Meclis İçişleri Komisyonu Üyesi ve CHP Bartın Milletvekili M. Rıza Yalçınkaya, yerli kömürün milli ekonomiye kazandırılması isteniyorsa, bunun için yapılacak yegane şeyin Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) yeniden ayağa kaldırılması olduğunu söyledi.  Yalçınkaya, "Güçlü bir ‘Türkiye için, bizim kömürümüz bizim enerjimiz' diyorsak; hepimiz destek verelim, TTK'ya yatırım yapılsın, üretim işçisi alınsın, gücüne güç katılsın. İşte o gün göreceksiniz ki; ülkemiz ekonomisinin de sanayisinin de eskiden olduğu gibi temel direği yine TTK olacaktır" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda konuşma yapan Yalçınkaya, ülkemizde taşkömürü deyince, akla ilk gelen kurumun Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) olduğunu belirtti. TTK'nın ülkemizdeki taşkömürü üretiminin esas ihtisas sahibi, ustası ve en köklü kurumu olarak maden sektörünün en önemli değeri olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, "170 yıllık kömür üretim kültürü ve tecrübesi bulunan TTK, ülkemizin yegane taşkömürü üretimi yapan kurumu olarak Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne kadar geçen süreçte ülkemizin ekonomisine ve sanayisine can suyu olmuş, güç vermiş ve çok önemli katkılar sağlamıştır.Gözümüz gibi korumamız gereken böyle bir kurum, yıllardır devletin üzerine yük olarak görülmüş ve bugün ne yazık ki kapanmaya doğru giden bir sürecin içerisine sokulmuştur" dedi.

"Maden işçisi tedirgin"

"Bilmenizi isterim ki maden işçisi; her gün ailesiyle helalleşerek ocağa iner" diyerek milletvekillerine seslenen Yalçınkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Önceki gün, TTK'ya ait ocaklarda çalışan 3 bin maden işçisi de ailesiyle helalleşti ve ocağa girerek bu ülkenin ekonomisine katkı sağlamak için kazmasını salladı. Vardiyası bitti. Bitti ama, işçiler geleceklerini düşünerek ocaklardan çıkmadı.Peki bunu neden yaptı?Çünkü madenci tedirgin. Çocuklarına götürecekleri bir lokma ekmeğin ellerinden alınacağının korkusunu yaşıyor. Ocaklarının kapısına kilit vurulacağından endişe duyuyorlar. Peki bu korku, bu endişe neden kaynaklanıyor? Çünkü Genel Kurul'da görüşmelerine başlanan Torba Kanun'a konulan TTK'ya ait bir düzenleme var. Bu düzenlemenin içinde ne var? TTK'ya ait maden sahaları bölünerek parsel parsel üçüncü kişilere devredilecek; kurumun özelleştirilmesinin yolu açılacak. Onun için, bugüne kadar Devletiyle hiçbir sorunu olmayan madenci ayağa kalktı. Sesini Ankara'ya duyurmaya çalıştı. Şimdi deniliyor ki, düzenlemeden "Devlet eliyle işletilen sahalar hariç" tutulacakmış.Peki, bu durumda TTK rahat bir nefes mi alacak? Hayır. Ruhsatlar devredilirse, havzada bütünlük bozulacak, denetimler zorlaşacak ve daha büyük sorunlar ve sıkıntılar kaçınılmaz olarak ortaya çıkacaktır. İçinde TTK'nın deneyimi, birikimi olmayan bir madencilik faaliyeti; daha çok taşeron, daha çok sömürü ve daha çok iş kazası ve ölüm demektir"


"Taşkömürü sadece bir maden değildir"

"Taşkömürü, stratejik bir madendir.Ama, sadece bir madenden ibaret değildir" diyen Yalçınkaya, konuşmasına şöyle devam etti:

"Taşkömürü, Uzun Mehmet'ten bugüne emek demektir, alın teri demektir, iş demektir, aş demektir. Kara elmas, vatanımız için bağımsızlık demektir. Eğer üretimi varsa; iş vardır, ekmek vardır. İş varsa, ekmek varsa; orada huzur vardır, mutluluk vardır. Huzur varsa, mutluluk varsa; biliriz ki orada istihdam vardır; katma değer vardır. Ancak, yıllardır TTK'ya işçi alınmaması ve gerekli yatırımların yapılmaması nedeniyle üretim her geçen gün azalmakta, kurumda ve bölge insanında mutsuzluk ve huzursuzluk her geçen gün artmaktadır"

"Kazanan ülkemiz ve ülkemizin yarınları olsun"

TTK'da, 1974 yılında 5 milyon ton olan satılabilir kömür üretiminin, 2016 yılında 911 bin tona kadar indiğini belirten Yalçınkaya, 2002 yılında 15 bin 761 olan üretim işçi sayısının bugün 7 bin 613'e gerilediğini söyledi. "Yani, kurum; her geçen gün kan kaybetmekte, göz göre ölüme mahkum edilmektedir" diyen Yalçınkaya, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eğer, niyetiniz gerçekten kömürü milli ekonomiye kazandırmak ise o zaman yapacağınız tek şey, ülkemizin yegane taşkömürü üretimini yapan, bu işin ustası ehli olan TTK'yı ayağa kaldırmak olmalıdır. Onun için, devlete olan taahhütlerini yerine getirmeyen, birden bire yerli kömür sevdalısı olan firmaların değil, madencilerin feryadına kulak verelim. Güçlü bir Türkiye için, bizim kömürümüz bizim enerjimiz diyorsak hepimiz destek verelim TTK'ya yatırım yapılsın, üretim işçisi alınsın, gücüne güç katılsın.İşte o gün göreceksiniz ki; ülkemiz ekonomisinin de sanayisinin de eskiden olduğu gibi temel direği tekrar TTK olacaktır. Bundan kazanan da ülkemiz ve ülkemizin yarınları olacaktır"

Editör: TE Bilisim