Başkent Üniversitesi Kurucusu ve Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, ülkesine bir gurur daha yaşattı. Buenos Aires'ten Tokyo'ya, kıtalar arası bir köprü kuran Prof.Haberal, Dünyayı Türkiye'de buluşturdu...Dünya Organ Nakli Derneği'nin ilk bölgesel kongresi için, alanında öncü 350'ye yakın bilim insanı, İstanbul'a geldi...Türk bayrağını yine en tepede dalgalandıran Prof.Haberal; hem organ nakli hastaları için yeni umut ışıkları yaktı; hem de ülkesinin tanıtımına büyük bir organizasyonla öncülük etmiş oldu...Yeniden yaşam yolculuğunun mimarı Profesör Haberal, kongrenin ikinci gününde de, tüm insanlığa aynı çağrıyı yaptı; "organlarınızı bağışlayın hastaları yeniden yaşam yolculuklarına başlatın".

Tıp dünyası, bir ilke daha şahit oldu.

Arjantin'den Japonya'ya, Kanada'dan Avustralya'ya kadar dünyanın dört bir tarafında, alanında öncü 350'ye yakın bilim insanı, Türkiye'de buluştu. Bu gurur tablosunun mimarı ise, Başkent Üniversitesi Kurucusu, Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal...

Organ naklinde Türkiye'yi lider konuma taşıyan Prof. Dr. Mehmet Haberal, ülkesine ilkler yaşatmaya ve Türk bayrağını dünyanın en tepesinde dalgalandırmaya devam ediyor. 

Prof. Dr. Haberal, Dünya Organ Nakli Derneği'nin ilk bölgesel toplantısını İstanbul'da düzenledi. Prof. Haberal böylece, hem organ nakli hastaları için yeni umut ışıkları yaktı hem de ülkesinin tanıtımına büyük bir organizasyonla öncülük etmiş oldu.

Ana başlığı "Kadavradan Organ Bağışı" olan kongrenin 2. gününde; alanında uzman bilim insanları, kürsüye çıkarak tıp dünyasındaki son gelişmeleri, ülkelerindeki araştırmalarını paylaştı. Gün boyu, iki ayrı salonda oturumlar devam etti.

İlk oturumda önce Ortadoğu Organ Nakli Derneği Eski Başkanı Prof.Dr.Ali Malek Hosseini(Ali Malek Hüseyin) konuştu. İran'da böbrek ve karaciğer nakillerinin neredeyse tamamının kadavradan yapıldığını söyleyen Prof.Dr.Hüseyin, dünyanın en geniş transplantasyon merkezi hakkında da bilgi verdi...Sunumun ardından sözü devralan Prof.Haberal, önce Türkiye'deki organ nakli sürecini anlattı; ardından Prof.Hüseyin'e bir soru yöneltti. 

PROF. DR. MEHMET HABERAL:"
TEŞEKKÜRLER MALEK, İYİ Kİ ORGAN NAKLİNE 1975 DE BAŞLADIK VE BİZİM KANUNUMUZ MECLİSTEN 1979 GEÇTİ. BU KANUN HALA YÜRÜRLÜKTE VE BU KANUN SADECE BİZİM BÖLGEMİZDE DEĞİL, TÜM DÜNYADAKİ EN ÖNEMLİ KANUNLARDAN BİRİDİR... TÜRKİYE İLE İLGİLİ SORUYA GELİNCE; DİN, ÇOK ÖNEMLİDİR... KURAN-I KERİM'DE BİR SURE VARDIR. MAİDE SURESİ, 32. AYETTE ALLAH DİYOR Kİ; HER KİM Kİ BİR İNSANI SEBEPSİZ ÖLDÜRÜRSE, BÜTÜN İNSANLIĞI ÖLDÜRMÜŞ GİBİ OLUR. HER KİM Kİ BİR İNSANIN HAYATINI KURTARIRSA, BÜTÜN İNSANLARI YAŞATMIŞ GİBİ OLUR. BU AYET, HER ZAMAN AKLIMDADIR. CANLIDAN NAKLE İLK BAŞLADIĞIMDA, BU KONUDA BİR KANUN YOKTU. İLK BÖBREĞİ AVRUPA ORGAN NAKLİ VAKFI'NDAN ALDIM. O ZAMANLAR BİR BÖBREĞİN, NAKLEDİLME SÜRESİ 12 SAATTİ. AVRUPA ORGAN NAKLİ VAKFI'NDAN BÖBREĞİ İLK ALDIĞIMDA , BÖBREĞİN NAKLEDİLME SÜRESİNİN 24 SAATTEN FAZLA ZAMAN ALDIĞININ FARKINA VARDIM. KADAVRADAN BÖBREK NAKLİ YAPAN MERKEZLERE HABER ULAŞTIRDIM. SONRASINDA DÖRT -BEŞ TANE KADAVRA BÖBREK GÖNDERİLDİ. BÖYLECE, BÖBREKLERİ 100 SAATTEN DAHA FAZLA SAKLAYABİLECEĞİMİZİ GÖSTERDİM. BU KADAVRA BÖBREK NAKLİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİYDİ. SONRASINDA DA KANUN ÇIKARTILDI. HASTAYA NAKİL YAPTIĞIMDA, BU HASTAYI MEDYA İLE TANIŞTIRDIM. HER TÜRLÜ GEREKLİ FAALİYETTE BULUNDUM. DİNİ LİDERLER, ÇOK ÖNEMLİ. ONLARI ZİYARET ETTİM VE TELEVİZYONA DAVET ETTİM. MÜMKÜN OLAN HER OLANAĞI KULLANDIM. KAMUOYUNU BU KONUDA BİLGİLENDİRMEK ÇOK ÖNEMLİ. SONUNDA BU KANUNUN ÇIKMASINI SAĞLADIK. GÜNÜMÜZDE 70'DEN FAZLA BÖBREK NAKLİ MERKEZİMİZ VAR . HEMEN HEMEN 50'DEN FAZLA KARACİĞER NAKLİ MERKEZİMİZ VAR VE ORTALAMA 20 KALP NAKLİ MERKEZİMİZ VAR. BU YÜZDEN EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİDİR. DÜNYA ORGAN NAKLİ DERNEĞİ'NİN AYNI ZAMANDA EĞİTİM VE ETİK KOMİTESİ VAR. BU HER İKİ KOMİTE DE ÇOK ÇALIŞIYOR. BUNUN YANISIRA ORTADOĞU ORGAN NAKLİ DERNEĞİ MESOT VAR. YAKIN ZAMANDA ONLARLA VE ORGAN NAKLİ DERNEĞİ İLE ORGANİZASYONLARIMIZ OLDU. KAMUOYU ÇOK ÖNEMLİ. EĞER İNSANLAR KENDİNİZ İÇİN DEĞİL DE, TOPLUMUN İYİLİĞİ İÇİN BİR ŞEY YAPTIĞINIZA İNANIRSA, İSTEDİĞİNİZ BİRÇOK ŞEYİ HER ZAMAN HERYERDE YAPABİLİRSİNİZ. BU YÜZDEN BEN HEP İNSANLARA AYNI ÇAĞRIYI YAPIYORUM. ORGANLARINIZI BAĞIŞLAYIN; HASTALARI, YENİDEN YAŞAM YOLCULUKLARINA BAŞLATIN.... SENİ GERÇEKTEN TEBRİK EDİYORUM. ANCAK, SORUM ŞU; SLAYTLARDAN GÖRÜLÜYOR Kİ AKRABA OLMAYAN CANLI DONÖRDEN YAPILAN ORGAN BAĞIŞ SAYISI YÜKSEK. BU KONUDA, ÜLKENİZDE ŞU AN DURUM NEDİR? ÇÜNKÜ, BAZI ÜLKELERDE AKRABA OLMAYAN CANLIDAN YAPILAN NAKİL SAYILARININ YÜKSEK OLDUĞU SÖYLENİYOR. FAKAT BU KABÜL EDİLEMEZ. AKRABADAN YAPILAN NAKİLDE KRİTERİMİZ ŞUDUR; İLK ETAPTA BİRİNCİ DERECE AKRABADAN, SONRA DA İKİNCİ DERECE AKRABADAN BAĞIŞLANAN ORGANLAR, DAHA SONRA DİĞERLERİ GELİR. BEN DEMİR PARMAKLIKLAR ARKASINDAYKEN, 3. VEYA 4. DERECE AKRABALARDAN OLDUĞUNU DA GÖRDÜM. AKRABADAN YAPILAN ÇOK ÖNEMLİDİR. AYRICA, DÜNYA ORGAN NAKLİ DERNEĞİ'NİN YAYINLADIĞI ÜZERE; "EĞER BİR HEKİM, AKRABA OLMAYANDAN BİR ORGAN KULLANIRSA YA DA KULLANACAKSA , MAKALELERİ KABUL EDİLMEYECEKTİR. SİZLER MÜKEMMEL BİR İŞ ÇIKARIYORSUNUZ. SİZLERİ HER ZAMAN ÖRNEK OLARAK GÖSTERİYORUM. MESELA; MALEK, KARACİĞER NAKLİNİN YÜZDE 90'INI KADAVRADAN, BÖBREK NAKLİNİN DE YÜZDE 95'İNİ YİNE KADAVRADAN YAPIYOR. AMA FARK ETTİM Kİ, ÜLKENİN TÜMÜNDEKİ DURUM BU DEĞİL.DURUM NEDİR? ANLATIR MISIN? "

MALEK HÜSEYİN:
"EN ÖNEMLİ PROBLEM AKRABA OLMAYANDAN YAPILAN ORGAN NAKLİDİR. HERGÜN DUVARLARDA, İNTERNETTE PROPAGANDALARI GÖRÜYORUM BU KONUDA...BU SORUNU ENGELLEMEK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ..."

Prof. Dr. Antoine Barbari ise, 2008 yılında Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın öncülük ettiği İstanbul Deklerasyonu'nun organ turizmi ve organ ticaretinin önlenmesinde dünyaya örnek olduğunu vurguladı. 

"PROF.DR.MEHMET HABERAL ÖNCÜLÜĞÜNDE YAYINLANAN İSTANBUL DEKLERASYONU DÜNYAYA ÖRNEKTİR.ORGAN TURİZMİ VE ORGAN TİCARETİNİN ÖNLENMESİNDE YOL GÖSTERİCİ OLMAYA DEVAM EDİYOR. BU DEKLERASYONUN AMACI YETERLİLİK, EŞİTLİK,ADİLLİK,SORUMLULUK VE TEŞVİKTİR."

Kongrede, Ortadoğu Organ Nakli Derneği'nin eski Başkanı Prof. Dr. Faysal Şahin, standart altı böbrekleri kabul ederek donör havuzunun genişletilmesine ilişkin bilgiler verdi.

FAISSAL :
"PROF. MEHMET HABERAL'A TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM. BİZE VE HERKESE KARŞI HER ZAMAN NAZİK VE CÖMERTTİR. HER GEÇEN GÜN İSTANBUL VE ANKARA'DA DAHA FAZLA KALMAK İSTİYORUZ. NAZİK DAVETİ İÇİN SAYIN HABERAL'A TEŞEKKÜR EDERİZ...CANLIDAN YA DA KADAVRADAN ORGAN BAĞIŞINI ARTIRMAMIZ GEREKTİĞİ KONUSUNDA HİÇ ŞÜPHEMİZ YOK. DONÖR SAYISINI ARTIRMAK İÇİN BİR YOL BULMAMIZ GEREKİYOR. BUNUN İÇİN BİR İHTİYAÇ VAR MI, EVET VAR.."

Dünya Organ Nakli Derneği başkanlığını Prof.Dr.Mehmet Haberal'dan sonra devralacak olan Prof.Dr. Marçelo Kantoroviç de, yüksek riskli donörleri kullanarak donör havuzunun genişletilmesi sürecini anlattı.

MARCELO :
"AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NDE BİR MATRİKS SİSTEMİ GELİŞTİRİLDİ. BUNUN ADI DA BÖBREK DONÖR RİSK İNDEKSİDİR. BUNA ORGAN VERİCİSİ VE ALICISININ DEĞİŞKENLİK VERİLERİ VE DEĞİŞKENLERİ HALA DAHİLDİR."

Ortadoğu Organ Nakli Derneği'nin eski başkanı Mustafa Al-Mousawi ise; organ tedariği konusunda öz yeterliliğe ulaşımda, körfez ülkelerinin tecrübelerine ilişkin sunum yaptı.

"NAZİK DAVETİ İÇİN PROF. HABERAL 'A ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. BU ÇOK ÖNEMLİ BİR TOPLANTI. ÖYLE Kİ , KADAVRADAN NAKLİN TEŞVİK EDİLMESİNİ VURGULAYAN BİR TOPLANTIDIR. BEN BUGÜNKÜ KONUŞMAMDA; ORTADOĞU'DA, KÖRFEZ ARAP ÜLKELERİ İŞBİRLİĞİ KONSEYİNE ÜYE OLAN ÜLKELERDE, Kİ BUNLAR SUUDİ ARABİSTAN, UMMAN, KATAR, KUVEYT, BAHREYN VE BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİDİR. KÜÇÜK BİR BÖLGEYE ODAKLANACAĞIM."

Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Anabilimdalından Doç.Dr. Mahir Kırnap da, Türkiye ve Dünya'da organ nakli alanında birçok ilkin Prof.Haberal tarafından başlatıldığını vurguladı ve Başkent Üniversitesi Hastanelerinde organ nakli sürecine ilişkin verileri paylaştı.

"TÜRKİYE'DE İLK BÖBREK TRANSPLANTASYONU PROF.DR.MEHMET HABERAL TARAFINDAN 1975 YILINDA YAPILDI. ANNENİN OĞLUNA VERDİĞİ BÖBREK, PROF.HABERAL TARAFINDAN NAKLEDİLDİ. BU ÜLKEMİZDEKİ ORGAN NAKLİ SÜRECİNİN MİLADI OLDU VE BUGÜN GELİNEN NOKTADA BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ORGAN NAKİLLERİ KONUSUNDA EN GELİŞMİŞ ÜLKELER SEVİYESİNDE."

Prof.Haberal tüm sunumlara katıldı. Soruları ve yorumlarıyla konuşmacılara katkı sağladı...Bazı oturumların da başkanlığını yürüttü.

Kongrenin kapanış konuşmasını da yapan Prof.Haberal, katılımcılara 7 gün 24 saat çalışmalıyız diye seslendi... 

"BÖYLESİNE ÖZEL MİSAFİRLERİ AĞIRLAMAKTAN ÇOK BÜYÜK ONUR VE MUTLULUK DUYUYORUM.PAZARTESİNDEN BU YANA DÜNYA ORGAN NAKLİ DERNEĞİ AKTİVİTELERİ İÇİN GERÇEKTEN ÇOK ÇALIŞTIK. GEÇMİŞTE NE GİBİ AKTİVİTELER YAPTIĞIMIZI ANALİZ ETTİK. DÜNYA ORGAN NAKLİ DERNEĞİ TÜM DÜNYADA ORGAN NAKLİ FAALİYETLERİNE VE HASTALARINA YARDIMCI OLMAK İÇİN ÇOK ÇALIŞIYORUZ.ZATEN KARACİĞER VE BÖBREK NAKLİNDEN SONRAKİ HAYATTA KALMA ORANI % 90 LARA ÇIKMIŞ DURUMDA. BAZEN BUNUN BİR MUCİZE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. BUNU SÖYLEMEMİN SEBEBİ ŞUDUR Kİ, BEN TIP ÖĞRENCİSİ VE STAJYERKEN NE ZAMAN BİR KRONİK KARACİĞER VEYA BÖBREK HASTASI GELSE ONLARA ‘ÜZGÜNÜZ SİZİN İÇİN YAPABİLECEĞİMİZ BİR ŞEY YOK DENİYORDU’ . VE PEK ÇOK HASTA ÖLÜYORDU .BU NEDENLE HER ZAMAN ORGAN NAKLİ ALANININDAKİ ÖNCÜLERİ VE DÜNYA ORGAN NAKLİ DERNEĞİ KURUCULARINI TAKDİR ETTİM .... BU İLK BÖLGE TOPLANTISI. BU TOPLANTI UMARIM HEPİNİZ İÇİN GELECEKTEKİ ORGAN NAKLİ ALANINDAKİ AKTİVİTELERİNİZ İÇİN CESARET VERİCİ OLUR. VE SİZLERE, TÜM MESLEKTAŞLARIMA TEŞEKKÜR EDİYORUM.İŞTE BU BİZİM ORGAN NAKLİ EKİBİMİZ. HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM... BU HEM BİLİMSEL HEM SOSYAL HEMDE TURİSTİK BİR ORGANİZASYON.EĞER İSTANBULDA TEMİZ HAVAYI SOLUYABİLİRSENİZ ÇOK MUTLU OLACAĞIM...ARYICA EKİBİMEDE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM. GELECEKTEDEKİ AKTİVİTELER İÇİN 7 GÜN 24 SAAT ÇALIŞMALIYIZ. "

Konuşmanın ardından hatıra fotoğrafı da çekildi

Kongrede sadece oturumlara değil, Başkent Üniversitesi'nin standlarına da ilgi yoğundu. Standları tek tek ziyaret eden bilim insanları, Başkent Üniversitesi ve bağlı kuruluşlarıyla ilgili bilgi aldı.

Bu önemli organizasyon sadece bilimsel değil, kültürel yönden de zengin içerikliydi. Kongrenin ev sahibi Prof. Haberal, dünyanın dört bir yanından gelen meslektaşlarını akşam yemeğinde İstanbul'un eşsiz boğaz manzarasıyla buluşturdu. Böylece Prof. Haberal, ülke turizmine de katkı sağladı.

Dünyanın farklı kıtalarından gelerek İstanbul'da buluşan bilim insanları; Asya ve Avrupa kıtasının tam ortasında Türk yemekleri ve misafirperverliğiyle benzersiz bir gece yaşadı. Prof. Dr. Mehmet Haberal, konuklarıyla tek tek ilgilendi.

Kaynak: Kanalb

Editör: TE Bilisim