklı olup olmadığının değerlendirildiği, aşı ve sağlık eğitimi gibi koruyucu hekimlik uygulamalarının sunulduğu bir sağlık hizmetidir. Ülkemizde doğan her çocuk; doğumdan sonra ilk yıl içinde 9, 6 yaşına dek 17 defa ve bundan sonrada okul çağı boyunca yılda bir kez izlenmektedir. Büyüme ve gelişmenin özellikle hızlı olduğu erken çocukluk (0-3 yaş) ve ergenlik (10-19 yaş) gibi dönemlerde izlemlerin sıklığı ve içeriği farklılaşmaktadır.

Çocukluk çağı taramaları bu kapsamda sunulan en temel koruyucu sağlık hizmetleridir ve yeni doğan döneminden başlayarak çocuk izlemleri içerisinde ücretsiz sunulmaktadır.

Topuk Kanı Taraması-Yeni doğan Metabolik ve Endokrin Hastalık Taraması: Doğan her bebeğin Fenilketonüri, Konjenital Hipotiroidi, Kistik Fibrozis ve Biyotinidaz Eksikliği yönünden taranması önemlidir. Çünkü bu taramalar sayesinde, bu hastalıklar nedeniyle oluşabilecek, geri dönüşümü olmayan hasarlar engellenebilmekte veya etkileri azaltılabilmektedir. Bebeğinizde bu hastalıkların olup olmadığının araştırılması için topuk kanı örneğinin alınması gerekmektedir. Topuk kanı taraması sayesinde her yıl 5000’in üzerinde bebeğimiz hastalık belirtileri ortaya çıkmadan saptanmaktadır. Tarama sayesinde erken saptanıp tedavi edilerek yaşıtlarıyla aynı şansa sahip olmaları sağlanabilmektedir. Sadece topuğundan alınacak birkaç damla kan ile çocuklarımızın hayata sağlıklı başlamasını sağlayabiliriz.

Editör: TE Bilisim