İstanbul’un Silivri ilçesi açıklarında meydana gelen 5,8’lik depremin ardından sesli aramalarda yaşanan yoğunluk sebebiyle vatandaşlar tepkilerini dile getirdi. Çoğu vatandaş İstanbul’daki yakınlarına GSM operatörleri üzerinden ulaşmakta problem yaşarken meydana gelebilecek bir afet anında iletişimin önemi bir kez daha ortaya çıktı.
20 yıl önce meydana gelen Gölcük depreminde iletişimin koptuğunu ve gönüllü olarak bölgeye giderek 10 gün boyunca telsizle iletişimde etkin rol aldıklarını anlatan Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti (T.R.A.C) Zonguldak Şubesi Başkanı Aziz Şua Tortu, İHA’ya önemli açıklamalarda bulundu.

“Olağanüstü durumlarda telsizin önceliği kaçınılmaz”
Teknolojik gelişmeler yaşansa da telsizle iletişime her zaman ihtiyaç olduğunu aktaran Şua Tortu, “Hobi olarak bu işe başladım. Hobi olarak devam ediyorum. Ama sivil toplum örgütü olduğumuz için ihtiyaç anında cihazlarımızı, istasyonlarımızı ve bilgilerimizi kamuoyunun yararına sunuyoruz. Bu tip olağanüstü durumlarda telsizin önceliği kaçınılmaz. GSM şebekelerinin yapısı itibariyle aynı anda binlerce kişinin yüklenmesiyle çalışabilmesi mümkün değil. Zaten bütün dünyada da böyledir. O sebepten daha büyük yıkımlarda mesela 20 sene önceki depremde yaklaşık bir hafta iletişim kurulamadı. O zaman görevli operatörler olarak çadırlarda Ankara ve diğer büyük şehirlerle bağlantıyı sağladık. İleride böyle bir durum olduğunda yine aynısı olacak” dedi.

“2 bin abonelik sisteme 10 bin kişinin yüklenmesiyle çökmesi doğal”
GSM’in alt yapısını anlatan Tortu, “Devletimiz 20 senelik süreçte gerekli önlemleri aldı. AFAD diye bir sistem kurdu. Gayet iyi çalışıyorlar. Zaten koordineli çalışıyoruz. Haberleşmelerine de Zonguldak’ta yardımcı oluyoruz. Ama yine de ihtiyaç olduğunda her zaman hazır ve nazırız. Bütün dünyada böyledir. Radyo amatörleri görev verildiği takdirde kamunun hizmetinde çalışırlar. Vatandaşlar da tepkilerinde haklı. Ama GSM’in alt yapısı gereği bu kadar insanın aynı anda görüşmesi mümkün değil. Çünkü biz genelde iki üç şeritli yol kullanıyoruz. Niye 10 şeritli yapmıyoruz çünkü gereksiz. Ama bir şehri boşaltma esnasında 10 şerit gerekiyor. Aynı yapıda GSM de normal kullanım esnasında 2 bin abonelik sistem var. Ama bu tür olağanüstü durumlarda 10-20 bin kişinin şebekeye yüklenmesi halinde şebekenin çökmesi doğal. Bin liralık yatırım yapılacağına 100 bin liralık yatırım yapması gerekir ki o takdirde bize gelen faturalar 100 misli artar” diye ifade etti.

“Zonguldak’ta kurulan sistem afet anında bilfiil aktif olacak”
Zonguldak’ta AFAD ile kurulan telsiz haberleşme sisteminde haftada bir çevrimler alındığını ve sistemin sağlıklı bir şekilde çalıştığını aktaran Tortu, olası bir afet anında iletişimin kopmadan devam edebileceğini ifade etti. Tortu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz bu işi hobi olarak yapıyoruz. Kendi cihazlarımızı kendimiz yapıyoruz. Elektrikten bağımsızız. Solarla, akülerle iletişim kurabiliyoruz. Ama önceliğimiz hobi. Elektronik alanlarda kendi cihazlarımızı yapmak, bütün dünya ile haberleşmek. Çeşitli branşlarda, frekanslarda bu işin zevki. Mikrofona bastığınızda Avusturalya’nın bir ucundaki vatandaşla o anda karşılıklı görüşebiliyorsan büyük bir haz. Ve dünyanın her yanından arkadaşlarımız var. Servetiniz olsa böyle bir haz duyamazsınız. Zonguldak’ta büyük bir afet anında AFAD’a kurduğumuz alt yapıda akü desteklidir. En az 48 saat bilfiil tüm devlet birimleri arasında jandarma, 112, orman, belediye, yangın tamamı tek cihaz üzerinden görüşebiliyorlar. Haftalık çevrimler oluyor. Şu anda sistem sağlıklı çalışıyor. Olağanüstü bir durumda da o sistem çalışmaya devam eder.”

Editör: TE Bilisim