Zonguldak’ın gündeminde yer alan Fevkani Köprüsünün yıkılmasının elzem olduğunun altını çizen ve basın mensuplarına köprü ile ilgili yazılan raporları da gösteren Babaiban konuşmasında, “AKP grunbu olarak gündemdeki sorulara açıklık getirmek için bu toplantıyı yaptık. Gündemde Fevkani Köprüsü var. Konunun iki yönü var. İlki teknik yön. Diğeri ise sosyal yönü. Zamanında yapılmış ve bugüne kadar hizmet etmeye çalışmış bir köprü. Özellikle çelik yapılarda periyodik olarak bakımların yapılması gerektiği bilinmektedir. Malesef köprü bu zamana kadar bakım yapılmadan bu zamana kadar geldi. Aynu yaşlarda olan ve Çaycuma’da yıkılan köprünün ardından Fevkani Köprüsünün de güvenirliliği sorgulanmaya başlandı. Köprüde yenileme çalışmaları yapılması gerektiği de raporlarda belirtilmesine rağmen üzeründen ağır tonajlı araçların geçmemesi park yapılmaması gerektiği de ifade edilmiştir. Köprünün yenilenmesiyle ilgili olarak bir ihale yapılmasına rağmen köprü altındaki dükkanların boşaltılması talebide 2017 yılında mecliste ret edilmiş. Yaklaşık bin 200 ton çelikten oluşan köprü de iyileştirme yapılabileceği ve normal koşullarda da bu köprünün ömrü 20 yıl daha olduğu söyleniyor. 2013 yılında kayıtlara geçen raporda bu ifadeler geçiyor. Ama o tarihten bu zamana kadar da herhangi bir iyileştirme yapılmamış. İyileştirme yapılmadan kalan ömrü 20 yıl denmesine rağmen köprüde hiçbir iyileştirme de yapılmamış. Rapordan cımbızla alanların kamuoyunu farklı yönde algı yapmaları üzerine bu toplantıyı yapmakta zaruri hal almıştır. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ında tarafımıza bir yazı yazdığı konuya istinaden trafiğin nasıl akacağına yönelikte tarfiğin nasıl akacağına yönelik teknik projelerimizi de açıkladık. Binlerce vatandaşımız Köprünün altından geçerek yada çevresinden geçmek üzere o alanlarda yer almaktadır. Köprü altında da esnaflar var. Burda insanların can güvenliği söz konusu. Yani köprünün riskli durumundan dolayı bu köprünün yıkılması şart hale gelmiştir. Köprünün bakım yapılması gerekiyordu. Raporlarda da bu özellikle belirtilmesine rağmen köprüde iyileştirme çalışmalarının yapılmadığı da aşikar. İşin teknik yönünden sosyal yönüne geçtiğimiz zaman ortada bir risk olduğunu görüyoruz. Esnaflarımızın mağdur olmaması konusunda da onlarla bir araya gelerek Acılık’ta yapılan Elmasark’ta onlara yer gösterdik. Hatta dükkan tercihinde de onlara öncelik sağladık. Öyle ki, girişimlerimizin sonucunda da belli oranda onlara indirimde yaptık. Bu fırsatlardan yararlanan esnaf arkadaşlarımız olmasına rağmen ısrarla önlerine gelen fırsatlardan yararlanmak istemeyenlerde oldu. Boş dünkanlarda ticaretlerine devam edebilmeleri adına Emlak Konut yetkilileri ile görüşüp böyle bir avantaj da başkanımız aracılığıyla gerçekleştrdik. Yapmış olduğumuz toplantılarla da köprü altı esnafımızı bilgilendirdik. Bu konunun olumlu şekilde çözüme kavuşması anlamında biz sürekli pozitif adımlar atmaktayız. Köprü altı esnaflarımızın bazıları kendileri kiracı olurken, birinci kiracılarla sözleşmemiz olduğu için onlarla muhatap oluyoruz. Fakat gördük ki, bir kısım birinci kiracılar el atlından başkalarına kiralamışlar. Belediye olarak metrekareye göre bin 500 TL ile 7 bin TL arasında kira bedeli alıyoruz. Ama, fark ediyoruz ki. Çok uygun fiyata belediyeye kira bedeli ödeyen bu bir kısım köprü altı esnafının el altından ikinci kiracılara çok fahiş fiyatlarla kiraya vererek kendilerine rant oluşturduklarını anladık. Bu bağlamda tüm köprü altı esnafımızı zan altında bırakmak istemiyoruz. Bir kısım köprü altı esnafının belediyeye ile yaptıkları sözleşme gereği birinci kiracı olmanın gereklerini yerine getirmedikleri gibi birde başka birine kiraya vermeleri ne ahlaki nede yasaldır. Bu bağlamda başlayan sürecin tıkanmasını isteyen bir kısım rant sağlayıcıların çıkışlarını da yada açıklamalarını doğru bulmuyoruz.
