Mecliste karşılıklı ŞOV yapmak
Önceki gün (Pazartesi) Zonguldak Belediye Meclisi’nin Haziran Ay’ı ilk toplantısı gerçekleşti.
Gündem Maddelerinden 5-6-7 Maddeleri gündemde konuşulması, yapılacaksa itirazları, hatta gerekçelerini de kamuoyu ile detaylı paylaşmak gereken konulardan.
Gündem Maddelerinden 5.Madde, İnsan Kaynakları Müdürlüğünün yazısı.Yazıda Sözleşmeli Ekonomist olarak Deren Yazıcıoğlu’nun ücretinin onaylanması ile ilgiliydi.
Deren Yazıcıoğlu’nu inanın tanımıyorum. Ekonomist olarak Belediye’ye ne katkısı olacak, yada bugüne kadar hangi iş kolunda,yada hangi alanlarda tecrübeli bilmiyorum. Ama konuşulan şu ki;Deren Yazıcıoğlu, Belediye Başkanı Selim Alan’ın TED Kolejinden arkadaşı o kadar.
Önümüzdeki sürede göreceğiz, Belediye kadrosu olarak Selim Alan’ın bütçesine ne katkı yapacak.
Örneğin CHP Grubu bununla ilgili itirazını yaptı. Fakat kadro politikaları her dönem iktidarın tasarrufunda ve başkanın onayı ile oluyor. Meclis üyelerine sadece ücretin taban ve tavanını belirleme yetkisi veriyor.
O nedenle çok polemik yapmaya değer mi? Bilemiyorum.İhtiyaç var mı?Bu konuda belki konuşulabilir.
Asıl konu aslında 6-7 Maddeler ile ilgiliydi.
Gündemin 6 Maddesi’nde Daha önce OTOZON olarak (Oto Galericileri Sitesi)’nin başka ticari fonksiyona dönüşmesi görüşülecek ve Sanayi Odası bünyesinde oluşturulan Şirkete devri ile ilgili idi.
Örneğin bu konuyu Halkın Sesi gündeme taşıdı. Galericilerin bu alanla ilgili tepkilerini dile getirdi.
Fakat orada da ilginç olan bu alanın başka bir fonksiyona devri görüşülürken ilgili taraflardan (Oto Galericileri) Meclis Toplantısında yoktu.
İşte bu konu CHP Meclisinde, Grup Toplantısında mutlaka konuşulmuştur. Ama itiraz ve Meclisi terk ederken maddelerin yüzeysel olarak aktarılması ise Belediye Başkan Vekili Murat Uzun’un, “CHP’liler ŞOV yapıyor”u destekler nitelikte.
Neden Murat Uzun böyle diyor. Aslında şunu demek istiyor. Eyyy CHP Grubu siz açıktan bu maddeleri tartışmıyorsunuz, hatta 8.Madde deki İlim Yayma Cemiyeti’nin yer talebini kamuoyunda açıkça tartışamıyorsunuz, ama işi getirip SU’dan bahane ile tartışma yaratarak meclisi terk ediyorsunuz.
İlim Yayma Cemiyeti kentte önemli bir noktada imar taditalı öneriyor.
Geçtiğimiz dönemde de aynı İmar konusu gündeme gelmiş ama olmamıştı. Bu kez 31 Mart Seçimleri biter bitmez geçtiğimiz ay yine gündeme gelmiş Meclis Üyelerinden (CHP) İmar Komisyon Üyesi Turgut Aydın,1 Günlük zaman sorunu nedeniyle maddeye çekimser oy kulanmış,İlgili Kurumun Başkanlığını yürüten İbrahim Cansız da komisyon toplantısında konu tartışmasına katılmamıştır.Konu yeniden görüşülmek üzere dairesine iade edilmişti.
Haziran toplantısının Gündemine tekrar gelen ve 8.Madde olarak görüşülen İmar tadilatı.İlim Yayma Cemiyeti’nin yer talebi’de SU’dan gerekçelerle kamuoyu tartışmasından uzak, AKP ve MHP’nin oylarıyla komisyona havale edildi.
Şimdi bu madde ile ilgili olarak normalde yapılması gereken ne idi.
CHP Grubu konuyla ilgili çekingelerini mecliste açıkça tartışmak, ilgili komisyon üyeelri yada Grup Başkanı kamuoyunu yapılan uygulama konusunda bilgilendirmeliydi.
Olmadı.
Meclis sonrası Zonguldak kamuoyu neyi tartıştı.
AKP Belediye Başkanı Selim Alan ve Ekibi, seçim öncesi Su’da indirim yapma sözü vermişti.Bu nedenle CHP Grubu olarak bizde önerge verdik (MHP destekli) Ama Başkan önergeyi kabul etmedi.O nedenle bizde Meclisi terk ediyoruz.
Oldumu Sayın Kayınova.
Olmadı.
Peki; CHP İl Başkanı, İlçe Başkanı bu konunun, yani gerek kamu alanlarının, gerek kişilere devri (Rant alanı yaratma) Gerekse Milli eğitim,Milli emlak’a ait arsaların,İslami Kuruluşlara devri konusunda iktidarın alışkanlıklarının devam etiğini,dün FETÖ idi,bugün başka cemaatler tarafından kamu malları peşkeş çekiliyor diye kamuoyunu bilgilendiren bir açıklama duydunuz mu?Ben duymadım.Onun için Olmadı Hakkı Güney,Olmadı Yusuf Mar diyorum.
Siyaset aynı zamanda teorikderinliş işi.Parti politikalarının düzgün ve ilkeli savunma işi.
Bunu basına havale etmek, basın aracılığı ile kamuoyu oluşturarak partiyi güçlendiremezsiniz. Böyle olursa daha çok seçim kaybedeceğimizi şimdiden söylemeliyim.
Ben yapılanlara “ŞOV” demiyorum, tersine Popülist Politika diyorum bundan vazgeçmeliyiz
