Susma Gazetesi’nden Bahaddin Arı’nın kaleme aldığı son yazısı binlerce Zonguldaklının duygularına tercüman oldu.
İŞTE “Seçimde hangi adayın adı konuşuluyor” başlığı ile yayınlanan o yazı.

Nefesler tutuldu herkesin merak ettiği CHP Zonguldak’ta, Ereğli’de hangi adayı açıklayacak.

Siyaset ile ilgilenenler, niyet okuyucuları, hatta bir çok insan aday açıklandığında “ben demiştim“, “Ben bili yordum” diyerek bir anlamda da kendi egosunu, siyaset ile, siyasetin derin sularıyla ilişkilerini, yakınlıklarını bir anlamda bildiğini, “bu iş benim işim” dercesine böbürlenecek.

Hatta öyle tipler çıkacak ki, adayın aday olmasını bile kendisinin önerdiğini, bu kente ancak kendisinin önerdiği bu adayın fayda sağlayacağına kadar kâhinlik edecek.

Niye böyle yazıyorum. Cadde de sokakta özellikle Gazipaşa caddesinde ki siyasetin tarzı bu da ondan.

Oysa Zonguldak’ın 19 mahallesinde yaşayan on binlerce vatandaşın dertleri bu mu? Gerçekten. Vatandaş Gazipaşa Caddesi’nde konuşulan, tartışılan bu “Siyaset tezgahını“mı konuşuyor. Kesinlikle bunu konuşmadığını biliyoruz.

Çünkü ülkenin insanının o kadar çok derdi var ki, CHP’nin adayı kimmiş, AKP’nin aday açıklandı mı? MHP’den aday kim? inanın bunları konuşmuyor.

Daha önceleri bir yazımda yazmıştım. 1789’da Fransız Burjuva devrimi gerçekleşiyor.

Gazeteciler, yıllar sonra devrimin etkisini öğrenmek üzere Fransa’nın ücra köşelerine, halka bu devrim nasıl yansıdığını, araştırmaya gidiyorlar. Vatandaşlara Devrimin sizlere etkisi, faydası, ne getirdi, ne götürdü (mealen yazıyorum) diyorlar. Vatandaşların cevabı net “Hangi Devrim, ne devrimi, Fransa’da devrim mi oldu, o da ne?” dercesine cevaplar alıyorlar.

İşte inanın şuan Krat’a, Rat’a, Karaelmas Kayabaşına, Site’de 102 sokağa, Ontemmuz Karlık’a, İneağzı’na, Çaydamar’a Birlik Mahallesi’ne bir gidin bakın bakalım insanlar nelerden konuşuyor, ne dertleri var?

Neden vatandaş başka şeylerden konuşuyor diyorum.

Genel siyasetten. Çünkü vatandaş, işsizlikten, çocuğunun iş bulamamasından, bulsa düşük ücretinden, çoluğunun, çocuğunun eğitiminden, kış yakacak sorunundan, kömürün vatanında tonu neredeyse Bin TL’ye dayanmış durumdan(oda kayıt dışı, yıkanmamış, işlemden geçirilmemiş)

Elektrik, Doğalgaz faturalarından, benzin, motorin fiyatlarından, pazarda, manavda ki soğanın, patatesin fiyatından bahsediyor. İşine giderken gelirken toplu taşıma, otobüs, minibüse binmeyerek, yürüme ile giden-gelen ve oradan arttırdıklarıyla pazar yapan vatandaşımızdan bahsediyorum.

Yani seçmen dediğimiz seçime yakın aklımıza gelen, seçimden seçime elimizi uzattığımız vatandaştan, insanlarımızdan bahsediyorum

Yani tuzu kuru insanlardan, makam odalarında sıcak çaylarını, kahvelerini yudumlayan akşam olunca rezidanslarında ayaklarını uzatıp, kadeh kaldıran, kış geldi acaba, Uludağ’a mı, Kartaltepe’ye mi yoksa Paris’e Londra’ya mı gidelim diyerek tur operatörlerini arayanlardan bahsetmiyorum.

Esnaf olup vergi sigorta borçlarını yapılandırmaya rağmen ödeyemeyen, sabah açıp akşama neredeyse siftah yapmamış esnaftan, bu vergi ve çalışma koşullarında var olan personelin ücretini ödeyemeyen, ödemek için, işsizlere bir yenisini eklemeyi sadece çözüm olarak bulan küçük esnaftan bahsediyorum.

Toplu taşımada belediye ile anlaşması gereği düzenli ve belirlenen güzergahları zamanında ve istenen düzeyde yapamayan, yer yer sefer iptal ederek kendince bir çözüm bulan Toplu taşıma yapan esnaftan bahsediyorum.

Mazot yerine yağ kullanan, kışlık lastik alamayıp zincir takan taksici esnafından, şoför çalıştırmayıp sürekli direksiyon başında uyuyan esnaftan bahsediyorum

Soğukta, yağmurda, karda tezgâh açmak zorunda kalan seyyar satıcıdan, pazarcı esnafından bahsediyorum.

Sizce tüm bu sıkıntıların yanında adayın kim olduğu, hangi parti kazanacağı konusu Gazipaşa caddesinden başka bir yerde konuşuluyor mudur sizce?.

Bence bu kadar dert var ama, konuşulmuyorsunuz, gündeme gelmiyorsunuz, sizi insanlar tanımıyor, ne yapacağınızı, ne yapmak istediklerinizi bilmiyor, bilmek istemiyor.

Sizce bunda bir terslik yok mu?

Bu yerel seçimin bütün mantığı bu iki seçenek üzerine oturuyor.

Cumhur ittifakı ve Millet ittifakı bir anlamda tıpkı Amerikancı politikalar gibi, Cumhuriyetçiler, Demokratlar gibi ikili bir duruma iyice alıştırılan bir seçime gidiyoruz.

Yereli kazanmak, yerelliklerin öne çıktığı bir seçimi karşılıyoruz.

Bu seçim sadece yol, su, inşaat üzerine değil, işsizliğe çare ,ekonomiye çözüm yaratacak bir kent düşleyen aday üzerine kurgulanıyor.

Şimdi söyleyin bakalım kimin adayı kentteki işsizlik için, ekonomik sıkıntılara çözüm paketini sizlere açıkladı, yada böyle düşünen aday var mı?.

İzleyip görelim

Editör: TE Bilisim