Zonguldak, Şırnak ve Soma'da yaşanan maden facialarında can güvenliğinin devlet tarafından göz önünde bulundurulmadığını vurgulayan İnanış Gazetesi köşe yazarı Turhan Oral, "Şırnak, Soma, Zonguldak maden faciaları ve torba yasa çıkmazı" başlığı altında yazmış olduğu köşe yazısında şu ifadelere yer verdi;

"Şırnak'ta açık işletme olarak çalışan bir kömür ocağında 17 Ekim 2017 tarihinde meydana gelen göçük faciasında 7 maden işçisi hayatını kaybetti.
Vatandaş olarak hepimizin aklına devlet geldi.
"Nasıl olur?" sorusunu kendimize sorduk.
Çünkü 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasından sonra gereken yasal düzenlemeler yapılmış, devlet denetimleri artmıştı.
Evet, onlar da "Nerede Hükümet? Nerede Devlet?" sorularını soracağımızı bildikleri için hemen açıklama yaptılar.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, kazanın meydana geldiği maden sahasının faaliyetlerinin, işletme ve iş güvenliği riski barındırdığı için Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından 2013 yılında durdurulduğunu bildirdiler.
MİGEM çalışma ruhsatı vermemiş ve yapılan bu iş "kaçak işlem"miş.
Herkesin, tüm yurttaşların can güvenliğinden sorumlu olan devlet, neredeyse "Bu işte benim suçum yok" diye anons verecek.

[*][*][*]
Aynı bölgede son faciadan önce, 2014'den sonra 6 olay yaşanmış ve 8 işçi hayatını kaybetmiş, 15 işçi yaralanmış.
Son facianın yaşandığı maden ocağında ise 2014 ve 2015 yıllarında 3 kez göçük meydana gelmiş ve 3 işçi hayatını kaybederken 8 işçi yaralanmış.
Bu kazaların hepsi devletin bu sahada üretimi durdurduğu 2013 yılından sonra olmuş.
Yani hiçbirinde Bakanlık doğrudan sorumlu değil.
Ocaklar kaçak, ortada şirket yok, ölen öldüğüyle kalacak. 
Çünkü kayıt dışı çalışıyorlardı ve sosyal güvenceleri yoktu. Dolayısıyla aileler ortada kalacak.
Devlet, aileler için başka sosyal kurumları aracılığıyla bir şeyler yaparsa yapacak.

[*][*][*]
Hükümet yeni bir torba yasa tasarısıyla Maden Kanunu'nda değişiklik yapmak istiyor
Tasarı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gönderildi.
Tasarı, Maden sahalarını elinde bulunduran kamu kuruluşları olan Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK), ellerinde bulunan maden sahalarının ruhsatlarını parçalayarak, yani bağımsız birimler oluşturarak bu sahaları özelleştirme imkanı veriyor.
Böylece o sahalardaki tüm sorumluluk yeni ruhsat sahiplerine, yani özel şirketlere geçecek.

Neden böyle yapıyorlar?
Çünkü bugünkü uygulamada, ruhsat sahibi TKİ ve TTK rödövansa veya taşerona verdiği maden sahalarında meydana gelen iş kazalarında ve ölümlerde tazminat ödemek zorunda kalıyor.
Söz konusu yasa değişikliği yapılırsa saha sahibi maden şirketi tazminatları ödemek zorunda kalacak.
Peki şirketler tazminatları ödeyecek mi?
Kağıt üstünde öyle görünüyor.
Sendikalı oldular diye şirketleri kapatıp yeni şirketler kuran özel sektörlerden yüklü tazminatları ödemesi bekleniyor.

[*][*][*]
Yeni Soma'lar, yeni Ermenek'ler yaşandığında; tıpkı Şırnak'ta olduğu gibi devlet adına, Hükümet adına bu işlerden sorumlu Bakanlıklar ve kurumlar anında açıklamalar yapacaklar ve "Gereken yapılacaktır" diyecekler.
Şırnak'ta, 20 kilometre uzaklıkta bir maden sahası kaçak çalışacak ve devlet bilmeyecek!
İnanırsanız devlete olan güveniniz azalır.
Kimsenin inanacağını da sanmıyorum.
O zaman, ülkeyi yönetenlerin böyle bir tablo yaratmaya hakkı olmadığını söylemek zorundayız.
Torba Yasa Tasarısındaki değişiklikler yasalaşırsa, madencilik sektöründe benzer olaylar sık sık yaşanacak.
Onun içindir ki, madencilik devlet ciddiyetiyle yapılması gereken bir iştir, diyoruz.
Çünkü 170 yılı bulan üretim kültürüyle Zonguldak Maden Havzası'nda bu sonuç ortaya çıktı.

[*][*][*]
Yeri gelmişken hatırlatalım.
301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasında mahkeme süreci devam ediyor.
Karar aşamasına gelinirken mahkeme heyeti değişti.
Yeni heyetin başkanı, 2011 yılında 11 maden işçisinin hayatını kaybettiği özel şirketin işlettiği Elbistan'da meydana gelen maden kazası davasından tecrübeli bir isim.
O davada, 23 sanıktan 4'ü ceza almış, 4 yıl 2 ay hapis cezaları paraya çevrilmiş ve 24 taksitle ödemeleri kararlaştırılmıştı.
Evet, Soma gibi büyük bir davada son aşamada heyet değişti…"

 

Editör: TE Bilisim