1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, Emeğin Başkenti Zonguldak'ta son yılların en büyük katılımı ve coşkuyla kutlandı.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) öncülüğünde düzenlenen 1 Mayıs Yürüyüş ve Mitingi'ne işçi ve memur sendiları, TMMOB, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, öğrenci, gençlik ve taraftar grupları katıldı.
1 Mayıs Yürüyüşü ile mitingine Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile ilçe ve belde belediye başkanları ve siyasetçiler de katıldı.
GMİS'e bağlı Karadon, Kozlu, Üzülmez, Armutçuk ve Merkez Servisleri Şubeleri toplanma alanı olan İstasyon Caddesi'ne kortejler oluşturarak geldi.
Gruplar, "Maden işçisi demokrasi bekçisi", "Geliyor geliyor madenciler geliyor", "Madenler bizimdir bizim kalacak" sloganları attılar.
İstasyon Caddesi'nde toplanan binlerce katılımcı, buradan Madenci Anıtı'na yürüdü.
Madenci Anıtı'nda binlerce kişiye konuşan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, şunları söyledi;
"Emeğin Başkenti Zonguldağımızın ve bölgemizin değerli emekçileri, Ankara'dan gelen Maden Tetkik Arama Kurumu çalışanları, İşçi, memur, emekli, esnaf, işsiz, çiftçi, öğrenci kardeşlerim,
Değerli milletvekillerim, belediye başkanlarım, siyasi partilerimizin, demokratik kitle örgütlerimizin ve sivil toplum örgütlerimizin değerli temsilcileri, sevgili muhtarlarımız, analarımız, bacılarımız, çocuklarımız; Özgürlüğün, barışın, kardeşliğin, demokrasinin ve bağımsız Türkiye'nin yılmaz savunucuları; Yeri geldiğinde yerüstünde, yeri geldiğinde yeraltında yaptığı eylemlerle işine, aşına, ülkemizin yeraltı kaynaklarına ve milletimizin geleceğine sahip çıkan sevgili madenci kardeşlerim, Hepinizi 1 Mayıs Tertip Komitesi ve TÜRK-İŞ adına sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz. 1 Mayıs, işçi-emekçi bayramımız kutlu olsun.


BİZ SESİMİZİ HER ŞART ALTINDA GÜR ÇIKARDIK
170 yıllık üretim kültürüyle, Anadolu'nun dört bir yanından gelen onbinlerce yurttaşıyla ve binlerce maden şehidiyle Emeğin Başkenti sıfatını kazanmış ve 3 il olacak kadar büyümüş Zonguldak ilimiz en zor dönemlerinden birini yaşıyor.
Bu şehir, madenlerimiz ve bölgemiz yabancı işgalini yaşadı.
Birinci Dünya Savaşı'nda yabancı orduların işgalini gördük.
Bu şehrin insanları Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet döneminde iki kez zorunlu mükellefiyete tabi tutuldu, zorla maden ocaklarına sokuldu.
Cumhuriyet döneminde darbeler yaşadık.
Evet, biz çok olağanüstü haller gördük.
Ama hiçbirinde bizim üretmemiz engellenmedi.
Bugün maden havzamızda tarihimizin en az sayıda işçiyle en düşük üretimini yapıyoruz.
Tarihimizde ilk kez Zonguldak'ta emekli sayısı çalışan sayısını geçti.
Bugün yine olağanüstü hal uygulaması yaşıyoruz.
Ama biz sesimizi her şart altında gür çıkardık, çıkarıyoruz.
6 Kasım 2017 de sesimizi duymayanlara karşı yeraltında direnen maden işçisi kardeşlerim, hepinizi bir kez daha gururla, sevgiyle selamlıyorum.
İşçilere, emekçilere grev yaptırmadığı için patronlara iyi kazanç sağlamakla övünen yöneticilerimiz var.
Zonguldak'a bakıldığında bize taşkömürünü çıkarttırmıyorlar,
Türkiye Taşkömürü Kurumunu çalıştırmıyorlar, işçi almıyorlar.
Çünkü birileri taşkömürü ithalatından büyük kazançlar elde ediyor.
TTK zarar ediyor, Türkiye zarar ediyor, yandaş ise kazanıyor.


DIŞ BORÇLARIMIZ REKOR KIRDI
"OHAL var, işçi grev yapamıyor, patron kazanıyor" diyenler öte yandan şeker fabrikalarını satıyorlar.
Onbinlerce işçiyi, çiftçiyi, işsizlikle, açlıkla, yoksullukla karşı karşıya bırakıyorlar.
İnsanların hastalanmasını ve sağlığını bile umursamadan yabancı şirketlerin ve yerli işbirlikçilerin önünü açıyorlar.
Türkiye, şeker ithal ediyor, saman ithal ediyor, et ithal ediyor, taşkömürü ithal ediyor.
Enerjiden, sanayiden sonra tarımı ve gıdayı da dışarıya bağımlı hale getirdiler.
Fabrika yapılmıyor, üretim yapılmıyor, işsizlik artıyor, yoksulluk yaygınlaşıyor.
İnsanların ruh ve beden sağlığı bozuluyor.
Hastaneler dolmaya başladı; çünkü insanlar maddi-manevi zor durumdalar.
Bu kez de sağlık giderlerini bizden kesmeye başladılar.
Bu yanlış politikalar sonucu dış borç toplamımız rekor kırdı.
Toplam borcumuz 450 milyar doları geçti.
İş adamı borçlu, şirketler borçlu, belediyeler ve kamu kuruluşları borçlu ve onların dışarıdan getirdiği paraları bankalardan kredi olarak kullanan bizler borçluyuz.
Sonuçta faturayı her halükarda bizler ödüyoruz.
Biz diyoruz ki; üretelim, herkes doysun ve kardeşçe yaşasın, işsizlik olmasın, açlık olmasın, terör meydan bulamasın, savaşlar çıkmasın.
Maden işçisi üretsin, şeker işçisi üretsin, besici, çiftçi, sanayici üretsin.
Demokrasi olsun, adil bir rekabet olsun, ehliyet ve liyakat sahibi insanların önü açılsın, kurumlar ve devlet ehil insanlar tarafından yönetilsin, yandaşlık son bulsun.
Değerli kardeşlerim, sevgili Zonguldaklılar,
Bugün 1 Mayıs İşçi-Emekçi Bayramı.
Bugün işçiler-emekçiler tüm dünyada meydanlarda bizim gibi haklı taleplerini dile getiriyorlar.
1886'da Amerika'da hak mücadelesi verirken hayatlarını kaybeden işçi kardeşlerimizi anmak için başlayan bu anlamlı günde başta maden şehitlerimiz olmak üzere iş kazalarında, eylemlerde, direnişlerde şehit düşen tüm emekçi kardeşlerimizi rahmetle anıyorum.
Değerli kardeşlerim,
Dünya işçi sınıfı mücadelesinin tarihi ve Zonguldak'ta maden işçilerimizle başlayan mücadele tarihi göstermiştir ki birlik ve dayanışma içinde mücadele edersek, insanca çalışıp, insanca yaşayacağımız koşulları yaratırız, demokrasiye ve insan haklarına sahip çıkarız.


BİZ DİYORUZ Kİ…
Maden işçileri olarak Emeğin Başkenti'nde yaşayan insanlar olarak bugün; dünya işçi ve emekçilerinin en anlamlı günü olan 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü'nde Madenci Anıtı'nda gücümüzü bir kez daha gösterdik, gösteriyoruz.
Biz diyoruz ki;
Herşeyden önce Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere hedef gösterdiği çağdaş medeniyet hedefinden vazgeçmeyelim.
Birliğimizi, beraberliğimizi bozdurmayalım, bağımsızlığımızı koruyalım.
Biz diyoruz ki;
Bu ülke bir daha darbeler yaşamasın,
Demokrasi, barış, kardeşlik ve özgürlük olsun.
İşsizlik kalmasın, terör ve savaş olmasın, işçi alınsın üretim artsın, OHAL son bulsun.
ÖRGÜTLENME ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN
Taşeron uygulamalarına son verilsin, göstermelik düzenlemelerle taşeron meşrulaştırılmasın, taşeron işçilerinin hak kayıpları olmasın, kimse kapsam dışı kalmasın, aynı işyerinde çalışıp aynı işi yapan işçiler arasındaki ücret farklılıkları giderilsin.
İşçilere, memurlara ve taşeron işçilerine yandaş sendika baskısı yapılmasın, herkes istediği sendikaya üye olsun.
Örgütlenme önündeki engeller kaldırılsın, sendikalaşma teşvik edilsin.
Biz diyoruz ki;
Maden işçileri ve bölge halkı; 24 Haziran seçimleri öncesinde siyasetçilerimizi can kulağıyla dinleyecek ve bizim taleplerimizi dikkate alanlara sahip çıkacaktır.
Genel ve mahalli seçimlerde hiçbir şaibeye izin verilmemesi için önlemler alınmalıdır.
Vergide adalet sağlanmalıdır.
Asgari ücretten vergi alınmasın.
Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik piyasa şartlarına bırakılmasın.
Geçici ve mevsimlik işçiler güvence altına alınsın, kimse işini kaybetme korkusu yaşamasın.
Aile içi şiddet ve kadına yönelik baskı ve şiddete karşı önlemler alınsın.
Çocuklar çalıştırılmasın.
Üniversiteler özgürleştirilsin.
Biz diyoruz ki;
Emeklilik şartları yeniden düzenlensin ve emekli maaşları asgari ücretin altında olmasın.
Artık bölgemizde santral yapılmasın, mevcutlar için önlemler alınsın, sağlığımızı ve çevremizi koruyalım.
Zonguldak artık göç vermesin.
Türkiye Taşkömürü Kurumu'na işçi alınsın, üretim artsın.
Sevgili emekçi kardeşlerim, bir olalım, birlik olalım, üretelim, kazandıralım, kazanalım, ülkemize ve milletimize sahip çıkalım.
Bu duygularla hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
1 Mayıs İşçi-Emekçi Bayramınız kutlu olsun."
Konuşmalar sırasında "Yaşasın 1 Mayıs", "Emeğin Başkenti Şanlı Zonguldak", İşçi alınsın, üretim artsın", "Yaşasın demokrasi mücadelemiz" sloganları atıldı.


HALUK LEVENT KONSER VERDİ
Konuşmaların ardından sanatçı Haluk Levent bir konser verdi.
Şarkılar hep bir ağızdan söylendi ve halaylar çekildi.

Editör: TE Bilisim