70 yıl önce Ankara Çamlıdere’den 4 gün yürüyerek Zonguldak’a gelen hamalların sonuncusu Mahir Yalçın.

Zonguldak’ı Taşıyan Son Hamal

Bundan tam 70 yıl önce iş bulmak için Zonguldak’a gelen ve zamanla sayıları 80’i bulan Ankara Çamlıdereli hamalların sonuncusu 66 yaşındaki Mahir Yalçın, bir zamanlar iş almak için sıra beklediği Otel 67 önünde şimdilerde tek başına ekmek parası için müşteri bekliyor. 

İLK HAMALLAR 1948’DE GELMİŞ


Bir zamanlar 50 bin maden işçisinin çalıştığı Zonguldak madenleri Türkiye’nin dört bir yanından göç alıyordu. O yıllarda Ankara’nın Çamlıdere yaşayan köylüler iş bulmak umuduyla Zonguldak’a geliyor. Çamlıdere’ye ilk dönenler Zonguldak’ta binlerce kişinin kömür madenlerinde çalıştığını, bu kömürleri taşıyacak “küfeci” tabir edilen hamallara ihtiyaç olduğunu söyleyince Çamlıdere’den çıkan ilk hamallar 4 gün 4 gece yürüyerek Zonguldak’a geldiler. 

ÖNCE BABALAR, SONRA OĞULLARI 


Gemilere taşınan kömürleri küfelerle taşıyan Çamlıdereli hamallar iş yoğunluğu nedeniyle çocuklarını da yanlarına aldılar. Tek odalı evlerde yaşayarak küfecilik yapan hamallar, zamanla Yeniçarşı, şimdiki Otel 67’nin önü ve dönemin en büyük tüccarlarından Çakaloğlu’nun işyerinin önünde hamallık için iş beklemeye başladılar. 

HAMALLIKTAN PATRONLUĞA 


Sayıları zamanla 80’ni bulan Ankaralı hamallar, çok para kazanmaya başlayınca zamanla ticarete atıldılar. Bugün 12 katlı iş merkezi olarak bilinen binanın yapımına kadar Bit Pazar’ı olarak hizmet veren yerde eskicilik yapan hamallardan en şanslısı ise bugün Zonguldak’ın en büyük inşaat ve mobilya markalarından olan Korkmaz Ticaret ve inşaat firmasının sahibi Şamil Korkmaz...İlk hamallardan olan İsmail Korkmaz, zamanla ticarete atılarak Çamlıdereli hamalların en zengini oldu.

SON HAMAL 


Bugün Zonguldak’ta hamallık yapan son hamal Mahil Yalçın, 66 yaşına rağmen hala bu işi yapıyor. 1969 yılında Zonguldak’a gelen Mahir Yalçın, 17 yaşından beri Zonguldak’ın yükünü taşıyor. Ankara’nın Çamlıdere ilçesine bağlı Atça Köyü’nden çıkarak Zonguldak’a gelen Mahir Yalçın, ilk olarak ataları gibi küfeyle kömür taşıdı. Pazar yerinde zenginlerin mallarını taşıyan Yalçın, o yıllarını sözlerle anlattı: “Zonguldak’a önce babam geldi. Ardından beni getirdi. O yıllarda Zonguldak, Türkiye’nin Almanya’sıydı. Tek odalı evde kalıp sabahlara kadar kömür taşıdım. 7 katlı binaya tek başıma buzdolabı taşıdım. 66 yaşındayım hala daha buzdolabını 7’nci kata çıkarttığım gibi geri geri de sırtımda indirebiliyorum. Zonguldak’ta binlerce madencinin çalıştığı yıllarda günde 4 hatta 5 işe gidiyordum. Şimdi ise bir işe bile zor gidiyorum. Nakliye şirketleri ve Roman vatandaşlar hamallığın bitmesinin en önemli nedeni. Esnaf kan ağlıyor. Esnaf mal satamayınca hamal ne taşıyacak. Gençliğimde 250 kiloyu yandan destek alarak sırtlıyordum. Yaşıtlarım kafveye, camiye bastonla giderken ben hala sırtında yük taşıyorum. Ömrüm ve sağlığım izin verdikçe hamallık yapacağım. Çünkü başka bir geçim kaynağım yok. En son hamal arkadaşım geçtiğimiz günlerde 78 yaşında öldü. Ölmeden 3-4 ay öncesine kadar hamallık yapıyordu. Zonguldak’a minnettarım. Çünkü bu şehrin insanı sayesinde çocuklarımı okuttum, büyüttüm, iş sahibi yaptım. Hamallık kimilerine göre utanılacak bir meslek olabilir ama biz ekmeğimizi alın terimizle kazandığımız için hep yaptığım işle onur duyduk.”



Alıntı: Mustafa Özdemir-Halkın Sesi
Zonguldak Nostalji

Editör: TE Bilisim