Bir grup hasta ve hasta yakını adına Elmas TV'ye ulaşan mektupta Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer'e seslenen vatandaşlar özel muayene sırasında yaşanan sıkıntıları paylaşarak çözüm istediler.
İŞTE O MEKTUP;
"BEÜ Tıp Fakültesinde, özel muayene olmak isteyen hasta ve yakınları tam bir eziyetle karşı karşıyayız. Doktorların muayenelerine geçme saati olan 15.30'a kadar kayıt alınmıyor (neden alınmadığının makul bir yanıtı yok), bu saate kadar standın önünde ve salonda insanlar bekliyor. Kimlikler toplanıyor, 15.30 dan sonra isimler bağırılmaya başlanıyor. Gürültü kıyamet içinde ismini duyabilen kalabalığı yarıp kimliğini alıyor ve parayı yatırma ‘mücadelesine' başlıyor. Bu savaşım her gün aynı saatler arasında tekrarlanıyor.
Özel muayene sisteminde, daha önceden de yine saat 15.30 da kayıt alınıyordu. Önceden telefon edilip (bu önceden edilen telefonun da neden edildiği, zaten hastaneye gidilip kayıt yapıldığı dolayısıyla telefon ediliyorsa kayda, kayıt yapılıyorsa da telefona neden ihtiyaç duyulduğuna da makul bir cevap yok) randevu alınıyor, hastaneye gidilip kuyruğa giriliyor ve 15.30 bekleniyordu. Bu saat gelince kayıt başlıyor, sırası gelip kaydını yaptıran para yatırma kuyruğuna giriyordu. Yetkililer o kadar ‘adil' davranıyorlardı ki; eşi kayıt kuyruğunda olan kişinin, zamandan kazanalım diye para yatırma kuyruğuna girmesine izin vermiyorlardı. Kaydını yaptıran kişi daha sonra para yatırma kuyruğuna giriyor ve parasını yatırdıktan sonra doktorun kapısına gidiyordu.
Bu ‘paranla rezil olma' sistemi çok şikayet aldı ve bir süre önce düzeltildi. Kayıt yapmak için 15.30 beklenmiyordu. Saat 13.30'dan itibaren isteyen istediği saatte gelip kaydını yapıyor, parasını da rahat rahat yatırıyordu. Yığılmalar kalkmış, insanlar doktora gidene kadar rahatça vakit geçiriyorlardı.
Fakat hasta ve yakınlarının bu rahatlıkları çok sürmedi. İnsanlara nasıl daha fazla eziyet çektiririm anlayışı yine egemen oldu. Şu anda eski sistemden de beter bir durumu yaşanıyor. İnsanlar geliyor, birikiyor, kimlikler toplanıyor. Standın önü ana baba günü, salon dolu. İsimler sesleniyor. İsmi; sesi gür bir memur tarafından çağrılan şanslı çünkü ortam çok gürültülü, duymamanız çok mümkün. Kimliğinizi alıp para yatırma kuyruğuna hücum ediyorsunuz. Oradan da başarıyla çıkıp, aldığınız makbuz ve fırlamış sinir katsayınızla doktorun kapısına gidiyorsunuz. Hasta ve hasta yakınları olarak Sayın BEU Rektörü Mahmut Özer Bey'in olaya el atmasını bekliyoruz…"

Editör: TE Bilisim