Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkan Danışmanı ve İnanış Gazetesi yazarı Turhan Oral 21 saatlik madenci eyleminin ardından kaleme aldığı yazı ile dikkat çekti.
 
İşte Torba delindi... Sorun siyasi..." başlıklı o yazı...
 
Torba Yasa Tasarısı'nın 58'inci maddesi ile Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) parçalara ayrılarak özelleştirilmesi girişimine karşı maden işçilerinin yeraltı eylemi Hükümete geri adım attırdı.
21 saat süren eylem sırasında Genel Maden İşçileri Sendikası'nın (GMİS) Ankara'da devam eden görüşmelerinde 58'inci maddede değişiklik yapılacağı belirtildi.
Sabahın saat 06.00'sında Zonguldak'a gelen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Sendika Genel Merkezi önünde toplanan maden işçilerine 58'inci maddede yapılacak değişikliği açıkladı.
1990 Grevi'nde Şemsi Denizer'in seslendiği camdan maden işçilerine seslenen Atalay, yapılacak değişiklikle, TTK'nın devlet eliyle çalışan sahalarında mevcut durumun korunacağını kaydetti.
Maden işçileri sık sık "Madenci feneri sönmeyecek", "Madenler halkındır satılamaz" sloganlarını attı.
[*][*][*]
TTK'nın çalıştığı sahalar güvence altına alındı, ancak rödovans ve taşeron uygulamalarının Zonguldak Maden Havzası'nın diğer bölgelerinde ve ülke genelinde devam edecek olması, bu sektörde iş cinayetlerinin devam etmesi demektir.
Yine kâr hırsı ağır basacak, yine yeterli iş güvenliği önlemleri alınmayacak, yine sendikasız, iş güvencesiz çalışılacak, yine çalışanlar mağdur olacak ve yine ölümlü kazalar yaşanacak.
Yani madenciliğin okulu olan ve büyük bedeller ödeyen TTK ve bölge halkının, bu sektörde devam eden yanlışları düzeltmeye gücü yetmedi.
Maden işçileri 21 saatlik eylemle Torbayı deldiler ama yırtıp atamadılar.
Siyasi iktidar, muhalefet partileri dahil bunca uyarıya rağmen bu yanlışı görmemekte ısrar ediyor.
Ak Parti Hükümeti açıkça, benim siyasi tercihim böyle, diyor ve her türlü riski göze alarak gazlı, tozlu da olsa, yerin yüzlerce metre altı da olsa maden işletmeciliğine özel sektör ile devam edeceğini belirtiyor.
[*][*][*]
Öyle anlaşılıyor ki Genel Maden İşçileri Sendikası'nda örgütlü maden işçileri sadece günü kurtardılar.
Çünkü 2010 yılından bu yana emekli olan maden işçilerinin yerine işçi almayan AK Parti Hükümeti bu anlayışını sürdürerek halen çalışan maden ocaklarını adım adım kapatmaya gidiyor.
Maden işçileri de bunu görüyor.
Onun içindir ki, her fırsatta; "İşçi alınsın, üretim artsın", "Madenci feneri sönmeyecek" sloganlarını atıyorlar.
Açıkça görülüyor ki, sorun siyasi bir sorun.
AK Parti'nin devlet eliyle kömür üretmeye niyeti yok.
O zaman maden işçileri ve bölge halkı da bu sorunu siyaseten ve kökünden çözmenin bir yolunu bulacak.
Editör: TE Bilisim