Eğer yandaş ve candaş değilsen gazetecilik zor meslek. Mesleğin ahlak kurallarına uymayı ilke edindiysen tek amacın vardır.Halkın haber alma hakkına sahip çıkmak. Doğal olarak bu görevi yaparken fincancı katırlarını ürkütürsün. Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu, gerçekleri yazanların ağır bedeller ödediği bir ülkede yaşıyoruz. Tıpkı bu kentte yaşadığımız gibi. Konuşması ,yazması ,görmesi gerekeni susturmaya çalışmak büyük bir acizliktir.Özellikle son günlerde hem basın mensuplarına ,hem muhalif olan halk kesimine bir tehdit furyasıdır gidiyor.İktidarı elinde tutanlarca korku salmak ve yaymak suretiyle herkesi ,her şeyi istedikleri gibi yapılandırmaya çalışıyorlar. Sürekli parmak sallayarak,yüksek perdeden bağırarak ,hamasetle, efelenmeyle karizma koruma çabası gösterenler şunu bilmelidir ki ;korku insanın kendi düşüncelerine verdiği bir tepkidir. Bizde şunu çok iyi biliyoruz ki korkutandır en çok korkan!! Kalemini, aklını kiraya verenler yok mu? Elbette var. İstiyorlar ki herkes duymak istediklerini söylesi ,yazsın çizsin halkında gözüne perde insin. Bugün haklarında istemediği haberler çıkıyor diye Zonguldak basınında görev yapan arkadaşlara sözlü tehditler savrulmuş ,ardından iş yerlerine zabıtalar gönderilerek gözdağı verilmek istenmiştir. Bu kabul edilemez bir tutum ve davranıştır. Yapılan haberlerde suç unsuru olan bir durum varsa mahkemeye gider yasal yollardan hakkınızı ararsınız. Basın emekçilerini bu yolla zapt-u rapt altına almaya çalışan bu zihniyeti kınıyor gösterdikleri bu tahammülsüz tutuma son vermeye davet ediyorum. Emeğin başkentini temsil edip yönetenler şunu anlamalıdır bu şekilde sevgi olmaz, saygı olmaz, irade olmaz. Yarın kimin ne olacağının belli olmadığı bu günlerde öfkenizi ve egolarınızı frenlemek zorundasınız. Yaşadığımız bu salgın felaketi ve acılar karşısında hepiniz ellerinizi vicdanınızın üzerinden çekmeden kararlar alın .Hoşgörülü insan olabilmek çokta zor değil.

Editör: TE Bilisim