Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan eski Zonguldak Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazak'ın ilk ifadesinde darbe girişimi sonrasında birkaç saat televizyon izledikten sonra odasına çıkıp yattığını söylemesi; "Bir emniyet müdürü böyle bir durumda nasıl uyuyabilir?" sorularını akla getirmişti. Mahkemede o sözler biz kez daha gündeme geldi.

Sazak ifadesinde sık sık Zonguldak'a geldiğini belirterek 15 Aralık'ta Zonguldak'ta olmasının nedeninin tesadüf olduğunu söyledi.

Darbe girişimi öncesi geldiği Zonguldak'ta otelde kayıt dışı kaldığı ortaya çıkan Sazak'ın darbenin başarılı olması durumunda sözde sıkı yönetim valisi olacağı iddia edilmişti. Hakkındaki iddiaları yalanlayan Sazak darbe girişimiyle ilgili haberlerin geldiği saatlerde İl Emniyet Müdürü Osman Ak'ı arayarak; "Yapabileceğim bir şey var mı?" diye sorduğunu ifade etmişti.

İşte "Bir emniyet müdürü böyle bir durumda nasıl uyuyabilir?" sorularına neden olan o ifade; "Balıkçılık hobim vardır. Kentte bulunan bir balıkçıyı aradım ve 'Yarın Zonguldak'a geliyorum. Balık var mı? ' diye sordum. Daha sonra H.A'yı aradım ve geleceğimi söyledim. Zonguldak'ta görev yaptığım sırada özel kalem müdürüm olan Saadettin Tospatlıoğlu da beni arayarak yerimi sordu, ben de söyledim. Biraz dükkanda sohbet ettikten sonra olta siparişi verdim. Daha sonra otele gittim.15 Temmuz'da otelden ayrılıp Zonguldak Adliyesine gelerek takip ettiğim dosyaların son durumunu sordum. Daha sonra bir kafeye giderek oturdum. Yanıma tanıdığım insanlar geldi ve saat 22.00'ye kadar sohbet ettik. Ben daha sonra otele gittim. Ankara'da bulunan akrabam beni arayarak, 'Dayı oğlu üzerimizden uçaklar geçiyor bir şey mi var?' diye sordu. Ben de 'ne olacak gösteri yapıyorlardır' dedim. Telefonla konuşmamın ardından kentte tanıdığım olan Salih E. beni arayarak, 'Müdürüm darbe marbe diyorlar, haberin var mı?' dedi. Ben de daha sonra televizyonu açtım. Bir kanalda normal yayın akışı devam ediyordu. Üzerimi giyinerek aşağıya indim. Bir odaya geçtim ve 4-5 kişi vardı. Televizyon kanallarından bir kargaşa olduğu belliydi. İlk başta bir şey anlayamadım. Sonrasında bir kalkışma olduğunu anladım. Ben de daha sonra İl Emniyet Müdürünü arayarak, 'Kolay gelsin sıkıntılı bir durum var galiba. Ben senin yanına uğrayacaktım ama böyle olunca şimdi aradım. Benim üzerime düşen bir görev varsa hazırım. Otelde kalıyorum telefonum açık' dedim. Kendisi de bana, 'Sağol Seyfi' dedi ve telefonu kapattı. Odama çıkıp birkaç saat televizyon izledikten sonra sabah erkenden balığa gideceğim için yattım. Sabah saatlerinde televizyondan darbe girişimine hükümetin hakim olduğunu öğrendim. Saadettin Tospatlıoğlu, H.A. ve S.U. ile birlikte Kilimli ilçesine balığa gittik. Yaklaşık 2-2,5 saat balıkta kaldıktan sonra geri döndük. Balığı otelin resepsiyonuna bırakarak yemek için hazırlamalarını istedim. Ankara ile yaptığım görüşmelerin ardından yola çıkamadım. Yolların kapalı olduğu söylendi. Otelde kaldım. 16 Temmuz'da ÇATES İşletme Müdürü H.S. ile yanında tanımadığım bir kişi vardı ve yemek yedik. Daha sonra Ankara'ya yola çıktım"

Editör: TE Bilisim