Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nuray Gencalp, yaptığı açıklamada şunları ifade etti; “Böyle güler bize örgütlerin önemini ve de gücümüzü göstermektedir.Kadınlar hiç kimseden yardım beklememeli, kendine güveni ve gücüne inanmalıdır.Kadın karşı şiddetle sorunda, çözümde kadındadır. Çocukları yetiştiren annedir. Kız ve erkek çocuklarını yetiştirirken cinsiyet ayrımı yapmaya, roller biz insanlar tarafından giydiriliyor. Erkekler ağa, paşa gibi yetiştirilirken, kız çocukları eziliyor. Anne evde denge unsuru olmalı ,babaya bile dur diyebilmeli. Çocuklarına örnek olması  için, babayı güzel davranmaya teşvik etmeli ve de uyarmalıdır. Hangi yasayı getirirsek getirelim ailede ve toplumda bu yetiştirilme sorunları aşılmadan , temel eğitimde. Hatta anasınıfında bu yönde eğitim metotlarıyla dersler verilmeden ,toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmadan yasalların bir anlamı kalmamaktadır.Sessiz kaldığımız sürece toplumda değişim olmaz. Herkes ilk önce kedinden başlamalı. Şiddet davranışı ve dili ,toplumda azalacağına artarak devam etmektedir. Bugün dünya üzerinde yasayan , kadınların %50'si şiddet görüyor. Türkiye’de  ise kadına şiddette durum içler acısıdır. Yapılan araştırmalar kadınların %50lerin çok üzerinde, hayatlarının belli dönemlerinde şiddet uygulandığını gösteriyor. Demek ki burada bir sorun vardır. Bu sorunu gidermekte biz kadınlara, sonrada yasaları düzenleyenlere düşmektedir. Bu haksız ve insanlık dışı tutumlara bir kez daha ama bu sefer somut adımlar atarak dur demenin,durduracak önemleri almanın zamanı geldide geçiyor. Kadınlara ve çocuklara yönelik istismar,taciz ve cinayetlerin engellenebilmesi,bu davalarda cezaların caydırıcı ve ibret verici olabilmesi için üst sınırlar yükseltilmeli , iyi hal ve tahrik indirimleri kaldırılmalı ve ceza alanlar olası af kapsamları dışında tutulmalıdır. 

KADINA ŞİDDETE HAYIR

Ayrıca kutlamakta olduğumuz,kadınlara seçme seçilme hakkıyla ilgili çalışmalarıda ele almak gerekir.1930 ve1934 de seçme seçilme hakkına sahip olan Türk kadınları bu hakkı kendilerime tanınmasını sağlayan ATATÜRK’e kadınlar olarak minnettarız.Bu hakkın,kadınları sadece siyasi alanda değil,sosyal alandada eşitliği sağlayan medeni yasanın tanıdığı hakların bilincinde olmadığı ve gelişmesi için yeterince mücadele etmediği noktasında geleneksel kültürün etkisinde olan aile yapısının erkek, egemen düşünce sistemine dayalı olması bizzat kadınların bir kısmı tarafından,erkek hakimiyetini savunur hale getiriyor. Bunun en güzel örneği TBMMeclisinde kadın sayısının azlığı ve kadın haklarını savunmak ve haklarını geliştirmek  açısından, erkek milletvekillerinin ,oluruna  ihtiyaç̧  duyar hale getirmektedir. Kadınlar kendi haklarını gerektiği gibi ancak kendilerinin savunabileceği bilincine erişerek, önce mecliste güçlü̈ duruma gelmek, sonrada, kendilerini ilgilendiren kanunların çıkmasını sağlayacak kitlesel harekete girişirlerse  dünya daha güzel olur.”

Editör: TE Bilisim